Şehirlerin batı yönündeki arazileri daha kıymetli oluyor ve o yöne giden yollar üzerindeki mekanlar popülariteyi yakalayıp, uzun yıllar varlığını sürdürüyor. Bu kanıya nerden mi vardım? Uzak geçmişi imgeleyen belleğim beni 1980’li yıllara götürdü. İstanbul’dan Tekirdağ-Edirne yoluna uzanan güzergahta Büyükçekmece’de Beyti (daha sonra Florya’ya geldi), Kaşıbeyaz ve Haramidere’deki ünlü kebapçılar, otopark ve trafik rahatlığı avantajını kaliteyle birleştirince hep var oldular.
Başkent’te de Eskişehir yönüne doğru gelişen şehirde uzun süre kaliteli mekanların eksikliği özellikle o bölgede oturanlar tarafından serzenişe neden oluyordu. Bu gereksinime ilk yanıt veren 2008 yılında açılan Çadır Kebap oldu. Geleneksel Adana mutfağını Ankara’ya taşıyınca çok mutlu etti kentin insanlarını. Yüksek tavanlı ahşap ağırlıklı dekorasyonu, lezzetli meze ve yemekleri ile Çadır Kebap, başkente gelen yerli ve yabancıların uğrak yeri oldu.
Başkent’in göbeğinde
Yeme içme gustosunu her zaman takdir ettiğim, Türkiye’nin ve Başkent’in başarılı, değerli iş insanlarından Miraç Şahin, ünlü mimar Tarık Ercan ile birlikte, Eskişehir yolunda bir karavanın içinde öğle saatlerinde Çadır Kebap’ın güzide ürünlerini sunmaya devam eden Tufan Köksal’ı işletmenin başına getirerek, şehrin merkez lokasyonlarından Yıldız Mahallesi’ne Çadır Kebap’ı taşıyınca, çok mutlu oldum. Ve ilk fırsatta oğlum Koray’la deneme şansım oldu. Restoranlar için en zor bir saatte, kimseye haber vermeden rezervasyonsuz gittiğim mekanda personelin sıcak karşılaması, ilgisi ve restorana hakimiyetinden çok etkilendim.
Çok sıcak bir dekorasyon insanın içini ferahlatıyor. Duvarda sergilenen sanatçı Filiz Sivişoğlu’nun koleksiyonundan seçme eserler müthiş. Eğer yurt dışına bu tarzda restoran açacaklar varsa, buram buram Anadolu tarihini yansıtan bu eserler ile mutlaka tanışmalı ve taşımalı.
Yemekler lezzetli
Mezelerin hepsi çok lezzetli ama özellikle humus, havuçlu tarator, pancar ve çiğ köfteyi öneririm. Yağlı karanın damakta uzun süre bitmeyen tadı, lahmacun, çöp şiş, kuzu şiş, pirzola ve gavurdağı salatası güzeldi. Ama kebaplar içinde baş aktör Adana idi. Bu kez tatlı yemeden ama çok tatlı anılarla ayrılıyoruz Çadır Kebap’tan. Özlediğimiz tatlara yeniden kavuşmanın ve de bu kıymetli mekanı tekrar hayata geçirmelerinin mutluluğunu yaşıyoruz. Başkent’e hoş geldiniz, yeniden yepyeni farklılıklarla...
DENİZ MAHSULLÜ AVCI BÖREĞİ:
MALZEMELER
- 2 adet dereotlu krep
- 3 yemek kaşığı balık eti kıyması
- Yarım adet kuru soğan
- 10 adet ceviz içi
- 1 çay kaşığı pul biber
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 su bardağı ayçiçek yağı
- 3 adet yumurta
- 5 yemek kaşığı panko
- 2 yemek kaşığı un
- Yeterince karabiber ve tuz
Yapılışı: Tavada zeytinyağında balık eti, ince doğranmış kuru soğan, dövülmüş ceviz ve baharatlarla birlikte iki dakika soteleyin. Dereotlu krep içerisine hazırladığınız karışımı yerleştirip, rulo şeklinde sarıp, dilimleyin. Un, yumurta ve pankoya buladıktan sonra kızgın yağda iki dakika kızartın. Afiyet olsun.