Hayat Bilgisi, çok sevildi, izlendi, yıllarca tekrarları ve taklitleri yayınlandı. Esprileri,
Yayından kalktıktan tam 10 yıl sonra onun yenilenmiş, güncellenmiş versiyonu Star’ın yeni dizisi ‘Hayat Bazen Tatlıdır.’ ‘Hayat Bilgisi’yle benzelikleri çok konuşuldu. Ama zaten gizli saklı bir şey yok ortada. İki dizinin de yaratıcısı Gani Müjde, mizahi bir şekilde yeni dizi isminde bile gönderme yapıyor ‘Hayat Bilgisi’ne. Perran Kutman’ın oynadığı idealist öğretmen Afet, burada Hayat öğretmen (Birce Akalay). Tarık Pabuççuoğlu’nun oynadığı üç kağıtçı müdürün benzer bir karakterini Ufuk Özkan canlandırıyor. Öğrenci karakterlerin de bazıları yeni bazıları güncellenmiş. Örneğin; Ortega - Ronaldo, Beton Bariyer, Var mısın Arif Aragaz, Kikirik Emolji gibi.
Radikal değişiklikler de var. Örneğin Hayat öğretmenin, mafyatik zengin iş adamı Paşa (Kanbolat Görkem Aslan) ile başlayacak aşkı. Bir idealist öğretmenle mafya arasındaki aşk, zaten başlı başına bir dizi konusu olabilir. Aynı şekilde Hayat öğretmenin kızkardeşiyle Paşa’nın erkek kardeşi arasındaki zengin oğlan-fakir kız aşkı da öyle.
‘Pis Yedili’den de izler görenler var ama bu da eleştirilecek bir şey değil. Bir lise dizisi yapıyorsanız ve hayattan da besleniyorsanız, doğal olarak çok farklı bir şey yapamazsınız. Hele hele daha önce sevilmiş, beğenilmiş kendi işinizden faydalanmanızdan daha doğal ne olabilir? Aşk dizilerinin çoğu da birbirinin aynısı değil mi zaten? Dizinin reyting şansı yüksek. ‘Hababam Sınıfı’ ve ‘Hayat Bilgisi’ gibi işleri seviyor bizim seyirci. Onların izlerine yenilikler ve sürprizler de eklenirse, uzun süre yayında kalabilir. Yolu açık olsun.
CEVAHİR’DEN ŞERİF MÜDÜRE UFUK ÖZKAN
Bayramefendi Osmanlı Kahvecisi’nin konuğuydum Ufuk Özkan ve Bülent Çolak’la. Farklı aromalarda lezzetli kahveler denerken hem ‘Hayat Bazen Tatlıdır’ı, hem de yakında vizyona girecek ‘Geniş Aile Her Türlü’ filmini konuştuk.
- ‘Hayat Bazen Tatlıdır’ neden tutar?
Ufuk Özkan: Büyük, küçük, yaşlı genç herkes kendini bulacak burada. Hepimiz öğrenci olduk ve o yıllarımızı gülümseyerek hatırlıyor, özlüyoruz.
- ‘Geniş Aile’deki Cevahir ile yeni dizideki Şerif Müdür’ü karşılaştırırsak?
Ufuk Özkan: Cevahir, faydasız biri olsa da, iyi düşünen, kalbi temiz biriydi. O nedenle de şans hep yüzüne gülüyordu. Kader kurbanı olarak arada çok tasvip etmeyeceğimiz şeyler yapıyordu. Şerif Müdür de özünde kötü biri değil. Üç nafaka ödediği için biraz paraya odaklı. Nafaka kurbanı yani.
‘Geniş Aile’nin sırrı ne?
- ‘Geniş Aile Her Türlü’ nasıl bir film?
Bülent Çolak: ‘Geniş Aile Yapıştır’a göre aksiyonu daha bol, sürprizi fazla.
Ama ‘Geniş Aile’ce bir mavrası var.
Ufuk Özkan: İlk filme göre daha eğlenceli, hareketli, tür olarak macera komedi gibi oldu.
- ‘Geniş Aile’ neden unutulmuyor?
Bülent Çolak: ‘Geniş Aile’, adı gibi Türkiye’deki ailelerin genişçe bir fotoğrafı. Toplumun her kesimine hitap ediyor, ayakkabı boyacısı da şirket CEO’su da izliyordu. Bana göre sosyolojik kavramların sıkıştığı yerde başlıyor. Sokağa yakın diliyle toplumu analiz edip, ayna oluyor.
Ufuk Özkan: Tutmasının en önemli sebebi iyi oyunculukların yanında asıl olarak senaryosu. O güne kadar bu tarz dili, kelime oyunları olan bir dizi yoktu.
Başta karikatür gibi gelebilirdi seyirciye ama o absürd cümleler, iyi oyunculuklarla, inandırıcı karakterlerle benimsenip sevildi.
Bülent Çolak: Karikatür dergi dili orjinal bir argo yarattı. “Parça tesirli mizah” diyorum ben. Dili ve mizahı üslup olarak yeniydi ama bir taraftan da geleneğe yaslanıyordu.