Doğa asla küsmez insana ama arada bir ona yapılan yanlışların verdiği tahribatın olumsuzluklarını hatırlatır: “Bana kaybolan değerlerimi geri ver” diye. Hayvanlar aleminde kin tutma gibi bir özellik yoktur. Daha önce mutlu olduğu yaşam koşullarını yerine getirirseniz onlar da mutlu olur ve sizi mutlu eder.
İşte bu yıl Karadeniz’e dönen hamsilerin bolluğu aslında hepimize bir mesaj: “Bana kötü davranırsanız sizi terk ederim ama benim özgürce yaşadığım alanlarda istediğim şeyleri yok etmezseniz çok faydalı olurum.”
Dilimize müzik, renk, espri katmış, ismini duyunca gülümsediğimiz güler yüzlü minik bir balıktır hamsi. Anavatanı Karadeniz’dir ve onun rengini almıştır. Sürüler halinde, birbirine yakın durarak gezerler ve sürtündükçe dökülen pulları yiyerek beslenirler.
Balık tüketimimiz düşük
Hamsi bu sene çok bollaştı ve kilosu 1 TL’ye kadar düştü. Ama yeterince taze olarak tüketemediğimiz ve de uzun süre saklama koşullarındaki bilgi eksikliğimiz nedeniyle balık yağı olmak üzere fabrikalara ve gübre olmak üzere fındık bahçelerine tonlarcası gitti.
Doğrudan omega 3 yağ asitlerini alma kaynağımız balık en kaliteli hayvansal protein. Kalp damar hastalıklarından tutun, çocukların boyunun uzamasına, göz ve beyin gelişimine kadar her derdin devası.
Bunları yinelemenin hiç gereği yok çünkü balığı bol tüketen ülkelerin refah seviyesi ve sağlık konularında geldiği yer belli. Ama ülkemizde hâlâ daha taze balık tüketimi yıllık kişi başı 8 kilogramı geçemiyor. Denizle hiç bağlantısı olmayan Avusturya ve İsviçre gibi ülkelerde bile bu rakam birkaç misli fazla. Haftada en az iki kez balık tüketmek sağlığa ve geleceğe yatırım yapmak demektir.
Dünyada yaygın
Batı dillerindeki ‘anchois’ (ançüez) sözcüğü Türkçe’ye, hamsiden yapılmış tuzlu ve yağlı ezmenin adı olarak geçmiştir. Güney Fransa mutfağında ‘anchois’, İngiliz mutfağında ‘anchovy sauce’ geleneksel yemeklerin yanında sunulmaktadır.
Hamsi ve patatesin güveçte pişirilmesiyle hazırlanan ‘Tentation de Jansson’ ise yaygın bir halk yemeğidir. Ülkemizin simgesi hamsiye sahip çıkalım, çünkü herkesin gözü var onda.
Bu özelliği hep devam ettirelim. Küçücük boyu ile damaklarımızda yaşattığı sevinç havası, dilimizdeki gülümseme bizi ona daha çok yaklaştırmakta. Onun yeri balık dünyamızda her zaman şeref mevkiidir.
HAMSiLi SARMA
Malzemeler: - 1 kg. hamsi - 600 gr. salamura yaprak - 1 çay bardağı zeytinyağı - 1 tatlı kaşığı beyaz tane karabiber - 3 diş sarımsak - 1 havuç n 1 kuru soğan - 1 su bardağı su
Yapılışı: Tokat’ın damarsız ve tüysüz yapraklarını narince tencerenin içinde kaynayan suya bırakın, birkaç dakika bekletin ve çıkarın. Saplarını koparıp tezgâhın üzerine serin. Hamsilerin kılçıklarını çıkarıp bir kabın içinde sarımsak ve karabiberle harmanlayın. Yaprakların üzerine yerleştirip sarın. Tencerenin içine önce halka şeklinde doğradığınız soğanları, jülyen doğradığınız havuçları ve sarmaları dizin. Zeytinyağı ve su ilave ettikten sonra üzerini yağlı kâğıt ile kapatıp 15 dakika pişirin. Afiyet olsun.