Bodrum ile ilk kez Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın ‘Aganta Burina Burinata’ isimli romanıyla tanıştım. Romanın kahramanlarından birisi Süleyman Kaptan’dı.
Subaylık yıllarımda ‘Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en iyi kampı’ olarak anılan Bodrum’u tercih ederdim. Akşama kadar denize girer, sonra da sahilde yemek yerdik. İlerleyen saatlerde herkes gibi ben de muhteşem final için Halikarnas’tan gelen lazer ışık gösterisini beklerdim.
İlçeyi dünyaya tanıttı
Diyarbakırlı Süleyman Demir, roman kahramanı değil. Hayatını turizme adamış, yenilikçi, yaratıcı, detaycı ve mükemmeliyetçi bir iş adamı. Turizme aşık ve doğuştan turizmci yaratılmış. Babasının Diyarbakır’da işlettiği, daha sonra kendisinin de yeniliklerle donattığı Demir Otel, ‘Doğu’nun Hilton’u’ olarak anılırdı.
Süleyman Bey, Londra’da bir barda yıllar önce tanıştığı insanlara Türkiye’den geldiğini söyleyince “Bodrum’da bir Halikarnas diskosu var biliyor musunuz?” diye soran İngilizler’e, “Tabii ki, ben o diskonun sahibiyim” deyince İngilizler’in inanmadıklarını mutluluktan gözleri dolarak TÜTAV Başkanı Kemal Baytaş’a anlatır.
Şehirle özdeşleşti
“Halikarnas’a uğramadan Bodrum’dan dönülmez.” Bu sloganı en çok Bodrum’u ziyaret eden yabancılar söylüyor. Beş bin kişiyi aynı anda eğlendiren bu denli kaliteli bir disko dünyanın hiçbir yerinde yok. Kapıdan içeri girince Ege medeniyetlerinin izlerini hissettiğiniz sütunlar ve Bodrum’un muhteşem manzarası büyülüyor sizi. Bunca yıl ayakta kalmayı başaran Halikarnas artık Bodrum’un vazgeçilmez klasiği. Her yıl kendini yenileyen ve beklentinizin çok ötesine taşıyan hizmetiyle sıcak Bodrum gecelerinin serinletici yeri Halikarnas geçen hafta özel bir organizasyon düzenledi.
Müthiş yemekler
Ahmet Ertegün, yıllar önce Halikarnas’ı ziyaret ettiğinde ziyaretçi defterine “Türkiye’de artık en iyi, en kaliteli işler yapılıyor” diye yazıyor. İyi bir oyunun son söze ihtiyacı yoktur aslında.
Zevklerine ve damağına saygı duyduğum Güneri Cıvaoğlu da çok seçicidir, sıradan olan hiçbir şeyi beğenmez. Ama
40 yıldır gastronomiyle ilgilenen birisi olarak dünyanın hiçbir otelinde bu yaşıma kadar böyle kaliteli açık büfe görmediğimi söyleyince Cıvaoğlu ve yanındaki seçkin davetliler bana hak verdi.
Gerçek trüf mantarıyla yapılmış risotto, kral yengeç, ıstakoz, kuzu pirzola, parmesanlı tarak, canlı istiridye ve tatlı çeşitleri saymakla bitmeyen bir zengin büfe. Ama nitelik ve nicelik konusu önemli. Her ürün kategorisinin en iyisi. Tabii ki hepsini denemek zor. Sondajlama usulüyle test yaptım. Ama gerçekten bu organizasyonla gurur duydum. Türkiye’de güzel şeyler her zaman olacak.
Not: Demokrasiyle doğduk, büyüdük, yaşayacağız.
SARDALYE ÇITLAMASI
Malzemeler:
- 1 kg. sardalye
- 4 yemek kaşığı zeytinyağı
- 2 adet orta boy soğan
- Yarım demet maydanoz
- 1 çay bardağı su
- Tuz
Yapılışı: Tepsinin içine sardalyeleri dizdikten sonra yağ ekleyip kömür ateşine koyun. Suyunu çekince soğan ve maydanoz ilave edin, su ekleyip tuz serpiştirin. Üzerini kapatıp yarım saat pişirin. Afiyet olsun.