Dizi yapımcısı arkadaşım şöyle bir dert yandı: “Dizi yapacağız ama oyuncu bulamıyoruz. Bazı oyuncuların menajerlerini aradığımızda bir yapım şirketine bağlı olduğunu söylüyor. Menajeriyle değil, bağlı olduğu yapımcıyla görüşmek zorunda kalıyoruz. O oyuncuyla çalışmak için de yapımcıyla yaptığı sözleşmede belirtilen tazminatını da karşılamak gerekiyor.”
Peki futbolcularda rastlanılan bu durum dizi sektörüne nasıl dahil oldu?
Son yıllarda sezonda 70 – 80 dizi yapılmaya başlayınca, başrol sıkıntısı ortaya çıktı. Yaz
dizilerine şöyle bir baktığımızda, birçok yeni yüzün başrollerde oynadığını görüyoruz.
Bu durumdan en çok faydalanan ‘büyük star’lar. Artık 100 bin TL’ye varan bölüm ücretlerinden kapıyı açıyorlar. Üstelik de kanaldan sadece dört bölüm garanti alabilen yapımcılar, risk alarak 13 bölüm peşinatı ödemeyi bile kabul ediyorlar ve bu ünlü oyuncularla 1 - 2 sezonluk anlaşma şartı koyuyorlar. Proje bulunana kadar da oyuncular beklemek zorunda kalıyor. Meryem Uzerli, Kıvanç Tatlıtuğ, Şükrü Özyıldız sadece ilk akla gelenler.
YEŞİLÇAM’DA ‘SÖZ’ PARADAN DEĞERLİYDİ
Aslında Yeşilçam’da benzer bir durum yaşanıyordu. Bunun en iyi örneği Ertem Eğilmez’in Arzu Film’i. ‘Neşeli Günler’, ‘Hababam Sınıfı’, ‘Mavi Boncuk’ gibi unutulmaz filmlerde hep aynı oyuncular oynadı. Kemal Sunal, Adile Naşit, Münir Özkul, Şener Şen, Halit Akçatepe, Tarık Akan adeta Arzu Film’in kadrolu oyuncuları gibiydi.
Tabii o dönem ‘söz’ün paradan daha önemli olduğu zamanlardı. Ne tazminat, ne mahkeme ne de menajer kimsenin gündeminde değildi. Ertem Abi “Yeni bir film var” deyince akan sular durur, oyuncular kimseyle görüşmeye bile gitmezdi. Başka bir yapımcı da Ertem Abi’nin oyuncusuna yaklaşmazdı bile.
O günler bitti. Yakında dizi oyuncularının futbolcular gibi bonservis bedeli bile olabilir. Yaptığımız görüşmeleri de borsaya bildirdik mi tamamdır…
FİLM KARAKTERLERİ İÇİMİZDE YAŞAYAMIYOR MU?
Her gördüğümde beni gülümseten bir ilan var. 1975 yılında Arzu Film’in, ‘Hababam Sınıfı’nın yıllar boyunca unutulmayacak karakterleri ‘İnek Şaban’, ‘Güdük Necmi’, ‘Dom Dom Ali’ için verdiği oyuncu ilanı. Filmlerin adını bile tam hatırlayamayabiliriz ama ‘Şaban’ı, ‘Bilo’yo, ‘Yaşar Usta’yı, ‘Ferit’i unutamayız. Aslında karaktere verilen önem, ilanda bile adını yazmalarından belli. Nitekim bunun ne kadar önemli olduğunu gördük. Gazete ilanıyla bulunan bu karakterler sinema tarihimize adını yazdırdılar.
Her sezon onlarca dizi yapıyoruz ama günlük hayatımıza bile girebilen kaç tane karakter var? Geçen yıllar şöyle dursun, sadece bu sezon bile akılda kalabilen karakter sayısı kaç? Sizce bunların kaçı yıllar boyunca hatırlanacak?
Örneğin ‘Perihan Abla’, ‘Nuri Kantar’, ‘Deliyürek’, ‘Ali Haydar Usta’, ‘Behzat Ç.’, gibi kaç karakter girebildi hayatımıza? Hayatımızda ne değişirse değişsin, her ailede bir ‘Ceyar’ (Dallas’ın JR’ı), her mahallede bir ‘Meraklı Melahat’, her apartmanda bir ‘Sabri Bey’ yok mu? Her kebapçıya gittiğimizde gözümüz bir ‘Ali Haydar Usta’ aramıyor mu?
Beğenelim ya da beğenmeyelim son yılların en güçlü karakterleri televizyonda ‘Polat Alemdar’, sinemada ‘Recep İvedik’ oldu. Ne yapacağını, ne yapmayacağını ortalama bir seyircinin bile tahmin edebileceği şekilde hafızalara kazındı. Gişe başarısı biraz da bundan. Artık hangi senariste verseniz bir ‘Recep İvedik’ yazabilir. ‘Kurtlar Vadisi’nde herkes ölebilir, ‘Polat’ yaşadığı sürece ‘Kurtlar Vadisi’ de devam eder.
Aslında sinema filmi de dizi de bir karakter ya da karakterlerin hikayesi olarak kurulur. Çünkü insanların başlarına hep benzer şeyler gelir. Onu izlemeye değer yapan karakterin o olaylar karşısındaki farklı tutumudur. Biz seyirciler, karakterlerin başına gelen olayları nasıl aşacağını merak ederiz, onlara güler, onlarla merak eder, onlarla üzülür, kazanmasını isteriz.
Bir sürü dizimiz, filmimiz var ama ka-rakter ne yazık ki yok. Endüstirileştik
diye birbirine benzeyen, şablon karakterler yaratmaya çalışıyoruz yani günümüz tabiriyle kopyala – yapıştır yapıyoruz. Tehlike şu: Eğer karakter yaratamazsak bir yıl sonra bile hatırlanamayacak, birbirine benzeyen filmler, diziler yapmaya devam edeceğiz ne yazık ki…