Deniz ürünlerine olan ilginin çok az olduğu ülkemizde ahtapotu ilk olarak Tarkan’ın filmlerinde şişme kollarla insana saldıran acayip bir yaratık olarak tanıdığımızı düşünüyorum. Akdeniz ülkelerinin vazgeçilmez deniz ürünü ahtapot, sahillerimizde bolca üredi.
Ayaklarımızın dibine kadar gelip bizimle oyun oynamak istercesine kendisini yakınlaştırdı ama biz ona hep ihtiyatlı davrandık, son yıllara kadar sofralarımıza pek kabul etmedik.
2010 Dünya Kupası maçlarında Almanlar’ın bir akvaryumda beslediği kahin ahtapot Paul, maçlarla ilgili tahminlerde bulundu. Almanya ve rakip takımın bayraklarının olduğu iki kapta ahtapotun hangi kaba yöneleceğini beklediler.
Beş tahmin yaptı Paul ve yüzde yüz doğru çıktı.
Ahtapotlar o günden sonra dünyanın ilgisini çekmeye başladı. İnsanlar evini arabasını satıp Paul’u satın almak için peşine düştüler!
Köpek balığına pusu kurdu
Bir başka ahtapot, su altı kameralarının ilginç görüntülerine takıldı. Deniz kabuklularından yaptığı yuvasının önünden geçen denizlerin en yırtıcı yaratığı köpek balığının üzerine atladı ve kollarıyla onu sardı.
Köpek balığının ağzını açacak zaman bırakmadan onu boğarak öldürdü. Ahtapotun bu cesur ve atak davranışı kendisine duyulan sempatiyi artırdı.
Yakın zamanda Yeni Zelanda’daki Sea Life adlı akvaryumda yaşayan ahtapot Rambo, ziyaretçilerin fotoğrafını çekince “Pes artık!” dedirtti. Su altı kamerasının kullanılması öğretilen ahtapot Rambo’nun şöhreti Paul’den geri kalmadı. Dünyanın ilk fotoğraf çekebilen ahtapotu olarak tarihe geçen Rambo, oldukça sempatik bir canlı.
Çok gelişmiş sinir sistemine sahip olan ahtapot, kavanozun kapağını açıp içindeki yemeğe bile ulaşabiliyor. Midye yerken kapanmasın diye arasına taş koymayı bile düşünen ahtapot yunus balıkları gibi zekaya sahip olmasına rağmen görünümündeki vantuzların itici hali nedeniyle sevgiden fazla nasibini alamamıştır.
Öldükten sonra da sertliği gitsin diye kırk defa yere vurularak dövülür. Ne kadar sopa, o kadar lezzet mantığıyla böyle bir muameleye tabi tutulur.
Çok kısa ömürlerine yeteneklerle dolu bir hayat sığdıran ahtapotlar, çiftleştikten sonra ölürler.
Evlatlar da anne babasız büyümeye doğdukları andan itibaren alıştıklarından hayatta kalabilmek için her şeyi öğrenmek zorunda kalırlar. Bu nedenle zekaları da çok gelişmiştir.
Geçen yıl kaybettiğimiz Sadun Boro’nun ahtapot tutkusu, birbirinden güzel tarifleri de ahtapotun fazla yaygınlaşmasına yeterli olmamıştır.
MANTARLI AHTAPOT SALATASI
Malzemeler:
- 2 kilo haşlanmış ahtapot
- 12 adet kapari çiçeği
- 8 adet haşlanmış mantar
- 10 adet kornişon turşu
- 12 adet yeşil zeytin
- 2 yemek kaşığı hardal
- 4 yemek kaşığı zeytinyağı
- Yarım limonun suyu
- Yarım demet dereotu
Yapılışı: Ahtapotları doğrayın. Zeytin, mantar, dereotu ve kornişon turşuyu ince ince kesip kapari çiçeğiyle karıştırdıktan sonra ahtapotun bulunduğu kaba ekleyin. Ayrı bir kapta zeytinyağı, limon suyu ve hardalı karıştırıp ahtapotlu karışıma ilave edin.
Afiyet olsun.