Süreyya Üzmez

Süreyya Üzmez

s_uzmez@yahoo.com twitter.com/sureyyauzmez

Tüm Yazıları

Zamansız ve usulsüz avlanma, sanayi atıkları, insanların bıraktıkları çöpler... Bu gidişe dur demezsek denizlerde canlı kalmayacak

Denizlerimiz ciddi tehlike altında. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) eski Başkanı Jacques Diouf demişti ki: “2049 yılında dünya denizlerinde canlı kalmayacak.” Bu gidişe dur demek için dilimizin döndüğünce çaba sarf ediyoruz.
Sadece zamansız ve usulsüz avlanma değil, deniz canlılarını bitiren sanayi atıkları, insanların denize bıraktıkları çöpler... Zaman zaman balık çiftliklerini gezdiğimde gördüğüm manzaralar beni hayrete düşürüyor. Çiftlik artıklarının verdiği zarar tartışıladursun; ağların etrafında insanların bıraktığı çöpler kaç misli daha fazla tahribat veriyor denizlere.

BALIK TRAFİĞİ
Akdeniz’i o kadar etkiledi ki, dengeleri bozdu. Zaten Afrika’da besleyici nehirler olmayışı
nedeniyle fakir olan Akdeniz’i daha da fakir yaptı.
İnsan gücüyle yaratılan büyük ölçekli değişimlerin en önemli iki tanesi Süveyş Kanalı ve Assuan Barajı, balık trafiğini çok etkiledi. Fosfat ve nitrat açısından zengin olan su Doğu Akdeniz’de özellikle Nil’in ağzından Kıbrıs’a kadar uzanan bölgedeki hayatı büyük ölçüde değiştirdi.
Günümüzde bu taşkın sular toprağın verimini artırmak için kullanılıyor. Fakat bu kayıplar balıkçılar tarafından hissediliyor.
Önceki yıllarda omega 3 yağ
asidinin en çok olduğu balıklardan sardalye, 20 bin ton yakalanırken bu sayı 1000 tona düştü.

YENİ MİSAFİR
Kanaldan geçerek denizlerimizin başına dert olan zehirli balon balığı dışında hoş ve çok güzel
bir misafir geldi. Denizlerimizi
sevip yerleşti artık bu güzel konuk. Ülkemizde adına ‘kanal
balığı’ da denilen lampuka.
Eğer dünya balıklar güzellik
yarışması düzenlenseydi mutlaka lampuka balığı kraliçe seçilirdi.
Birkaç yıl önce Gökçeada’da Kuzu Limanı’nda bir akşam
yürüyüşü sırasında balıkçıların teknede 5-6 kişilik bir sofra kurduklarını ve tavada balık pişirdiklerini gördüm. “Afiyet olsun”
dedikten sonra balığın ne olduğunu sordum. “Ağabey yabancı
balık bu, biraz yağsız o yüzden
tavada pişiriyoruz, iki yıldır bölgede görülmeye başladı” dediler. Ben de hemen “Lampuka mı?” diye sordum. Marmaris’ten
yukarılarda pek nadir rastlanan lampukayı Gökçeada’da görünce çok şaşırdım. Hawaii’de ‘mahi mahi’, Kuzey Amerika’da ‘dorado’ isimli balık, kılıç balığı familyasındandır. Ama tek eksiği kılıcının olmayışıdır!

MEYDAN OKUYUCU
Denizlerde saldırganlığıyla bilinen lampuka, meydan okuyan tavrı yüzünden balıkçıların avlamaktan büyük zevk aldığı bir balıktır. Oltadaki küçük balıklara saldırır. Gücü ve mücadeleci ruhu onu farklı kılan bir özelliktir. Yakalandıktan
sonra su yüzeyindeki sıçramaları, tekneye alındıktan sonra uzun
süre direnişleri çok mücadeleci olduğunu gösterir.
Dişi, erkek olduğunu anlamak çok kolaydır lampuka balığının. Morfolojik değişime uğramayan kafa tarafı düzgün gözükeni
dişi, morfolojik değişime uğrayan lampukanın baş tarafında
çıkıntı olanı erkektir.
Canlı ispari ile avlamak
oldukça kolaydır. Yemi aldıktan sonra hemen yutmaz, uzaklaşır. Sabırlı olmak lazım. Güven duyduktan sonra yemi bütün olarak yutar. 15-20 metre misinayı götürmesine izin verip, acele etmeden tekneye alırsanız kaçma şansı azalır. Balıkçıların yağsız, tatsız dediği balığı iyi bir marinasyonda dinlendirirseniz istediğiniz usulde pişirip mükemmel bir lezzet yakalayabilirsiniz. Lezzetli olmayan balık yoktur, işlemesini ve pişirmesini bilmek gerekli.

Haberin Devamı

iMROZ USULÜ LAMPUKA

Haberin Devamı

Malzemeler
* 4-4,5 kg.’lık lampuka balığı
* 1 su bardağı ayçiçek yağı
* 1 su bardağı zeytinyağı
* 8 adet tane karabiber
* 2 adet defne yaprağı
* 1 su bardağı un
* 1 çay kaşığı taze çekilmiş karabiber n Yeterince tuz
Yapılışı: Lampuka balığını temizledikten sonra derisini çıkarıp iri fileto parçaları hazırlayın. Bir kabın içerisinde zeytinyağı, tane karabiber ve defne yapraklarını karıştırıp balık filetolarını 40 dakika dinlendirin. Bir tepsinin içine un, taze çekilmiş karabiber ve tuzu koyup iyice harmanlayın. Dinlendirdiğiniz balıkları çıkarıp yağını süzdükten sonra tepsideki karışıma bulayın, silkeleyip önceden ayçiçek yağını ısıttığınız tavada her iki yüzünü arada bir çevirerek altı dakika pişirin. Afiyet olsun.