Sağlık Bakanlığı’nın açık havada maske takma zorunluluğunu kaldırması haberi, yeme-içme sektörünün yüreğine su serpti. Dışarıda yemek yeme alışkanlığının önemli bir bölümünü teşkil eden mekanların müdavimlerindeki tedirginlik ortadan kalktı. Restoranlar, kafeler derin bir nefes alacağa benziyor.
Pandemi günlerinde Bebek’te denize nazır bir evde günlerimi geçirmeme rağmen, hiç mutlu olamadım. Martıları, gemileri, av yasağı nedeniyle bollaşan balıklarla köşe kapmaca oynayan yunusları izlemek bir noktadan sonra inanın tat vermiyor. Dokunmak, yaşamın içinde olmak bambaşka bir şey... Büyük bir hasretle kendimizi dışarıya atmamızın nedeni bu...
Ortaköy’ün canlılığı
Ortaköy en sevdiğim semtlerden biri İstanbul’da. Sahilde dolaşırken o kadar iç içe oluyorum ki denizle! Harika bir manzara, güzel kafeler, meydandaki kuşlar, İstanbul’un keyfini çıkaran turistler… Üstelik “Ortaköy’de trafik yoğun” sözü de bir şehir efsanesi. İstanbul’un diğer semtlerinden farklı bir trafiğe sahip değil. Devasa katlı bir otopark, herkesin ihtiyacını görüyor.
Damak zevkine çok güvendiğim, İstanbul’un ünlü hukukçularından Alican Bayazıt ve Taner Senseven, müdavimi oldukları Ortaköy’deki Banyan’a pandemiden önce bir tarihte beni davet etmişlerdi. Öğleden sonra gittiğimiz için rezervasyon yaptırmamıştık. Ancak kapıya geldiğimizde bir gün önce talihsiz bir yangın olduğunu öğrenince çok üzülmüştük. Uzun zamandır beklediğimiz Banyan ziyaretini geçtiğimiz hafta gerçekleştirdik.
Büyüleyici manzara
Restoranın işletmecisi Cem Pasinli ve mutfak şefi Gizem Özaydemir ile girişte karşılaştık. O kadar içten, samimi bir ev sahipliği ki az rastlanan cinsten. Bardaki yerimizi alınca İstanbul’u dinledim bir süre ama gözlerim açık. Böyle bir manzaraya sahip mekanın yemeklerinin kaliteli olduğu, servisimizle yakından ilgilenen şefin gözlerinden yansıyordu.
Banyan’da tadına baktığım suşi, kalamar, karides, et hepsi çok lezzetliydi. Farklı mutfakların güzide ürünlerini en iyi şekilde yapmak her babayiğidin harcı değil! Kısa İstanbul ziyaretlerimde Boğaz havasını teneffüs ederek güzel yemek için yolumu Banyan’a düşürmeye çalışacağım çünkü çok kişiden duyduğum ördekte aklım kaldı. İşine saygılı, severek yapan işletmecilerin başarıyı yakalamalarının tesadüf olmadığını bir kez daha görmüş oldum. Yemek öncesi ya da sonrası meydanda mutlaka yürüyüş yapmanızı da öneririm.
HAMSİ SALAMURA
Malzemeler:
- Yarım kg. hamsi (temizlenmiş, kılçıksız)
- 1 su bardağı zeytinyağı
- 1 diş ezilmiş sarımsak
- Yarım su bardağı üzüm sirkesi
- 1 tatlı kaşığı pul biber
- 5 adet defne yaprağı
- 5 adet tane karabiber
Yapılışı: Derin bir kabın içinde zeytinyağı, üzüm sirkesi, pul biber ve sarımsağı çırparak sos haline getirin. Bir kavanozun içine sırasıyla hamsileri dizip üzerine sos dökün. En son tane karabiber ve defne yapraklarını yerleştirip kapağını kapatın ve bir gün boyunca buzdolabında bekletin. Afiyet olsun.