Siyah Beyaz dizisi çok gündeme gelmişti. İyi ve kötünün yollarının kesişmesi ve yaşayacakları aşkı anlatıyordu. Neredeyse iki yıldır konuşulan ve üzerinde çalışılan diziden son anda vazgeçti Ay Yapım... Peki neden?
Söylendiği gibi neden senaryonun beğenilmemesi değil. Senaristleri en son ‘Karadayı’yı yazan Eylem Canpolat ve Sema Ergenekon... Çok başarılı iki yazar. Mesele şu; ‘Siyah Beyaz’, seyircimizin alışık olmadığı, nispeten zor bir kurguya sahipti. Macera tarafı da aşktan daha ağır basıyordu. Dolayısıyla reyting başarısı riskli görüldü.
Son anda bu riskten vazgeçildi ve yeni bir hikayede karar kılındı. En son ‘Med Cezir’i çeken Ali Bilgin’in yönetmen koltuğunda oturacağı, Ece Yörenç’in yazdığı ‘Cesur ve Güzel’ geçmişten gelen bir hesaplaşması olan iki ailenin çocuklarının aşkını anlatıyor.
Kadın seyirciye daha yakın gelecek, dram ve aşk öğeleri fazla olan, seyircinin alışık olduğu bir hikaye. Daha az riskli.
Başrol star mı, senaryo mu?
Kıvanç Tatlıtuğ ve Tuba Büyüküstün gibi iki ünlü oyuncunuz varsa, sanıldığı kadar
avantajlı başlayamıyorsunuz. Bir kere beklenti çok yüksek oluyor. Maliyetler keza öyle. Reyting almış işlerde rol alan oyuncular risk istemiyorlar. Senaryonun ve karakterlerin oyunculara ve onların beklentilerine uyması gerekiyor.
Peki çözüm ne? Çözüm belli. Her şey senaryoyla başlar. İyi bir senaryonuz varsa ona uygun oyuncular bulursunuz ve yolunuza devam edersiniz. Önce starla başlayınca yol çok daha uzun ve yorucu oluyor. Starla başlasan bile yine de son sözü hep senaryo söylüyor. Çünkü başrol senaryodur…
BİR ‘BODRUM MASALI’
İSRAFİL KÖSE
Bir Karadeniz filmi, ya da Laz karakter varsa İsrafil’i orada görmemek mümkün değildi. ‘Sümela’nın Şifresi’, ‘Oflu Hoca’nın Şifresi’, ‘Bizum Hoca’ ve ‘Emret Komutanım’ gibi birçok dizi ve filmde oynadı. Her gördüğünüzde heyecanlı, enerjik ve güler yüzlü karşılardı sizi. Yol kenarında durmuş bir taksinin kapısı hayatına son verdi. Çünkü motosiklet üzerindeydi. Hayat yolculuğu ne yazık ki, çok kısa sürdü. Trafikte de, hayatın diğer alanlarında da zayıfları korumayı, kollamayı bir türlü öğrenemedik. O yüzden çok güçlü değiliz…