Sinan Biçici

Sinan Biçici

sinanbicici@hotmail.com

Tüm Yazıları

Vatanım Sensin’in hikayesinin çok konuşulacağını yazmıştım ama bu kadarını tahmin etmiyordum. Dizinin birinci bölümü, 15 Mayıs’ta İzmir’in işgalini gösterdi. 16 Mayıs’ta Mustafa Kemal Bandırma Vapuru’yla Samsun’a doğru yola çıkıyordu ama ilk iki bölümde adı bile geçmedi. Kahramanımız, Osmanlı’ya her türlü hakareti yapıp Yunan saflarına geçmiş bir vatan hainiydi üstelik.

‘VATANIM SENSiN’DE  CESARET NASIL  KAZANDI

Oldukça riskli sularda gezerken, 10 Kasım’a denk gelen üçüncü bölümün fragmanıyla bombayı patlattı. “Yolun açık olsun Mustafa’m” cümlesiyle kuşkulu gönülleri bile fethetti. Sosyal medyada müthiş bir etki yaptı, dünyada bile TT listesinde birinci oldu. “Mustafa Kemal fırsatçılığı yaptı” diyenler de oldu ama ne yapacaktı, Kurtuluş Savaşı günlerini anlatırken Samsun’a çıkışı anlatmayacak mıydı? Anlatmasa kim bilir neler denilecekti? Üstelik de içinde hiç hamaset, abartı olmadan sadece bir sahneyle çok sade ve gerçekçi işlendi.

Haberin Devamı

Eğer bu bölümün 10 Kasım’a denk gelmesi stratejik olarak planlandıysa büyük bir televizyonculuk başarısı bence. Rakibi ‘Cesur ve Güzel’e karşı da büyük bir hamle oldu. Eğer o fragman yayınlanmasaydı ‘Cesur ve Güzel’in ilk bölümünün birinci olma ihtimali çok yüksekti ama nerdeyse yarı reyting alarak ikinci oldu. Kanal D, çok önemli olan iki bölüm risk alarak tehlikeyi savuşturdu ve belki de 2-3 sezon boyunca müdavimi olacak birçok seyirci kazandı. Tebrikler...

HEM GÜZEL HEM CESUR OLMALI!

Kıvanç Tatlıtuğ ve Tuba Büyüküstün’ü bir araya getirdiği için uzun zamandır merakla bekleniyordu ‘Cesur ve Güzel’. Ayrıca Tamer Levent, Sezin Akbaşoğulları, Serkan Altunorak, Devrim Yakut, Erkan Avcı ve Nihan Büyükağaç gibi iyi oyuncular var ve performansları gayet iyi. Yapım için zaman ve para harcanmış. ‘20 Dakika’, ‘Medcezir’, ‘Delibal’ı yönetmiş Ali Bilgin’in rejisi de özenli ve büyük beklentinin hakkını veriyor. Senaristi deneyimli ve başarılı isim Ece Yörenç.

‘VATANIM SENSiN’DE  CESARET NASIL  KAZANDI

Sosyal medyada yorumlara baktığımda iki nokta belirginleşti. Tuba ve Kıvanç fanlarının ağırlığı var. İkinci noktaysa hikayeyi çok tanıdık, bildik bulmuşlar. Kahramanımız Cesur, kasabanın neredeyse sahibi Korludağ’lardan intikam almak için gelir, yolda tesadüfen güzel kızımız Sühan’ın hayatını kurtarır ve ilk görüşte aşık olurlar. Sühan, düşman Korludağ’ın kızıdır. Cesur, herkesin korktuğu, polisi, hakimi, savcıyı dize getiren Tahsin Korludağ’a meydan okur. Nişanlanmak üzere olan Sühan da, Cesur’dan etkilendiği için sünepe damadın evlilik teklifini reddeder.

Haberin Devamı

Dramanın temel kuralı, karakteri güçlendiren ve sevdiren, zorluklarla engellerle karşı karşıya kalmasıdır. Seyirci merakla bunu nasıl aşacak diye beklerken hem hikayenin içine girer, hem de kahramanın yanında olur ve sever. İntikam almak isteyen Cesur için bütün fırsatlar hemen ayağına geliyor. Nasıl çözecek diye meraklanma fırsatı vermiyor. Karakterimiz de fazla engel olmayınca sürekli özgüveniyle meydan okumak zorunda kalınca inandırıcılık sorunu başlıyor. Bütün efsane kahramanlara baktığımızda basit, sade bir hayatı isterler. Fakat engeller ve zor tercihlerle karşılaşınca, haklılıkları ve cesaretleri sayesinde de kahramanlaşırlar.

Haberin Devamı

‘Cesur ve Güzel’ ne yapmalı?

Karşısında iyi prodüksiyonu, rejisi, senaryosu, starları olan ve giderek güçlenen bir rakibi var. Starlar ilk bölümlerde dikkati çeker ama bundan sonra seyirciyi bağlayacak olan hikayedir. Konu klişe olsa bile merak uyandırıcı, sürprizli, farklı ve sürükleyici şekilde işlenirse ancak seyirciyi ekranda tutabilir.

Daha önce de yazmıştım. Starla yola çıkılınca haklı olarak riskten korkuluyor. Anlatım çok basitleştirilip, seyircinin en çok rağbet ettiği klişe hikayelere başvuruluyor. Aslına bakarsanız bu da büyük risk. Çünkü çok yüksek bir beklenti yaratınca seyirci sizden farklı ve etkileyici hikayeler de bekliyor. O yüzden bence ‘Cesur ve Güzel’in yumuşak karnı, hikayesi...