Brüksel’e gidip de Leon’a uğramadan olmaz. Ünlü Grand Plaza’nın ara sokaklarına girince zaten adım başı midye lokantalarına rastlıyorsunuz. Daha önce birkaç tanesinde denedim değişik soslarla yapılan midye çorbalarını ama insan yaşı ilerleyince daha seçici oluyor, daha az riske giriyor.
O mekanları da beğendim, mutlu ayrıldım ama benim için elbette klasikler önemli. Çünkü tesadüfen hiçbir mekan bu kadar uzun yıl ayakta kalmaz, başarı sağlayamaz.ü
Menü hep aynı
Klasiklerin özelliği bu: Aynı yemeği onlarca yıl aynı lezzette sunmak. 1893 yılından günümüze değin hep midyeci olarak bilinir Chez Leon. Kerevizli, beyaz şaraplı, körili, domatesli, soğanlı, paprikalı birçok çeşit sunumu var. Ama hepsinin yanında patates tava var tabii ki. Kırık midyeye rastlayamazsınız hiçbir zaman. Garsonlar emekli olana kadar hep oradalar.
Türkiye’de en çok tercih edilen kabuklu deniz ürünü kara midyedir. O nedenle damağımıza uygun bir tat. Fiyatları da her zaman aynı düzeyde. Hiçbir zaman sürprizlerle karşılaşmıyorsunuz hesap öderken.
İtalyanda ‘I Trulli’
Brüksel’in en hoşuma giden semti Louiza’da klasikleşmiş bir İtalyan restoranı var. Sahibi işin başında. Servis yapıyor, mutfağa giriyor. Her şey ile ilgileniyor. Öyle olunca da tüm yemekler ve hizmet güzel oluyor.
Güzel bir burrata ve dana karpaçyosu iştah açıyor. Ama ana yemekler de birbirinden lezzetli olduğu için yer bırakmak gerekir. Istakozlu ravioliyi şiddetle öneririm. Finalde de dondurmalı profiterol. Tabii ki kuşkonmaz mevsimi olduğunu unutmayın. Tazesi ve yeşili, beyazı cezbediyor insanı.
Ama bir şey eksik kaldı: Waffle. Belçika’dan yayılan bu lezzeti merkezinde yemek çok farklı. İşini çok seven bir İstanbullu çocuk. Kurumsal yönetime alışmış, lezzete yönlendiriyor sizi. Üzerine mevsim meyvelerinden yapılan dondurmalar kalorilere aldırmadan sizi çekiyor.
Geniş ve düz caddelerde uzun uzun yürüyüp yediklerinizi yakmayı göze aldıysanız keyfini çıkarın.
Belçikalılar çok keyifsizdi bu yıl. Patlamada ölenleri unutamıyorlar. Hepsinin anısını yaşatmak için Bourse Meydanı’nda çiçekler, mumlar hiç eksilmiyor.
ARRABBIATA SOSLU MİDYE
Malzemeler:
-60 adet midye
- 4 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 adet soğan
- 4 diş sarımsak
- 1 adet acı kırmızı biber
- 2 adet domates
- 1 su bardağı beyaz şarap
- 4 yemek kaşığı siyah zeytin
- Yarım demet maydanoz
- Yeterince karabiber ve tuz
Yapılışı:
Midyelerin kabuklarını temizleyin. Orta ateş üzerinde bir tencerede zeytinyağını kızdırıp, önce doğranmış soğanları birkaç dakika soteleyin. Dövülmüş sarımsak ve kırmızı biberi ekleyip biraz karıştırın. Küp şeklinde kesilmiş domatesleri ilave edip kaynatın, altını kısıp 10 - 15 dakika pişirin. Suyu çekildiğinde beyaz şarabı ekleyin ve pişirmeye devam edip midyeleri bırakın. Tencerenin üzerini kapatıp dikkatlice kabukları kırılmayacak şekilde sallayın. Midyeleri kabukları açılıncaya kadar pişirin. Son olarak dilimlenmiş zeytinleri ekleyip tuz ve karabiber serpiştirin. Kıyılmış maydanoz ile servis edin. Afiyet olsun.