Rahmetli annem sık sık “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” derdi. II. Dünya Savaşı yıllarında kıtlık baş gösterince çektiği sıkıntıları anlatırdı. Bayat ekmekleri hiç atmaz, bazen suyun içerisinde yumuşatarak bazen de çok lezzetli papara yemeği yapardı. “Yokluk insana yeni tarifler öğretiyor oğlum” diyen annemin o yıllarda anlattıklarından çok etkilenmiş olacağım ki o gün bugündür pirinç pilavı yerken “Allah baba kızar” korkusuyla tabağımda bir tek tane pirinci bile bırakmam.
Salgının öğrettikleri
Koronavirüs salgını döneminde çiftçilerin sokağa çıkma yasağından dolayı tarlalarını ekip biçememeleri gibi konular aklıma geldiğinde kara kara düşünmüştüm. Sonraları duydum ki kırsal kesimden sorumlu Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin tüm birimlere talimat göndermiş: “Hiçbir üretici köylünün çalışmasını engellemeyin” diye… Kalecikli Arif Paşa tam bir Anadolu çocuğu, geleceği tahmin etmiş.
Son zamanlarını yaşadığımızı umut ettiğimiz şu günlerde pandemi geçtikten sonra normal hayatımıza döneceğiz, ekonomide aldığımız yaraları saracağız ama dünyadaki yaraların bedelini ağır ödeyeceğiz.
İnsan eli mevsimler
İlkokulda öğrendiğimiz aralık, ocak, şubat kış ayları değil artık. Çünkü kışın en önemli göstergesi kar yağmıyor bu aylarda. Ya da çok az yağıyor. İlkbaharda daha önce hiç görmediğimiz büyüklükte dolu yağıyor, beklenmedik soğuklar oluyor, yaz ayları mevsim normallerinin üstünde sıcaklarla karşılaşıyoruz. Tüm bu olumsuzluklar Çanakkale domatesinden, Maraş biberine kadar sebzeleri, meyveleri, tahılları her şeyi etkiliyor.
Ama tüm bu değişikliklerin müsebbibi biziz, insan eliyle doğaya verilen tahribat yeni mevsimleri doğurdu. Buna ne biz ne bitkiler ve doğadaki diğer canlılar hazır değil. Akdeniz’de balık stoğunun yüzde 85’i yok oldu. Deniz anaları istilası devam ediyor, meydanı boş bulan deniz anaları o bembeyaz renkleriyle denizleri kapkara yapacak, kalan balık stoğunun larvalarını yedikleri için yüzde 15’lik stoğu da bitirecek. En kıymetli hayvansal proteinden yoksun kalacağız bir süre sonra.
Önlem almak şart
Fosil yakıt kullanımından bir an önce vazgeçmediğimiz ve aşırı karbon salınımını engellemediğimiz, sık sık büyükbaş tüketimine, fazla pirinçli yemeklere ağırlık verdiğimiz sürece geleceğimiz çok karanlık! Karbon salınımının yarattığı sıcaklık artışları iklim değişikliklerine neden oldukça mevcut koşullara ayak uyduramayan bitkisel yiyeceklerimizin üretimi her geçen gün azalıyor. Milyonlarca insanın açlıktan öleceği günler çok uzak değil.
Karamsar tablo çizmeyi hiç sevmem ama görünen köy kılavuz istemez. İki hamle sonramız çok kötü. Rahat davranmayı bırakıp uzmanların uyarılarını dinleyip tedbirlere sıkı sıkıya sarılalım.
Bazen en geç, en erkendir.
HAMSİ TEMPURA
Malzemeler:
- 20 adet hamsi
- 100 gr. nişasta
- 100 gr. un
- 1 adet yumurta
- 100 ml. su
- Yeterince tuz
Yapılışı: Hamsileri temizleyin. Un, nişasta, yumurta, su ve tuzu bir kapta çırpma teliyle çırpın. Hazırladığınız tempura sosuna hamsileri bulayıp derin yağda 3 dakika kızartın.
Afiyet olsun.