18.10.2008 - 18:10 | Son Güncellenme:
Emre BAYLAN/ANTALYA (DHA)
HACETTEPE Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülay Sain Güven, sigarayı bırakmak isteyen hastalar arasında tıbbi yardımı kabul etmeyenlerin başarı şansının ancak yüzde 5 olduğunu söyledi.
Antalya'nın Belek bölgesinde bulunan Susesi Resort Otel'de gerçekleştirilen 10'uncu Ulusal İç Hastalıkları Kongresi sona erdi. Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği tarafından düzenlenen kongreye 3 bin 500 uzman doktor katıldı. 120 konuşmacı, 17 uydu sempozyomu, 18 konferans ve 15 panelde bildirilerini sundu. 4 gün devam eden kongrede iç hastalıkları hemşirelik kursu gibi çeşitli kurslar da düzenlendi.
Kongrenin son gününde düzenlenen basın toplantısında Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülay Güven, sigara ve alkolun ayrılması zor, ölümcül ikili olduğunu söyledi. Alkoliklerin, alkol almayanlara göre daha çok sigara tükettiğini kaydeden Güven, “Sigara içilmesi ve alkol kullanımı arasında davranışsal bir ilişki var. Alkol, nikotinin neden olduğu haz etkisini arttırıyor” dedi.
Hayvanlar üzerinde yapılan deneylere göre alkolden beklenen etkinin nikotinle azaldığına dikkat çeken Doç. Dr. “Bu da daha fazla alkol alınmasına neden oluyor” dedi. Doktorların hastalarına her ne olursa olsun sigarayı bırakmalarını önermesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Güven, fakat sigara kullanan doktorların, bu öneriyi yapmakta çekingen davrandığını kaydetti.
Son dönemde kullanımı artan nikotin bantları, nikotin sakızları gibi sigarayla mücadele araçlarının etkisinin kanıtlandığını kaydeden Doç. Dr. Güven, sigarayı bırakmak isteyen bağımlıların tıbbi destek alması gerektiğini söyledi, “Sigarayı tıbbi destek almadan bırakmak isteyen bağımlılıların başarı şansı ancak yüzde 5 seviyesinde kalıyor” dedi.
YANLIŞ VİTAMİN KANSERE YOL AÇAR
Toplantıda vitamin kullanımında yanlışlıklar üzerine bir sunum yapan Doç. Dr. Gül Öz ise doktora danışılmadan vitamin kullanılmaması gerektiğini vurguladı. Sağlıklı beslenen ve vitamin katkılı gıdalar tüketen kişilerin ekstra vitamin almasının gereksiz olduğunu vurgulayan Dr. Öz, “Bir vitaminin yüksek dozda kullanılması, başka bir vitaminin vücut içindeki miktarını düşürebilir. Mesela K vitamini eksikliği yüksek dozda E vitamini kullanımından kaynaklanabilir. Bu tip durumlar da kanser hastalığına davetiye çıkartır” diye konuştu.
ASPİRİNDEN VAZGEÇECEK DEĞİLİZ
İstanbul Üniuversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerim Gürler de aspirin kullanımı hakkında çıkan bilimsel araştırmaları eleştirdi. Aspirin'in bir çok hastalığa iyi geldiğinin deneylerle sabit olduğuna değinen Prof. Dr. Gürler, “Bir kişinin Aspirin yararsızdır diye yazmasıyla bir çok hastalığın tedavisinde kullandığımız bu ilaçtan vazgeçecek değiliz. Burada önemli olan, tıp dünyasının ilacın kullanımı konusunda büyük oranda mutabakata varmasıdır” diye konuştu.
GRİP AŞISI İÇİN GEÇ KALMAYIN
Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Serhat Ünal ise yaklaşan kış mevsimi öcesi grip aşılarına değindi. Grip hastalığının 65 yaş ve üzeri, akciğer, kalp, böbrek, karaciğer ve şeker hastalığı olanlarda ve kanser tedavisi görenlerde ölümcül düzeyde seyredebileceğine dikkat çeken Profu. Dr. Ünal, “Bu risk grubunda olan kişiler ekim ayı ortalarına kadar grip aşısı yaptırmalıdır” dedi. Aşının 4- 6 hafta arasında bağışıklık sağlayacağını kaydeden Serhat Ünal, nezle ve giribin birbirine çok karıştırıldığını ifade etti.
Nezlenin hapşırık, burun akıntısı, ateş ve bir miktar halsizlik ve bitkinlik yarattığına ve kendiliğinden 2- 3 gün içinde geçtiğini ifade eden Ünal, şunları söyledi:
“Nezlede ateş fazla yükselmez ve kas ağrısı olmaz. Gribe yol açan infulenza virüsü ise hem boğaz ve burun mukozasında hem de akciğer de çoğalır. 40 dereceyi bulan ateş ve çok şiddetli kas ağrısı yapar. Nezle istirahat ve iyi beslenme ile atlabilirken, gribe çok daha fazla dikkat etmek gerekir.”