Hayatı boyunca güneş doğmadan kalkan çalışkan insanlar, pandemi dönemindeki ev hapsinde yaşantılarının en zor günlerini geçirdiler. Bazılarının uzun süre evde kalmaktan rahatsızlanıp, aramızdan ayrıldığını gözlemlemem, beni çok mutsuz etti.
Çalışmak, bazı insanlar için yeme-içme gibi, birincil gereksinimlerdendir. Durdukları zaman bir süre sonra kalpleri de durur o insanların.
THY’de Kaptan Pilot olan, Harp Okulu’ndan sınıf arkadaşım Aslan Efecik’in 18 bin saate yakın uçuş tecrübesi var. Gökyüzünde martıların uçuşunu gözleyip, hava meydanında park halinde bekleyen uçağını düşündükçe günden güne eriyordu. Nihayet o da kuşlar gibi havalandı artık.
72 gün boyunca kasalarına bir kuruş para girmeden, eskiden imzaladığı çekleri, kredi borçlarını ödemeye çalışan restoranlar, 1 Haziran’da açıldı. Neyse ki korkulan olmadı... İbre yukarıya dönük ilerliyor. Özellikle güven sağlayan, hijyene ve temizlik kurallarına riayet etmesiyle tanınan restoranlarda doluluk oranı çok yüksek. Ama yüzde 50 kapasite ağır masrafları olan bu mekanların ayakta kalmasına yeterli olur mu?
Tedbirlere uyuluyor
Pandemiyi ve müşteri sağlığını önemseyen restoranlar titizlikle kuralları uyguluyor. Kimsenin denetlemesine gerek bile yok. Otokontrol hakim... Müşteri kendini güvende hissetmediği mekanlara zaten gitmiyor. Sevindiğim konu yeme-içme sektöründe pandemi kısıtlamaları dönemine oranla iyi bir artış olması...
Temassız kart kullanımının çok yükseldiğini gözlemliyorum. E-adisyonlar gündemde... Bilim dünyası koronavirüsle mücadele için bütün kartlarını çekmiş vaziyette. Paraya el sürmeden işlem yapma, hatta garsonlara verilecek bahşişleri bile kart üzerinden ödemeye yönelik eğilim var.
Restorandaki müşterilerimde dikkat çeken bir diğer konu da sağlıklı yiyecekler ve pişirme şekillerine yönelmeleri... Müşteriler daha bilinçli ve sorgulayıcı davranıyor. Gıda güvenliği kavramı önem kazandı. Koronavirüs salgınının başlangıcından bu yana en çok etkilenen sektör yeme-içme. Kafe ve restoranlardaki müşteri artışının hissedilir derecede olması, toplumda bundan sonra virüsle birlikte yaşamaya ve rehavete kapılmadan tedbir alarak günlük normal yaşantımızı sürdüreceğimizi gösteriyor. Çarklar dönmeye başladı... Umarım hiç durmadan devam eder. Her tedbir emniyet içindir. Kurallara uyarak yaşamak, sağlığımız ve geleceğimiz için çok büyük önem arz ediyor.
MANTARDA BALIK KOKOREÇ
Malzemeler:
- 200 gram levrek
- 4-6 adet kültür mantarı
- 1 adet kuru soğan
- 2 adet yeşil biber
- 1 adet kapya biber
- 1 adet domates
- 100 gr. tereyağı
- 2 çay kaşığı pul biber
- 2 çay kaşığı kimyon
- 2 diş sarımsak
- 1 çay kaşığı kekik
- 50 gr. kaşar peyniri
- Yeterince tuz
YAPILIŞI: Levrek, kuru soğan, yeşil biber, kapya biber ve domatesi çok ince doğrayın. Kaşar peyniri, tereyağı, pul biber, kimyon, sarımsak, kekik ve tuz ekleyip, iyice harmanlayın. Mantarların saplarını kesin, karışımı ortasına yerleştirip, fırın kabına koyun. Önceden 180 dereceye ayarlanmış fırında
15 dakika pişirin. Afiyet olsun.