Süreyya Üzmez

Süreyya Üzmez

s_uzmez@yahoo.com twitter.com/sureyyauzmez

Tüm Yazıları

Yedi yıl önce başlayan Alaçatı Ot Festivali bu güzel beldenin tanınmasında büyük rol oynadı. İnsanların sokağa çıkmadığı bir dönemde caddelerinde yürümenin bile zor olduğu kalabalığı görünce çok mutlu oldum. 7 - 10 Nisan tarihleri arasında Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanlar ülkemizde güzelliklerin her zaman kabul gördüğünün göstergesiydi adeta.

Biyoçeşitliliğin korunması
Sağlıklı beslenmede doğanın altın sırrı otların ne denli önemli olduğunu bu festival öğretti bize. Hangi otlar kökünden, hangileri sapından koparılmalı, sürekli insanlığın hizmetinde olması için ne gibi tedbirler alınmalı sorularına uzmanlar yanıt verdiler. Biyoçeşitlilikte çok zengin olan ülkemizde çıkan otlardan ilaç sanayinde ne kadar çok fayda sağladığını anlattılar.

ALAÇATI’NIN BAHAR GÜNLERİ

12 bin çeşit bitkiye sahip ülkemizin zenginliği tüm Avrupa’ya bedel. Endemik bitkilerdeyse Avrupa’nın iki misline yakın bir zenginlik mevcut.

Haberin Devamı

Yeni imar yok
Alaçatı’nın dünyaca tanınmasında büyük rolü olan, Çeşme’nin başarılı ve çalışkan Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, önceden olan yerler dışında 12 yıldır hiçbir yeni alanın imara açılmadığını söyledi.
Beldenin doğasının her geçen gün bozulmadan güzelleştiğini ve koruma altında olduğunu anlattı Başkan Dalgıç.

İki birinci çıktı
Yaratıcı yemekler lezzet odaklıydı, orijinaldi ve sunumlar sınıf atlamıştı.
Birbirine o kadar yakındı ki verilen puanlar, yarışmadan iki birinci çıktı.
‘Çengel Dikeni’ yemeğiyle otları birbirine karıştırmadan müthiş bir incelikle yapan, ayıklanması zor bitkiyi sabah erken saatlerde tam çiçeklenme zamanı çiğ yerken eline batırmadan koparıp, hazırlayan Recep Subaşı müthişti.
Hele ‘Güveçte Etli Ot Türlüsü’ amatör bir ev hanımının elinden sanat eserine dönüşmüştü. Bu yemekle Şehnaz Çevik birinciliği paylaştı. Belediye Başkanı onları birer tam altınla ödüllendirdi.
‘Kınalı Pide’ ile Elif Ok ikinci oldu. ‘Tatlı Radikam’ isimli tatlıysa “Pes doğrusu” dedirtti hepimize. Bu tatlıyla İsabet Barutçuoğlu üçüncü oldu.
İşte Türk mutfağının yöresel zenginlikleri budur. Hüneri yabancı mutfaklardaki kopyalamada arayanlara duyurulur. Başkası olmayın kendiniz olun. Yerel olun, lezzetli olun. Gelecek, kendi değerlerimize sahip çıkmakta ve kompleksten kurtulmaktadır.
Alaçatı bunu başardı.

PARMESANLI ŞEVKETİBOSTANLI LEVREK

Malzemeler:
- 1 - 1.5 kg. levrek balığı filetosu
- 250 gr. şevketibostan
- 1.5 çay bardağı krema
- 1 tatlı kaşığı çam fıstığı
- 1 tatlı kaşığı rendelenmiş parmesan
- 1 tutam fesleğen
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 su bardağı ayçiçek yağı
- 1 su bardağı un
- Yeterince tuz

Yapılışı:
Filetoları parmak kalınlığında kesin. Şevketibostanı da aynı şekilde kesip kaynar suda bir tutam tuzla haşlayın. Tavada yağı kızdırıp unladığınız balık dilimlerini pişirin. Ayrı bir tavada zeytinyağında fıstıkları çevirin. Şevketibostanları süzüp ekleyin. Balıkları ilave edip 3 dakika hepsini çevirin. Fesleğen ve tuz ekledikten sonra krema ilave edin. Parmesan ekleyip servis yapın. Afiyet olsun.