Süreyya Üzmez

Süreyya Üzmez

s_uzmez@yahoo.com twitter.com/sureyyauzmez

Tüm Yazıları

Muhteşem görünüşlü, bembeyaz etli, kurnaz, son derece kıvrak bir balıktır levrek. Avlanması bir hayli zordur

En çok bilinen balıklarımızdan levrekle tanışmam, lise yıllarıma dayanır. Ağabeyimin Kuleli Askeri Lisesi’ni kazandığım için bana hediye ettiği sandalla yakalamıştım ilk kez levreği. Sarıçay’ın Çanakkale Boğazı’na döküldüğü, kumsalla
yosunluk bölge arasında
dolaşırken rapalayla yakaladığım
günü, dün gibi hatırlarım.
İyi para kazanırım diye balıkhanede sabahın erken saatlerinde açık artırmaya katılmıştım. Ucuza giden balıklara günlerce üzülmüştüm. Bir ulusal gazeteye konuyla ilgili makale göndermiştim ve
“Bu sömürü düzeninde balıkçıların işi zor” demiştim. Emekçi insanların saatlerce verdiği uğraşı, yok pahasına değerlendiren toptancılar bir de şöyle hikaye yaymışlardı: Sözde balık demiş ki;
Tutan ummasın
Yiyen doymasın
Beni alıp da satan
Pulum kadar para kazansın!

Hayatımın akışında rolü var
Muhteşem görünüşlü, bembeyaz etli, kurnaz, son derece kıvrak bir balıktır levrek. Avlanması bir hayli zordur. 1997’de okyanus levreğini seven, zamanın ABD Savunma Bakan Yardımcısı Jan Lodal’a Karargah’ta verdiğim öğle yemeğinde oltayla yakalanmış bir Karadeniz levreği ikram etmiştim. Damağında şimşekler çakan Lodal’ın yemekleri lezzetlendirmem için yaptığı 15 günlük davete katılmış ve ABD’den çok güzel anılarla dönmüştüm.

Ekose etekli levrek
1977’de Süleyman Demirel’in başbakanlık yaptığı dönemde Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’in yabancı konuklarına verdiği yemek de ünlenmişti. Ekose etekli levrek buğulama, günlerce gazetelerin gündemini işgal etmişti.
Levreğe ekose etek yakıştırması doğru mudur bilemem ama benim için o her zaman denizlerin prensesi olmuştur. Çok lezzetli ete sahiptir. Dünyanın her ülkesinde bilinir ama okyanusta yakalananlarının lezzeti, ülkemizdekilerin
yanına bile yaklaşamaz.
Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz’de bulunur ama Karadeniz levreğinin tadı bir başkadır.
Küçüklerine ispendek adı verilir. Aterina, ispari, kıraça gibi balıklar en sevdikleri yemlerdir.

Dinamitle avcılık cinayettir
Tatlı suda yaşayan levrek cinsleri de vardır, lezzetleri oldukça iyidir. Bazen sürüler halinde dolaşan levreklere dinamitle hain tuzaklar kurulur. Birkaç tanesinin yakalanmasıyla yetinmeyen canilerin dinamitlerine hedef olurlar. Dinamit kullanmak, kesinlikle av tekniği değildir. Sadece levreğin değil birçok türlerin yok olmasına neden olur. Amaç yok etmek değil, aşırı olmamak kaydıyla mevsiminde avlanmaktır. Dünyanın pek az ülkesine nasip olan bu zenginliğin farkına varıp korumalıyız.
Avlanması için en verimli zaman, sabah gün doğumundan güneş çıkana kadar olan bölümle, güneş battıktan sonra karanlık olana kadar geçen zaman ve dalgalı denizdir.

Nasıl beslenir?
Levreğin beslenmesiyle ilgili şehir efsanelerine hiç tanık olmadım. Bunca yıl levreklerle haşır neşir oldum ama hiçbir zaman levreğin midesinde küçük balıklar dışında yabancı bir cisim görmedim. Dere ağızlarında dolaşan levrekler genelde yavrulardır.
Levreğin buğulaması, ızgarası, tavası, fırında ve tuzda pişirilmesi yaygındır. Buharda hiç yağ kullanılmadan pişirildiğinde de güzel sonuç verir.

Haberin Devamı

iKiSi BiR ARADA

Haberin Devamı

Yapılışı: Levreği temizledikten sonra filetosunu çıkarıp dört parçaya ayırın. Aynı işlemi somon için yineleyin. Her bir filetoyu et döveceğiyle inceltin. Somon filetolarını levrek filetoların üzerine, her yerini kaplayacak şekilde serin. Kuşkonmazları haşlayıp her filetoya üç adet gelecek şekilde yerleştirin ve sarın. Elma sirkesi, tuz, tereyağı, tane karabiber, defne yaprağı ve bir tutam ince doğradığınız maydanozu bir kapta karıştırdıktan sonra balığın üzerine döküp önceden 200 dereceye ayarlanmış fırında 20 dakika pişirin. Fırın kabındaki sosu üzerine dökün. Afiyet olsun.

Haberin Devamı

Malzemeler
* 2 kg. levrek
* 1.5 kg. somon
* 12 adet kuşkonmaz
* 2 yemek kaşığı tereyağı
* 1 kahve fincanı elma sirkesi
* 4 adet defne yaprağı
* 4 adet tane karabiber
* Çeyrek demet maydanoz
* Yeterince tuz