Kanal D cesur bir adım attı ve ‘Bodrum Masalı’nı 60 dakika yayınlama kararı verdi diye yazıp, tebrik etmiştim. Şimdi geri alıyorum. ‘Kara Yazı’ dizisine yer açmak için ‘Bodrum Masalı’nı kısaltıp, ‘Hayat Şarkısı’nı pazara kaydırmıştı. Sonra kendi gününe aldı. ‘Kara Yazı’ iyi reyting almayınca onu kaldırdı. ‘Bodrum Masalı’nı da yine 120 dakika yayınlamaya başladı.
Kanal D her zaman belli bir kalite ve üslupta olmaya dikkat eder. Bence böyle yaz boz yaparak, herkesin takdir ettiği kararını uygulamayarak, kendine yakışan tavrı göstermemiş oldu. Üstelik diziyi kısaltınca reytingleri de olumlu etkilenmişken böyle yapmamalıydı. ‘Hayat Şarkısı’ gittiyse, pazara bir program koyabilirdi. Niye cesaret edemiyor kimse? Uzun dizi yapalım, geceyi bir diziyle kapatalım fikrine herkes neden bu kadar sarılıyor anlamak mümkün değil. Olmadı Kanal D, sana yakışmadı!
‘ANNE’YE YENİ SENARİSTLER
Star TV’nin ‘Anne’ dizisi, ‘Mazaa’ isimli bir Japon dizisinin uyarlaması. Orijinal dizi 11 bölüm ve süresi de 50-60 dakika arası. ‘Anne’ ise 120 dakika. Diziyi tasarlayanlar yüksek reytingle başlasın diye ilk 4-5 bölümün hikayesini birinci bölüme sığdırdılar.
Haliyle sonrasında hikaye sıkıntısı çekildi. Dizi uyarlaması yapsanız bile mecburen yeni hikayeler kurmak, ilave karakterler yaratmak zorunda kalıyorsunuz Türkiye’de. Bunu yapmazsanız, hikayeleri gereksiz uzatmak, klipler yapmak, uzun uzun bakışmalarla süreleri doldurmaktan başka çareniz kalmıyor.
Med-MF Yapım ortaklığı daha doğru bir yolu tercih etti ve yeni bir senaryo grubunu projeye kattı. Uygar Şirin, Deniz Gürlek, Melek Seven ve Melih Özyılmaz’dan oluşan ekiple dönüşümlü yazacaklar. Hem zamanla yarışmaktan kurtulacaklar hem de yeni fikirlerle yeni açılımlar şansı da doğacak.
Yeni senaryo grubu dedim ama mesleklerinde deneyimli ve başarılı yazarlar katıldı. Sertaç Ergin, Neşe Şen, Turgut Yasalar, Meriç Özen, Peri Oruç. ‘Bir İstanbul Masalı’, ‘Zerda’, ‘Bıçak Sırtı’ ve ‘Şeytan Ayrıntıda Gizlidir’ gibi hafızalardan silinmeyen dizilere imza atmış senaristler. Onları yeniden görmek güzel.
Amerikalı senaristler başardı!
Geçtiğimiz haftaki yazımda söz etmiştim. Amerikalı senaristlerin sendikası WGA, talepleri gerçekleşmezse grev yapacaklarını duyurdu. 2007’de dört ay grev yapmışlardı ve sektör büyük bir kriz yaşamıştı. Bu kez sektör, yazarların grev konusunda ciddiyetini anladı ve risk almayarak şartları hemen kabul etti. Ne diyelim, Amerikalı meslektaşlara tebrikler!
‘KALBİMDEKİ DENİZ’ KÜTÜPHANESİ
FOX’un başarılı dizisi ‘Kalbimdeki Deniz’in ana karakteri Deniz, senaryo gereği iş yerinde bir kütüphane açtı. ‘Kütüphaneler kitapsız kalmasın’ kampanyasını da başlatmış oldu. Daha sonra dizi ekibi sosyal medyadan, Anadolu’daki okulların kitap ihtiyaçlarını duyurdu. Ekip olarak kendileri de kitap topladı ve Şırnak’ta bir ilkokula gönderdi.
Dünyada en çok süre dizi izleyen ülkeyiz. Artık diziler de hayata dokunmak zorundalar bence. Yayınlandığı ülkenin gündeminden çok kopuk gidiyor diziler. ‘Kalbimdeki Deniz’ herkese örnek olmalı. Tüm ekibe teşekkürler.
Ne olacak bu izdivaç programları?
Bir Kanun Hükmünde Kararname yayınlandı geçtiğimiz hafta. ‘İzdivaç programları kaldırılıyor’ diye ortalık ayağa kalktı. Kendiliğinden yayından kalkan oldu. Sonra izdivaç programlarını kapsar, kapsamaz tartışmaları başladı. İzdivaç programlarından pek haz etmesem de KHK ile müdahale edilmesi doğru değil. Taraflar bir araya gelerek yanlışları, eksikleri masaya yatırmalı. Şikayet eden seyirciler olduğu gibi, sevenler de var. Yarın başkaları da şu dizi, bu program için imza toplar, RTÜK’e şikayet eder. Bunun sonu yok. Devletin görevi, “Bu program insanları olumsuz etkiler” diye yasaklamak yerine, vatandaşını iyiyi doğruyu seçebilecek eğitim seviyesine getirmek.