Tuz, insanlık tarihinde büyük bir öneme sahip olup, üretilmesi tarih öncesindeki antik uygarlıklara dayanmaktadır.
Geçtiğimiz ocak ayında Avusturya Hallstatt’a yaptığım seyahatte beldenin turist akınına uğramasına neden olan tuza ilgim oldukça arttı. Yanı başında küçük bir göl ve teleferikle çıkılan dağdan izlenilen manzara hepimizi büyüledi. Sodyum klorür esaslı tuzların kışkırtıcı ambalajlarda uçuk rakamlardan satılması çok ilginç gelmişti.
Tuzsuz aşk olmaz
Saatlerce uğraşıp büyük emeklerle özenerek yaptığınız tencere yemeğine tuz eklemezseniz, hiçbir şeye benzemez.
Sümerliler’in ve Babiller’in tuzu, besin maddelerini özellikle et ve balığı uzun süre saklamak için konserve koruyucu maddesi olarak kullandıkları bilinmektedir.
Senegal’deki Pembe Tuz Gölü’ne kadar gidip inceleme yaptıktan sonra yanı başımdaki cevheri görememenin üzüntüsünü yaşıyordum. Nihayet geçtiğimiz hafta başı bu hasretimi gidermek için önce Delice’ye ardından Çankırı’ya gittim.
Delice Çerikli’deki yeni keşfedilen tuz madeninin müjdesini Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vermişti. 60 milyar ton rezerve sahip bu maden dünyanın tuz ihtiyacını iki asır karşılayacak kapasitede. Müthiş bir kalite... Yüzde 96 tuz özelliğine sahip, kar gibi bembeyaz ve çok lezzetli. Çevresinde hiçbir sanayi kuruluşu, asfalt ya da egzoz dumanı yok. Tamamen bakir ve doğal bir alan... 15 euro’ya satılan tuzlarla kıyaslayınca içim cız etti.
Beyaz altın
Çankırı’da Safir Tuz fabrikasının mağaralarına 140 metre yerin altına indik. Nakış oyar gibi titizlikle sürekli çalışan ekibin tuzu nasıl çıkardıklarını gördüm.
Safir Tuz’un sahibi Nihat Özpınar tam bir çılgın Türk. Tuz kralı olmasının ötesinde vizyoner bir iş insanı... Tuz mağarasındaki odaları otel odası olarak hayal ediyor. Müthiş bir projesi var. Tuz oteli, yanında göller, havuzlar, aqua parklar, teleferikler... Heyecan verici bir proje... Bölgeye büyük katkısı olur, canlandırır. Turizmcilerin Türkiye’yi pazarlamasında yeni bir ürün eklenmiş olur. Tuzun yemeklerde kullanım oranı sadece yüzde 8. Geri kalanı kimya ve medikal sektöründe kullanılıyor. Serumdan, kostik, plastik üretimine kadar daha pek çok alanda yararlandığımız beyaz altının en kalitelisine Anadolu’da rastlanmaktadır. 1 cm.’lik tabakanın 250 yılda oluştuğu bu değerli madeni, yemek pişirirken son aşamada kullanın ki kattığı lezzet hissedilip sizi mutlu etsin.
TUZDA LEVREK
Malzemeler:
- 1.5 kg. levrek balığı
- 2.5 kg. tuz
- 2 adet defne yaprağı
- 5-6 adet tane karabiber
- 1 su bardağı sızma yağ
- 1 çay bardağı su
- 2 yumurtanın beyazı
YAPILIŞI: Derin bir kabın içine sızma yağını koyup, sadece iç organlarını temizlediğiniz, pulunu almadığınız balığı 30 dakika dinlendirin. Kabın içinde tuz, su ve yumurtaların beyazını karıştırıp yoğurun. Düz bir tepsinin tabanına yarısını serin ve balığı üzerine yatırın. Balığın içine defne yaprağı ve tane karabiberleri yerleştirin. Kalan tuz ile balığı hava almayacak şekilde örtün. Önceden 230 derecede ısıtılmış fırında 45 dakika pişirin. Afiyet olsun.