Süreyya Üzmez

Süreyya Üzmez

s_uzmez@yahoo.com twitter.com/sureyyauzmez

Tüm Yazıları

Trakonya, lipsos, iskorpit ve vatoz gibi zehirli uzuvlara sahip balıklar, Türkiye sularında oldukça fazla. Bu balıklara karşı asla cesur olmayın!

Denizlerin derinliklerinde yaşadığı aşk hikayelerinden, atmosfere çıktıklarındaki konumlarına kadar pek çok bilinmeyeni var deniz canlılarının. İnsanoğlunun akciğerlerinden nefes alması gibi balıklar da suyun içinde solungaçları sayesinde nefes alırlar. Uyurken gözlerini kapatmazlar çünkü göz kapakları yoktur. Balinalar ise balık değil, memeli hayvanlardır. Ciğerleri vardır ve okyanusun yüzeyine çıkarak nefes alırlar.

Yaşlı balık gördünüz mü?
Balık yiyen insanların ortalama ömürlerinin çok uzun olduğu, kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskinin az olduğu bilimsel verilerle kanıtlandı. Balıkların kendisi de dinamik, atılgan ve çok süratli olmak zorunda. Denizlerde hiç yaşlı balığa rastlanmaz ama yine de balıkların yaşlarını pulların içindeki halkaların adedinden öğrenebilirsiniz. Tıpkı ağaçların üzerinde oluşan halkalar gibi.

Tehlikeli balıklar
Son yıllarda sahillerimizde sık görülen balon balığı, balıkçıların baş belası. Japonya’da her yıl 250-300 kişinin hayatını kaybettiği balon balığı ile karşılaşınca yemek pişirme gibi bir deneyimde bulunmayın. Japonya’da sertifikalı aşçılar bu balığı pişirebiliyordu. Ama artık balık halinde temizlenip lokantalara risksiz bir şekilde satılıyor. Ölenler, sahilde bu balığı yakalayıp bilinçsizce pişiren balıkçılar. Hem riske girmeye gerek yok. Aliyyülâlâ lezzetli bir balık değil. Ama ‘fugu sashimi’ çok nefis.

Trakonyalar çok zehirli
Ülkemizin en zehirli balık grubunu oluşturan trakonyaların gazabından korunmak için siyah dikenlerini ve solungaç dikenini ellemeyin. Parmağınız batarsa balon gibi şişirir ve ağrılı
zonklamalar başlar. Trakonyalar, kumlu çamurlu bölgelerde kendilerini zemine gömerek yaşarlar. Zehrinin 0.0004 ml’sinin 250 fareyi öldürebilecek güçte olduğu yapılan araştırmalarla ortaya çıkmıştır. Dikenin batması durumunda, yara amonyak ile yıkanmalı ve zehrin yapısını bozabilmek için olabildiğince sıcak suya sokulmalıdır.
Çocukluk yıllarımda hasta derecesinde balıkçılık yapar ve bu tür tehlikelere çok maruz kalır ama yeterince bilgiye ulaşamadığımdan hep çamurla sarardım dikenin battığı yerleri ve günlerce ağrı çekerdim.
Lipsos, iskorpit, vatoz gibi denizlerimizde yaşayan zehirli uzuvlara sahip balıklar da bir hayli fazladır ama siz siz olun bu balıklara karşı asla cesur olmayın! Denizanası, ahtapot yakmasından kurtulmak için yapabileceğiniz en iyi şeylerden birisi yaranın üzerine sirke dökmektir.

Lezzetteki incelikler
Fener balığı dipte yaşadığı için balığın kuyruk kısmını limonlu suda bekletin. Çamur kokusu gidecektir. Dipte yaşayan diğer balıkların kokusunu almak için solungaçlarına sirke dökün.
Sarpa gibi ot ile beslenen balıkların içini hemen temizleyin, ot kokusu balığı yenilmez hale getirir.
İstiridye, atmosfere çıkınca kendisini korur ve kapanır bu arada bulunduğu ortamdaki kirli şeyleri de beraberinde getirir. Bir litre suyun içine bir yemek kaşığı mısır irmiği bırakırsanız bir saat sonra kavanozdaki değişimi göreceksiniz. İlle de çiğ yemek zorunda değilsiniz. Birkaç dakika üzerine sirke, beyaz şarap ve tereyağı eklediğiniz istiridyeleri fırında pişirirseniz zehirlenme riskiniz çok azalır.

Haberin Devamı

TAZE ÇAĞLALI LiPSOS

Haberin Devamı

Malzemeler: n 1 adet lipsos balığı n 250 gr. taze çağla n 1 adet orta boy soğan n 1 adet orta boy domates n 2 diş sarımsak n 2 yemek kaşığı domates salçası n 2.5 su bardağı balık suyu n 1 su bardağı ayçiçek yağı
n 2 yemek kaşığı zeytinyağı
n 1 çay kaşığı nane
n Yarım çay kaşığı sumak
n Yarım su bardağı un
n 1 çay kaşığı toz şeker
n Yeterince karabiber ve tuz

Haberin Devamı

Yapılışı: Lipsos balığını fileto çıkarın. Küp şeklinde parçalara ayırın, una bulayıp ayçiçek yağında 3-4 dakika kızartın. Soğan ve sarımsağı küp şeklinde doğrayın, zeytinyağında kavurun, salça, nane ve sumak ekleyip 1-2 dakika daha çevirin. Balık suyunu ilave edip çırpın. İçerisine lipsos parçaları ve taze çağlaları ilave edin. Son olarak küp doğranmış domates ekleyip birkaç taşım kaynatın. Tuz, karabiber ve şeker serpiştirip ateşten alın. Afiyet olsun.

Haftaya kadar lezzetlerden uzak kalmayın ama püf noktalarını da yabana atmayın.