Sinan Biçici

Sinan Biçici

sinanbicici@hotmail.com

Tüm Yazıları

“1990’lara döndük, 90’lara dönüyoruz.” Son zamanlarda çok sık duymaya başladık bu sözleri. Gençler için belki de 90’lar deyince trajik olan cep telefonunun, sosyal medyanın olmamasıdır. Ama 40’lı yaşlar için 90’ların travması faili meçhuller, işkenceler, DGM’ler, yargısız infazlar, gözaltında kayıplar, köy yakmalar ve boşaltmalar… Yani farklı sebeplerle de olsa kimse
90’lara dönmek istemiyor.

90’lar daha başından itibaren televizyon için büyük bir devrim yarattı. Özel televizyonlar ve radyolar 90 yılından itibaren hızla açılmaya başladı. Türkiye bir daha eskisi gibi olmadı.

Haberin Devamı

Hatırlarsanız bir dönem Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan ve Beyazıt Öztürk hep birlikte anılırdı. Onlar 90’larda girdi hayatımıza. 90’lar deyince aklıma siyasi tarihimizin yüz karalarından olan ‘Beyaz Toros’lar değil, ‘Beyaz Show’ gelsin isterim.

Türkiye neden Beyaz’da birleşebiliyor?

Geçtiğimiz hafta meydana gelen katliamdan dolayı bu haftaya ertelediği programla 20’nci sezonuna başladı ‘Beyaz Show’. O, programa başladığında doğmamış olanlar
üniversite arkadaşlarıyla onun programına seyirci olarak katılıyorlar. Mesela Selahattin Demirtaş üniversite öğrencisiydi. Yeni Tarkan olarak gösterilen ‘O Ses Türkiye’ Aziz ise Beyaz Show’a başladıktan üç yıl sonra doğdu.

Küçük yaşta kaybettiği polis memuru bir babanın ve ev hanımı annenin yoksul büyüyen çocuğu. Çok para kazandı, çok lüks bir hayat yaşadı ama yoksulluk günlerini hep, Yeşilçam tadındaki bir damla göz yaşı ve gülümsemeyle anlattı. Çok çapkınlık yaptı ama hep annelerin ideal damat adayı oldu. Onu seven genç kızlar çoluk çocuğa karıştı. O çocuklar Beyaz’ın seyircisi oldu ama
o evlenemedi.

O tam bir ‘Beyaz Türk’. Ama ülkede her siyasi düşünceden, her etnik kökenden, zengini fakiri, sağcısı solcusunun gördüğünde, adını duyduğunda gülümsediği bir yüz. Herkesin sahiplendiği, reddedemediği, asgari müştereklerde birleşebildiği biri.

Türkiye’nin neredeyse bütün starlarını programa konuk etmedi sadece. Mesela evinin dördüncü katından düşen bir bebeği kurtaran temizlik görevlisini halk kahramanı olarak
çıkarıp alkışlattı. Dağ köylerinde yaşayan yoksul Kürt çocuklarını, engelliler için uğraşan
gönüllüleri, kahraman doktorları, öğretmenleri, emekçileri stüdyoya getirdi.

Haberin Devamı

Üniversite öğrencileri o programda seyirci olmak için yarışıyor adeta. Çünkü genç seyircilerini ev sahibi hissettiriyor. Mizahın hoşgörüsüyle, kendisiyle ve seyircileriyle alay ediyor ama onlara hep arkadaş gibi davranıyor.

Sosyalist değil ama “Emekçiden yanayım diyen”, milliyetçi olmadan “Bayrak” diyen, dindar olmadan “Kandiliniz mübarek olsun” diyen, hem şehit hem barış diyen, kardeşlik diyen bir çizgide durmayı başardı.

Duygusal bölünmeler, vicdani kopuşlar, ayrımcılık, nefret, iç savaş konuşulan, kelimeler üzerinden bile ayrıştığımız şu günlerde birleşebildiğimiz ender noktalardan biri Beyaz. Milli maçlara, cenazelere, ortak acılara, insanlığa bile gölge düştü. ‘Hızla kirlenirken’ değil, ‘hızla birleşirken’ birinciliği Beyaz’a, onu 20 yıldır zirvede tutan değerlere verelim. Sevgi, saygı, barış, adalet, hoşgörü, vicdan, kardeşlik, dayanışma, tevazu lazım bize. Bir şeylerde birleşeceksek bunlarda birleşelim.

Haberin Devamı

2015’TE ‘BİZİMKİLER’ KİM OLUR?

Geçtiğimiz hafta internette bir haber dolaştı. Tam 13 yıl süren, 90’ların televizyon efsanesi, ‘Bizimkiler’ dizisinin yeni bölümleri çekilecek diye. Hemen ‘Bizimkiler’in o dönemdeki en küçük üyesiyken,sette büyüyen Ali’sini, yani Atılay Uluışık’ı aradım. O da haberi duymuş ama asparagas olduğunu söylüyor. ‘Bizimkiler’in devamı değil olsa olsa ‘belgeseli’ yapılır, doğrusu da bu” diyor.

O kadar uzun sürdü ki çok kayıp verdi dizi. Birçok efsane karakteri belleklerde ama hayatta değil ne yazık ki. Onlar olmadan da ‘Bizimkiler’ olmaz. Mesela Cemil, ‘Katil geldi Sevim’ diye bile bağıramaz.

Atılay’ın da dediği gibi ‘Ortadirek’ dizisi olan ‘Bizimkiler’i şimdi kimse izlemez. Yoksulun birden bire zengin olanını, kadının entrikacısını, erkeğin asan kesenini seviyoruz. Ailenin dayanışanını değil paramparça olanını. Aşıkların engellerle savaşananı değil, birbirine atar giden yapanını... ‘Bizimkiler’ yapılır yapılmasına ama 2015’te kimlere ‘Bizimkiler’ diyebiliriz onu bilemem.