Kanal D’de pazar akşamları yayınlanan ‘Şeref Meselesi’ önümüzdeki hafta erken final yapıyor. Ori-
jinali 1950’li yıllarda, mafyanın anavatanı İtalya’nın Sicilya Adası’nda geçen ‘L’Onore e il Rispetto’ adlı dizi, yayınlandığı zamanlarda reyting başarısı yakalamıştı.
Orijinal hikayesi seyircimize uygun. Babasının intikamını almak için mafyada yükselen taşralı bir delikanlı, birbirleri için ölüme giden ama aynı kıza aşık olan kardeşler, aynı mahallede büyüyen ve ölümüne dost olan çocukluk arkadaşları.
İyi uyarlanmış senaryosu, özenli rejisi ve başarılı müzikleri var. Kanal D çok iyi bir tanıtım yaptı ama dizi bir türlü reytingini sağlamlaştıramadı.
Peki ama neden?
Bana göre dizi doğru hedef kitlesini bulamadı. Kadrosu Kerem Bürsin, Şükrü Özyıldız, Yasemin Allen ve Şükran Ovalı gibi seyircinin sevdiği genç oyunculardan oluşuyor. Ama bu bir gençlik dizisi değil.
Bir mafya hikayesi anlatılıyor ama diğer mafya dizilerinin müdavimi olan erkek seyirciyi yakalayamadı çünkü fazla duygusal ve aşk hikayeleri ağırlıklı. Kadın karakterler ve kadın hikayeleri bir mafya dizisinden beklenmeyecek kadar çok.
Kadın izleyicileri de tam olarak yakalayamadı çünkü onlar silahı, külahı pek sevmez. Çocuklara izlettirilemeycek şiddet içeren bir dizi olduğu için çocukların zoruyla gelen bir reyting de alamadı.
Olayların akışı diğer dizilerden hızlı. Her bölümde sürekli yeni olaylar oluyor, zaman çok hızlı akıyor. Bir sahneden diğerine birden bire günler aylar geçebiliyor.
Yavaş seyre alışkın Total grubu seyirciyi de buradan kaybediyor.
Geriye ne kaldı? Tüm bunlara şans veren ama yeni reyting yapısında ise hiçbir hükmü olmayan AB izleyicisi.
Kanal D, eskiden beri AB grubuna hedef alan diziler yapıyor ve her zaman açık ara birinci oluyordu. Ama değişen bu reyting yapısı içinde AB’nin payı ve gücü zayıflayınca son iki yıldır üçüncülüğe doğru geriliyor. ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’den beri açık ara gün birinciliğine ulaşamadı.
Peki AB dizilerinden vazgeçiyor mu, hayır. Bu nedenle de büyük umutlarla yayınladığı ‘Ulan İstanbul’, ‘Yalan Dünya’, ‘İntikam’ ve ‘Bana Artık Hicran De’ gibi birçok dizisi erken veda etti.
Kanal D, AB grubuna hitap eden, kentli hikayeleri yapmayı bir ‘şeref meselesi’ yapmış gibi görünüyor.
Babayiğit bir yapımcı aranıyor!
Özcan Deniz’in şarkıcı Sıla’yla rol aldığı Coca Cola reklamı bu hafta çok konuşuldu. Kimisi klip kadar uzun olduğundan, kimisi Hint müzikli ve danslı olmasından dem vurdu. Ben başka bir konudan bahsedeceğim.
Özcan Deniz, şu anda ‘Kaderimin Yazıldığı Gün’de oynuyor. ‘Karagül’de, ‘Asmalı Konak’ta ve ‘Haziran Gecesi’nde yani oynadığı bütün dizilerde hep zengin, karizmatik, romantik ama ‘ağır abi’ rolündeydi. Şu anki dizisinde menemen yerken bile bu ağır abiliğinden ödün vermiyor. Reklamda şort giyinip plajda 20’lik gençlerle dans ederken görünce yadırgamadım tabii ki, hatta farklı rollerde görmekten mutlu oldum. Çünkü bizde oyuncular nasıl başladıysa hep öyle roller teklif ediliyor ve kariyerleri tekdüze oluyor ne yazık ki.
Ya dizi yapanlar böyle ters köşe rollerle riske girmeyi göze alamıyorlar, ya da Özcan Deniz. Reklamcıların hem ikna kabiliyeti, hem de risk alma cesareti çok yüksek demek ki. Ağır abilikte bir marka olmuş Kadir İnanır’a (Bonus) peruğunu giydiren ya da kabul gününde kadınlara ‘Of çay’ servisi yaptıran bu cesur reklamcılar değil mi?
Kadir İnanır ve Özcan Deniz gibi ağır abilere, dizilerde ya da sinemada böyle roller teklif edebilecek babayiğit bir yapımcı çıkar mı dersiniz?