Bu yıl da yepyeni bir programla TRT Türk’te dünyadaki Türk şeflerini tanıtmak için ekranda olacağız. İşe, genç şef Ali Güngörmüş’le başlayalım
Geçen hafta Hamburg’ta, Elbe Nehri kıyısında Le Canard Nouveau (Ördek) isimli restoranda bir program yaptık. Ama ne program! Çekim sırasında tüylerimiz diken diken oldu. TRT’nin yetenekli, deneyimli ismi Sibel Urgancıoğlu’nun yapımcılığını ve Ahmet Sabuncu’nun da yönetmenliği üstlendiği programın Hamburg ayağı oldukça heyecanlıydı.
İlk Michelin Yıldızlı Türk şef
Yıllardır Michelin’li şeflerle ilgili gerçek konuları dile getirdik programda. Yayına başlamadan önce sizleri mutlaka bilgilendireceğim. Endonezya, Singapur, Malezya, Japonya, Amerika, İngiltere ve Avusturya ayakları var programın. Daha yolun başındayız ama heyecan dorukta.
Türk mutfağı, yakın gelecekte trend olacak tüm dünyada. Bunu anons etmenin yoğun duygularını yaşıyorum. Yıllar önce büyük oranda kıyma ve kuyruk yağı karışımından yapılan lastik gibi dönerle Türk mutfağını tanıyan Avrupa’da şimdi Türk şeflerin ayak sesleri duyulmaya başladı.
Ali Güngörmüş isimli Türk genci Hamburg’ta, Elbe Nehri kenarındaki Le Canard isimli Akdeniz mutfağı konseptli restoranın mutfak şefi ve sahibi. Öğle vakti gittiğimizde bir hayli kalabalıktı. İki eli servis tabaklarıyla dolu Güngörmüş karşıladı bizi. Kendimizi evimizde hissettik.
Münih’te başlamış aşçılık öyküsü, 1995’te. Daha sonra iki Michelin Yıldızlı Schweizer Stuben lokantalarında çalışmış. Ederer ve Lenbach gibi Münih’in tanınmış restoranlarında çalıştığında unvanı ‘aşçıbaşı’ olmuş. 2005’te kendi restoranını açma zamanı gelmiş. İflas etmiş bir restoranı aynı isimle sadece sonuna ‘Nouveau/Yeni’ sözcüğünü yazdırarak sürdürmüş. Çok büyük risk ama kısa zamanda ünü Hamburg’un dışına taşmış.
“Sermayeyi nereden buldun?” diye sorduğumuzda da “Annem verdi” diyecek kadar mütevazı. Sohbet sırasında Hamburg Limanı’nı ve ufku gösterip “Bak Ali, hava çok puslu ama ufukta iki yıldız görüyorum, ne dersin?” diye sordum. Tatlı tebessümle, “Elbette Süreyya Bey, Michelin Yıldızı almak zor iş. Aldıktan sonra korumak daha zor. Duraklarsan düşersin, o iki yıldızı almak için hiç durmadan yolumuza devam edeceğiz” dedi.
Aşk mı iş mi?
Hiç boş vakti yok genç şefin. Rezervasyon defterini inceledim, bir kez daha göğsüm kabardı. Haftalar sonrasına kadar dolu. Ama bu işin zorlukları da var. Kazandığı parayı harcayacak zaman bulamadığı gibi, bir aşka da zaman ayıramadığını, bu nedenle sevgilisinin kendisini terk ettiğini söyleyen Güngörmüş’ün en büyük aşkı, işi.
Güngörmüş, sadece aşçılık bilgisiyle yetinmiyor. Biraz matematik, biraz fizik ve kimya biliyor. Klasik aşçılık bilgileri var ama yeterli olmadığına inanmış sanki. Bilim, sanat ve yaratıcılığını bir araya getirmiş. Sunum yaptığı yemekler tablo gibi. Ama ana yemeklerde benim yıllardır üzerinde durduğum konuya eğilmiş. Nedir? Şekli maksada kurban etmemek. Güngörmüş, “Sunum önemli ama tek yol lezzet” diyor.
Ezber bozan şef
Tunceli’nin bağrından kopup Almanya’da harikalar yaratan Ali Güngörmüş, Alman televizyonlarında yemek programı yapıyor. Yemek kitabı var. Dünya Yemek Kitapları yarışmasında Akdeniz Yemek Kitapları kategorisinde birinci olmuş. Çocuklara doğa sevgisini aşılayan bir sosyal sorumluluk projesine de öncülük ediyor.
Engeller, zorluklar insanı yıldırmamalı. Gözünü bir yıldıza diken kişi, kararını değiştirmez. Siz kendi kutup yıldızınızı bulun ve gözünüzü ondan ayırmayın. Güzel geçsin hafta sonunuz.
SARIMSAK SOSLU DENİZ TARAĞI
Malzemeler
* 2 adet deniz tarağı
* 10 diş sarımsak
* 1 çay bardağı süt
* 1 çay bardağı krema
* 2 su bardağı su
* 4 YK zeytinyağı
* 1 YK tereyağı
* 1 çay kaşığı şeker
* Tane karabiber, tuz
Yapılışı
Deniz taraklarını tuz ve iki yemek kaşığı zeytinyağıyla lezzetlendirin. Kabuklarını soyduğunuz sarımsakları haşlayın. Tencereye süt, krema, tuz, şeker ve karabiberleri ilave edip bir taşım kaynatın. Karışımı mikserde çekin. Bir tavada tereyağı ve iki yemek kaşığı zeytinyağını kızdırıp tarakları çevirmeden kızartın. Sarımsak sosunu döktükten sonra iki dakika daha pişirip servis edin.