Sinan Biçici

Sinan Biçici

sinanbicici@hotmail.com

Tüm Yazıları

İkinci Bahar’da, yoksulluğa, gecekonduya, annesine isyan eden üniversiteli Gülsüm’dü... ‘Asmalı Konak’ta, geleneğe, konağın hanımağasına başkaldıran İstanbullu gelin Bahar... ‘Sultan’da, kadınlara çizilmiş kadere meydan okuyan Sultan... ‘Vicdan’ filminde yasak bir aşık...

Nurgül Yeşilçay, oynadığı dizilerde, filmlerde hep meydan okuyan, asi, marjinal karakterleri canlandırdı. Bu bir tesadüf olabilir mi? Bence değil. Bu kadar yapımcı, yönetmen tesadüfen aynı tercihi yapmış olamaz. Onun sadece oyunculuğunda değil, ruhunda da seziliyor bir başkaldırı ve asilik... Zaman zaman basına da düşer demeçleri. Lafını esirgemez, gelişine vurur. “Kızdırırsanız sınırım yoktur” der sanki.

Haberin Devamı

O şimdi yine çok konuşulacak bir karakteri canlandıracak. ‘Muhteşem
Yüzyıl Kösem’in üçüncü Kösem’i Nurgül Yeşilçay oldu. Tarihin en özel şahsiyetlerinden biri Kösem Sultan... Hareme zorla getirilen genç bir Rum kızı Anastassia, isyancı kişiliği, azmi, cesareti ve gözü karalığıyla en güçlü Valide Sultan’lardan biri haline geliyor.

Oynadığı karakterlere bakınca Kösem’le çizgisini devam ettirdiğini görüyoruz Yeşilçay’ın. Yalnız mesele şu... Kösem Sultan padişahların, şehzadelerin annesi... O nedenle de dizi icabı denmeden, bütün
gözler üzerinde olacak. Artık her söylediğine, her yaptığına dikkat etmek zorunda kalacak. Gelişine vurmak çok
daha zor olacak onun için.

Sektörün kaçınılmaz çelişkisi de bu işte. Çok konuşulacak starları oynatmak istersiniz ama rolün inandırıcılığı açısından ortalarda gözükmemesini, kendi kimliğiyle ilgili konuşulmamasını beklersiniz. Oysa gözler onun üzerindedir. Hele de söz konusu Nurgül Yeşilçay’sa, bu duruma ne kadar sabreder doğrusu merak ediyorum. Bence onun oyunculuk kariyerinde büyük bir sınav olacak Kösem Sultan.

BU SEZON DİZİLER DAHA POLİTİK Mİ OLACAK?

Sektörün en ilginç darbe mağduru TRT 1’in yeni dizisi ‘Hangimiz Sevmedik’ oldu. 12 Eylül 1980 darbesi yüzünden buluşamayan aşıkların, 36 yıl süren didişmesini anlatırken, darbe günlerini de flashback’lerle gösteren bir diziydi. Hayatın cilvesi, ilk bölümü 15 Temmuz darbe girişimine denk geldi. Bir ay gecikmeyle geçen hafta ikinci bölümü yayınlandı.

TRT 1, ‘Seksenler’ dizisinin de 12 Eylül günlerini anlatan eski bölümlerini tekrar yayınlamaya başladı. Yeni sezonun ilk bölümünde de 15 Temmuz’a vurgu yapılacak.

‘Kurtlar Vadisi Pusu’ ve ‘Arka Sokaklar’da da darbe girişimine yer verileceği haberleri çıkmıştı. ‘Sevda Kuşun Kanadında’, ‘Cesur Yürek’ ve ‘Vatanım Sensin’ de eklenince, bu sezon diziler biraz daha politik olacağa benziyor.

‘THE SCHOOL OF MANDIRA FİLOZOFU’

“Paraya, sınava, AVM’lere, kredi kartına, cep telefonuna, internete, kentte yaşamaya, kapitalizme karşıyım” dedi ve çok sevildi ‘Mandıra Filozofu...’ Hayattan bunalanlara kaçış imkanı, geçici de olsa bir nefes oldu. Dizi karakteriydi, sonra film karakterine döndü. Onun felsefesini anlatan ‘The School of Mandıra Filozofu’ şimdi de bir kitap.
Hani filmlerin kamera arkası olur ya, bu kitap da bence bir senaryonun kamera arkası. Karakterin yaratıcısı senarist Birol Güven, kendi deneyimleri, anıları ve gözlemleriyle ‘Mandıra Filozofu’nun yaşam felsefesini anlatıyor. Yani bir senarist bu film karakterini yaratırken neler düşündüğünü, karakterin arka planını açıklıyor bir anlamda. Yazarla kahramanı arasında bir hesaplaşma, helalleşme, tartışma belki.

Seyirciler senaristlere, okurlar romancılara, hep yarattığı karakterlerin kendisi olup olmadığını sorar, benzerliklerini öğrenmek isterler. Bu kitap merak edenlere dolu dolu bir cevap işte.

Kitapta teknolojiye, tüketime, başarıya, paraya, lükse, kolaycılığa, tek tipleşmeye boyun eğdiren modern yaşam ve ondan kaçamanın ipuçları anlatılıyor. En ilgi çekici bölümde ise, “Kendi ölümünüzün senaryosunu yazın” diyor. “Bütün ayrıntılarıyla yazın ve sonra 10 yıl öncenize dönün. Ona ne tavsiye verirsiniz?” diye soruyor. Yani diyor ki Güven, gerçekten yaşamak istiyorsanız önce ölün. Okumadan ölmeniz gereken bu kitabı da sonra okuyun! Bence de okuyun, ölmezsiniz…