22.02.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
SENEM AYDIN
Nur Tuğba Namlı, Kanal D’de ekrana gelen ‘Neler Oluyor Hayatta?’da Hakan Ural’la birlikte gündeme dair konuları yorumluyor. “Arkadaşlarım ve ailemle nasıl sohbet ediyorsam, aynı rahatlıkla ekrandayım” diyen sunucuyla, programı, aile hayatını ve anneliği konuştuk.
- ‘Neler Oluyor Hayatta?’ programı sizin için hayırlı olsun... Adaptasyon süreciniz nasıl geçti?
Sanki daha dün başlamış gibi, aynı zamanda da yıllardır ekibimizle bir aradaymışız gibi hissediyorum... Hızlı ama güzel bir başlangıç oldu.
- Teklif geldiğinde neler hissettiniz?
Kamera karşısındayken sanki bambaşka bir dünyaya açılıyorum. İnsanlarla bu şekilde bağ kurmak çok mutlu ediyor. Dolayısıyla çok sevindim. Kanal D çatısı altında olma fikri de, hem heyecanlandırdı hem de meraklandırdı.
- Hakan Ural nasıl bir partner? Daha önce de birlikte program sundunuz, enerjiniz tutuyor mu?
Çok uzun yıllardır tanışıyor gibiyiz. Bence aramızdaki enerji güzel akıyor. Her gün yayında yaşamın en güzel, bazen en hassas, bazen de şaşırtıcı anlarına tanık oluyoruz. Genelde eğleniyoruz ve uyumluyuz, bu da seyirciye güzel yansıyor. Herkesin her günü tutmaz ama sanırım biz birbirimizi iyi dengeliyoruz.
- Sosyal medyada ve çevrenizde en çok hangi konuları ele almanız isteniyor?
Hem yoğun tempoda her gün canlı yayına çıktığım hem de iki çocuk sahibi olduğum için, en çok annelik ve çocuklarla iletişim üzerine sorular geliyor. Kendime bakmayı sevdiğim için güzellik, bakım, moda, o gün ne giydiysem, ne taktıysam paylaşıyorum, detaylarla ilgilenen çok izleyicimiz var.
- Beş aylık bir kızınız var. Haftanın beş günü sabahın erken saatlerinde ekranda olmak zorlamıyor mu?
Aslında zor değil, büyük keyif... Tam anlamıyla gündüz insanıyım. Sabah erken uyanmak beni daha enerjik ve mutlu yapıyor, günümü daha rahat organize edebiliyorum. Akşam en geç 22.00 gibi yatıyorum, sabah 06.00’da evden çıkıyorum. Gece en az üç kez uyandığımı düşününce, aslında uyumuyormuşum onu fark ettim (gülüyor). Her şey bir yana, işimi büyük aşkla yaptığım için zorluk gibi görünenler aslında benim için en büyük mutluluk...
- Çocuklarınızla iletişiminiz nasıl?
Arden dört yaşında, sabah saat 09.00 gibi evden çıkıyor, okula göndermeyi ben yapamıyorum ama o eve geldiğinde mutlaka karşılayan kişi oluyorum. Eliz ise henüz çok küçük, beş aylık... Şu an ihtiyacı olan sadece güzelce sarıp sarmalanmak ve koşulsuz sevildiğini hissetmek...
‘Eşim en büyük destekçim’
- Eşiniz Mustafa Namlı yoğun çalışma temponuzu nasıl karşılıyor?
Eşim, hayattaki en büyük destekçilerimden. Arden’e doğum yaptıktan sadece 25 gün sonra çalışmaya başladım. Şu an ne kadar imkansız gibi görünse de, o dönemde eşimin ve annemin, “Sen yapabilirsin” destekleri beni iş hayatına yöneltti. Eliz’den sonra da her şey aynı şekilde devam etti...
- Yıllarca haber bülteni sundunuz. Şimdi gündüz kuşağında olmak nasıl?
Haber sunmak en az şu an yaptığımız yayın kadar çok büyük sorumluluk isteyen bir iş. Emin olduğum ve direkt cevap vereceğim bir yanıt varsa, kesinlikle gündüz kuşağından daha keyif aldığım... Haber spikerliğinde bir kimliğe bürünmek, haberi yalın olarak aktarmanız gerekiyor. Gündüz kuşağında ise kendim olmam yetiyor. Arkadaşlarım ve ailemle nasıl sohbet ediyorsam, aynı rahatlıkla sohbet ediyorum, tabii yine büyük sorumlulukla...
- Ekran için hedefleriniz neler?
Şu an doğru yerde, doğru zamanda, doğru kişilerle olduğuma inanıyorum. Akışa güveniyorum.