Sinan Biçici

Sinan Biçici

sinanbicici@hotmail.com

Tüm Yazıları

Tarihin belki de en zor yazını geçirdik. Yaza girerken savaş, terör, canlı bomba gerilimi hat safhadaydı. Yazın tam ortasında, 15 Temmuz’da ise darbe girişimi. İnsanlar canlı yayınlarda terör saldırıları, çatışmalar, darbe girişimi, sınır ötesi operasyonları izledi. Eskiden televizyonla başlatılan darbeler, bu kez televizyonda bitirildi. Bütün ülke anbean adeta kaderinin nasıl değişebileceğini canlı olarak seyretti.

Haber programlarının galibi kim oldu?

Ülkede bunca olay olurken haberlerin reytingleri neden bu kadar düşük diyorduk geçen yıl. Bu yıl öyle olmadı, haber programları çok izlendi. İnsanlar sadece televizyon başında değil, işte, alışverişte, tatilde hemen her yerde ülke gündemini konuştular.

Haberin Devamı

Uzun bir zaman terör konuşulduğu için haber programlarının müdavim konukları terör uzmanlarıydı. Darbe girişiminin ardından ise itirafçılar. Televizyonda bir ilki yaşadık. Eskiden sadece bazı belgesellerde kimliği gizlenerek, karartılarak gösterilen itirafçılar, canlı yayın spotları altında, saatlerce nasıl gizlendiklerini, işledikleri suçları, örgütün şifrelerini anlattılar.

Bu programlarda en çok dikkat çeken isim Didem Aslan Yılmaz oldu. CNN Türk’teki ‘Türkiye’nin Gündemi’nde en çok izlenen ve konuşulan programları yaptı. Eski ‘Siyaset Meydanı’ günleri gibi gece yarılarına kadar süren yayınlar izledik.

Aile dizilerinin zaferi

Yaza girerken birçok romantik komedi hazırlığı yapıldı. Ama romantik komediler fırtına yaratacak bir ortamı bulamadı, küçük bir rüzgar yapabildiler. Haziranda Euro 2016, ‘Survivor’, temmuzda darbe girişimiyle birlikte haber programlarına ilgi olunca normal şartlarda yayından kaldıracak reytinglere razı oldular.

Sezonun romantik komedi soslu iki aile dizisi ‘No: 309’ ve ‘Gülümse Yeter’, reytingleriyle dikkat çekti. Bana göre, bu iki dizi de aşktan çok ailelerin aşk hikayesindeki durumuna daha çok yer verdikleri için kazandılar. Sumru Yavrucuk ve Erdal Özyağcılar yakışıklı oğlanlara, güzel kızlara “Bi dakka, biz daha ölmedik” dediler. Aileye ilgi ve ruh halimizle ilgili bence. Bunca kötü olay karşısında insanlar evlerine, ailelerine çekilmek zorunda kaldı. Ailenin güvenliği, önemi diğer bütün yaşamsal kaygılardan öne çıktı. Yeni dizilerden ‘Bodrum Masalı’nın hızlı yükselişi de bundan. Önümüzdeki sezon da aile merkezli hikayelerin yeniden çıkış yapacağını tahmin etmek zor değil.

Haberin Devamı

Maçlar hep galip

Ne terör, ne canlı bomba, ne de darbe girişimi... Ülke gündeminde ne olursa olsun, maçlar hep izlendi ve reytingin galibi oldu. Hazirandaki Euro 2016’ya ilgi beklenildiği gibi çok yükseti. Sadece maçlar değil, futbol yorumları da çok izlendi. “Biz bitti demeden” bitince, yani Milli Takım elenince ilgi azalmaya başladı. Bu bir ilk değil tabii ki. Futbolun ekran galibiyeti her zaman olduğu gibi tartışılmaz.

Ne olacak bu memleketin hali?

Bunca savaş, terör ve darbe ortamı içinde yakışıklı oğlan ve güzel kızların flörtleri nasıl izlenecek diye merakla bekliyordum. Sosyal bilimcilerin, psikologların belki de televizyonu en çok dikkate almaları gereken bir dönem yaşadık. Normal bir ülkenin 40 - 50 yılda yaşayabileceği her şey toplandı ve bir yaza sıkıştı. Bu ortam içinde haber kanallarında ölümler, çatışmalar, şehitler varken diğer kanallarda komediler, aşk hikayeleri ya da futbol maçları izlendi. Toplumun ruh sağlığı hakkında fikir beyan etmek zor. Şöyle bir televizyona bakıp sormamak elde değil. “Ne olacak bu memleketin hali?”