“İçimdeki pembe aşkı bambaşka” gerçeğiyle yüzleşmeye çalışan Türk erkeği, yaz boyunca ünlüleri sahilde roze şarap içerken gördü de göğsününü gerip “Bir roze lütfen” diyebildi
İstanbul’dan bir yaz ritüeli. Tüm ‘erkekler’ toplanmış, ‘Nereye gitsek, ne içsek?’ derdindeyiz. “Hava tam rozelik” diyor biri. “O ne demek abi?” “Oğlum, tam roze havası işte. Hava sıcak! Açıkta, gölge bir masaya oturacaksın. Roze açtıracaksın. İçine de bol buz. Böyle soğuk soğuk akacak boğazından.” “Baş başa mı yapacağız bunu?” “...” Doğal olarak, akıllarda şöyle bir kare canlanıyor: İki erkek baş başa otururken ortalarında bir şişe roze şarap konmuş, pembe kadehlerini tokuştururken gevşemişler, bol bol konuşup gülüyorlar. Ya da şöyle bir şey: Borazan sesli, boylu poslu, yüksek
Monopoly’e ne oldu?
‘Adam olacak çocuk’ misali, Monopoly herkesin geleceğine dair ipuçları taşıyordu. Parasını dikkatli harcayan, tapu takaslarında kur-nazca davranan, oyunun başından gözünü mor takım ‘Yeniköy ve Tarabya’ ikilisine dikenler bugün söz konusu semtlerde mal mülk sahibi. Bense hala zar attıkça düştüğüm semtlerde kira ödüyorum, orası ayrı.
Bizim ‘Monopoly’ amca, son yıllarda pazarlamacıların elinde maskara olmuş durumda. Günümüze ayak uydurma uğruna sokmadık kılık, gitmedik yer bıraktırmadılar adama. İstanbul’un değişen emlak piyasasına göre semtlerin oyun tahtasında yer değiştirmesi kabullenebilir, tebessümle karşılanabilir bir durum. Fakat, Shrek, Walt Disney, Spider Man versiyonları, Dünya Kupası gibi küresel organizasyonlar için üretilen özel Monopoly’ler türemesini bünye kaldırmıyor. Amcalık vazifesi olarak geçenlerde oynamak zorunda kaldığım ‘kredi kartlı Monopoly’ ise çocukluğuma indirilmiş derin darbeden başka bir şey değildi.
Son manevra olarak yakında Monopoly’nin ses efektli ve müzikli versiyonu piyasaya çıkacakmış. Bizim Monopoly amcanın, elinde Martini bardağı, yanında Playboy kızları, suratında aynı gülümseme ifadesiyle karşıma çıkmasından korkuyorum. Sırada ne var? Disko neon ışıklı bir Amiral Battı mı? Ben, başlangıç noktasına geçmeden kodese gireyim. Çıkmak için ortaya para koymadan, birkaç tur burada keyfime bakayım.