Salgın hastalık nedeniyle üretim faaliyetinde bulunamayan, yaşamını kaybeden üreticiler, pahalı girdiler nedeniyle üretimden vazgeçenler, verimliliğin yüzde elli düştüğünü söyleyenler, kuraklık ve küresel ısınmanın getirdiği sorunlardan kaynaklanan sıkıntılar son zamanlarda gelecek ile ilgili kafamızdaki soru işaretleri daha da arttırmakta... Susuzluk ise ayrı bir sorun... Ankara’da kar görünce çok seviniyorum. Çünkü bir buçuk asır önce binlerce kişinin bu topraklarda susuzluktan kırılıp öldüğünü okuyunca sevinmemek elde değil. Salgın hastalık nedeniyle üretim faaliyetinde bulunamayan, yaşamını kaybeden üreticiler, pahalı girdiler nedeniyle üretimden vazgeçenler, verimliliğin yüzde elli düştüğünü söyleyenler, kuraklık ve küresel ısınmanın getirdiği sorunlardan kaynaklanan sıkıntılar son zamanlarda gelecek ile ilgili kafamızdaki soru işaretleri daha da arttırmakta... Susuzluk ise ayrı bir sorun... Ankara’da kar görünce çok seviniyorum. Çünkü bir buçuk asır önce binlerce kişinin bu topraklarda susuzluktan kırılıp öldüğünü okuyunca sevinmemek elde değil.
Anadolu bereketi
Dünyanın en bereketli coğrafyasında yaşıyoruz. Çiftçiye gereken motivasyonlar sağlandığında pek çok ülkeyi doyuracak potansiyele sahip bir ülkeyiz. Sıkıntılı zamanlarda havlu atıp üretimden asla vazgeçmemeliyiz. Ülkemizin zenginleşmesinin tek yolu üretim. Üreticiler vizyoner insanlarla buluşurlarsa kaliteli ürünlerin pazarlanmasından iyi sonuç elde ederler ve refah seviyeleri yükselir. Ürettiğinin karşılığını alanlar da daha çok üretmek için çaba sarf eder. Ama maalesef pandeminin yarattığı olumsuzluklar üretimde tehlike çanları çaldırmaya devam ediyor.
Çin aç kalmaz
1.5 milyar nüfusu nasıl besleyeceği konusunu çözmüş görünen Çin Halk Cumhuriyeti’nin sanılanın aksine hiç de açlık derdi yok. Tüm tedbirleri almışlar… Dağ, taş, orman, göl, baraj akarsu, deniz her yerde üretim faaliyetlerine devam ediyorlar.
Eyaletlerin kıyı şeritlerine bakınca gözlerinize inanamazsınız. Mesela Fujian... Her yer balık üretim çiftliğiyle dolu. Zhejiang eyaleti ile Guangdong eyaleti arasındaki bin kilometrelik sahil şeridinde ise binlerce yüzer kafes görürsünüz.
Baş döndüren seralar
Yılda birkaç kez her türlü farklı sebze ve meyveyi yetiştiriyorlar. Normal bir tarlaya oranla birkaç kat daha fazla sebze ve meyveye erişmek demektir bu. Örneğin bir serada hasat edene kadar tohumlardan marul yetiştirmek için en az 52 güne ihtiyaç var. Bu da yılda yedi kez üretilebilir anlamına geliyor.
Tibet’te, Sincan’da, platolarda bitki yetiştirmenin imkansız olduğu yerlerde ekilebilir arazi yapmış Çinliler. Parmak ısırtan cinsten... Her yeri tarım arazisine çeviriyorlar, çölleri vaha yapıyorlar. Hiç merak etmeyin, Çin bu kadar nüfus ile hiç aç kalmaz!
Biz de mi böyle yapsak, aynı metotları mı uygulasak? Kesinlikle ihya oluruz, Avrupa’yı bile besleriz diye düşünmeden edemiyor insan.
Not: Sevgililer Günü’nüzü kutluyor ve aşk yaşayan balıklardan kırlangıç balığı tarifi veriyorum bu hafta...
KAĞITTA KIRLANGIÇ
Malzemeler:
- Yarım kilo kırlangıç balığı
- 2 adet domates
- 1 su bardağı domates suyu
- 8 adet mantar
- 4 adet sivri biber
- 4 adet haşlanmış karides
- 4 yemek kaşığı tereyağı
- 1 çay bardağı su
- 4 adet defne yaprağı
- 8 adet tane karabiber
- 1 metre yağlı kağıt
- Yeterince tuz
Yapılışı: Yağlı kağıdı ikiye katlayıp yarım su bardağı domates suyunu yayın. Balık filetosunu kağıdın üzerine yerleştirin. Doğranmış sebzeler, karidesler, kalan domates suyu, defne yaprakları ve baharatları ilave edin. Tereyağını döküp yağlı kağıdı kapatın. 180 dereceye ayarlanmış fırında 20 dakika pişirin. Afiyet olsun.