Kısa süre önce ziyaret ettiğim Afrika’nın okyanus kıyısındaki ülkesi Senegal’in başkentinde kendimi balık cennetinde sandım. Ancak bir zamanlar balıkların ecelinden öldüğü söylenen Senegal’de bile yetkililer, balık çiftliği kurmak için yatırımcıları davet ediyor. Çünkü onlar da inanmış, bu derya denizin canlıları aşırı, zamansız ve usulsüz avlanma, deniz kirliliği gibi nedenlerle okyanuslarda azalıyor.
FAO eski Başkanı, “2049 yılında denizlerde canlı kalmayacak bu gidişle” demişti ama hepimiz sağır dinledik! Aman Allah’ım! Düşünmek bile istemiyor insan.
Orfoz ve lahos yasak
Akdeniz, balıkların yaşama alanları arasında tuzluluğu, plankton azlığı nedeniyle Karadeniz, Marmara ve Ege kadar lezzetli balıklar sunmaz. Ama bunların bir tanesi istisnadır: Lahos. İskenderun Körfezi’nin lahosu bembeyaz etiyle çok farklı bir lezzettir. Bunu tadan kolay kolay vazgeçemez.
Balık yemeklerinin çok az tanındığı dönemlerde defne yapraklarıyla beraber löp löp lahos parçaları şişlere geçirilip pişirilirdi. Sonraları fırında ve tuzda pişirilmesi, pastırması, buğulamasıyla da ün yaptı. Ama bu şöhret onun sonunu getirmek üzereydi. Her yıl tonlarca avlanan irili ufaklı lahoslar, henüz yumurtlama dönemine gelmeden yakalanıyordu. Şimdi dört yıl boyunca yakalamak, nakletmek ve satmak yasaklandı. Orfoz zaten bitmek üzereydi. Zıpkın avcıları yuvaları kolay tespit edilen masum bakışlı, insana yakınlık gösteren orfozun soyunu kuruttu.
18 yaşında erkek olur
Orfoz balıkları hayatlarının büyük bölümünü dişi olarak geçirirler. 18 yaşına geldiklerinde cinsiyet organları gelişir ve yaşamlarına erkek olarak devam ederler. Erkek olunca dişiyi bir seferliğine dölleyip ölürler. Bugüne kadar orfozun erkeğini yakalayan balıkçıya rastlanmadığı söylenir. Bu balığı denizlerimizde görmek istiyorsak, yasağa uymak çok önemli.
Lüfere ne oluyor?
Lüferle ilgili kampanyaların henüz mürüvvetini görmeden, avlanma boyunun 18 cm’ye düşmesini pek anlayabilmiş değilim! Diğer balıkların ikamesi var. Senegal, Moritanya ve Libya gibi pek çok Akdeniz ülkelerinden ve Norveç’ten ithal balık getirilip balıklı sofralara devam edebiliriz. Her ne kadar lezzetleri bizimkilere yaklaşmasa da denizlerimizin akvaryum (!) olması umuduyla sesimiz çıkmayabilir. Ama lüfer, bize özgü ve lezzetinin yerini dünyada hiçbir balık dolduramaz. Tek kişilik oyun gibidir lüfer. Yanına sos istemez, bütün pişmek ister, yalnız kendisine değer verilmesini ister. Yine de umutsuz değilim. En geç, en erkendir!
KİŞNİŞLİ SARDALYE
Malzemeler:
- 1 kg sardalye balığı
- 6 diş sarımsak
- Yarım demet taze kişniş
- 2 adet limonun suyu
- 1 avuç iri tuz
- 1 tatlı kaşığı kırmızı biber
- 1 çay kaşığı kimyon
- 1 su bardağı sıvı yağ
- 1 su bardağı un
Yapılışı: Balıkların filetolarını çıkarın. Sarımsak, tuz ve kişnişi bir kabın içerisinde dövün. Baharatları ve limon suyunu ekleyip, karıştırın. Balık filetolarını kabın içerisinde harmanlayıp iki saat bekletin. Çıkartıp una buladıktan sonra kızgın yağda kızartın. Afiyet olsun.