Sinan Biçici

Sinan Biçici

sinanbicici@hotmail.com

Tüm Yazıları

Aylardır ‘Kösem Sultan’ dizisi konuşuluyor, daha ‘Muhteşem Yüzyıl’ yayındayken bile konuşuluyordu. Bir ara yapımcısı Timur Savcı “Dizi yapmayı bırakacağım” deyince iptal edildiği söylenmişti ama tekrar gündemimize girdi. Neredeyse her gün bu diziyle ilgili haberler okuyoruz.

En çok konuşulan da, ‘Kösem Sultan’ kim olacak?

Hande Doğandemir, Bensu Soral, Beren Saat en son olarak da Sinem Kobal. Annesi ‘Safiye Sultan’ için de Hülya Avşar’la anlaşıldı. Dizi çekilene kadar gündemde tutmak bir bakıma faydalı olabilir ama her gün ‘Kösem Sultan’la ilgili haberler okumak, diziye olumlu bir PR olacak mı bilmiyorum.

Haberin Devamı

Şu an seyircinin beklentisi çok yüksek. Şimdiye kadar ki deneyimlerimiz gösteriyor ki, beklentinin çok yüksek olması bazen dezavantajlı da olabilir. Büyük beklenti bazen de başa bela olabiliyor çünkü. ‘Kösem Sultan’ı ben de merak ediyorum, çok iyi bir hazırlık yapıldığı kesin. Ama PR konusunda daha ekonomik olmakta yarar var gibi.

KOD ADI ‘CESARET’ İŞİ

‘Kösem Sultan’ gibi, bir dizi daha var ki, neredeyse her gün onunla ilgili bir haber yayınlanıyor. Bazen de aynı haberler belli aralıklarla başka başlıklarla tekrar servis ediliyor. Meryem Uzerli ve Murat Yıldırım’ın oynayacağı, O3 Medya’nın yapımcılığını üstlendiği, Kerem Deren ve Pınar Bulut tarafından yazılan şimdilik ‘kod adı’nın ‘Cesaret’ olduğu dizi.
‘Kösem Sultan’ için söylediklerim bu dizi için de geçerli. Geçen yıl yayınlanacağı duyurulmuştu ama yapılamadı. O tarihten bu yana da sürekli olarak diziyle ilgili haber okuyoruz. Ama merakla beklediğim her haberi okuduğumda yine yeni bir şey söylenmediğini, eski haberlerin yeniymiş gibi servis edildiğini görüyorum.
Tamam seyircinin beklentisi yükseltiliyor ama dikkat etmekte yarar var. Zira, büyük beklenti yaratmak da başka türlü bir risk ve ‘Cesaret’ işi.
KIBRIS’TA DİZİ ÇEKME ZAMANI GELMEDİ Mİ?
Kardeş ülke KKTC’de tarihsel bir dönem yaşanıyor. Rum tarafıyla yapılan müzakerelerde ‘Birleşik Kıbrıs Federasyonu’ adıyla iki toplumlu yeni bir federasyon kurulması için çalışmalar sürüyor.
Kıbrıs Barış Harekatı yapılalı 41 yıl oldu. Eskinin ‘Yavru Vatan’ı, şimdinin ‘Kardeş’i Kıbrıs deyince aklımıza ne geliyor? Bayramlarda ve yılbaşında ünlü sanatçıların konserleri, tatil ya da casinolar. Bir de Rum tarafıyla olan siyasi tartışmalar, diplomatik olaylar.
Kardeş ülkede insanlar neler yaşıyor, orada nasıl bir hayat var, nelerimiz benziyor nelerimiz farklı pek bildiğimiz söylenemez. Merak etmiyor muyuz acaba?
Orada çekilen filmlerimiz oldu, bazı dizilerimiz de bazı sahnelerini çektiler. İlk akla gelenler ‘Ezel’, ‘O Hayat Benim’, ‘İnadına Yaşamak’ vs. Ama tamamen Kıbrıs’ta çekilen, oradaki insanların hayat hikayelerini anlatan bir dizi yapılmadı.
Bence zamanı geldi, hatta geçiyor da. Özellikle orada önemli gelişmeler olurken bu süreci de bir köşesinden işleyen bir dizi yapılsa fena olmaz mı?
Yeni Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı’ya ve diğer yöneticilere buradan çağrı yapıyorum. Bence, onların da bu konuda ön ayak olması süreci başlatabilir. TRT de bu konuda öncü olabilir. Bakarsınız Ege dizileri furyasından sonra Kıbrıs dizileri de ardı ardına gelir.
Her yıl onlarca dizi yapıyoruz, en azından bir tanesini kardeşimize yapmışız çok mu? Bence büyük kardeş artık böyle bir sorumluluk hissetmeli, değil mi?