Birkaç gün arayla şehrin farklı noktalarında, farklı amaca hizmet eden ‘garaj’ temalı iki etkinlik, Akmerkez’in ‘Garage Sale Party’si ile Tophane’deki ‘Guerilla
Parti vol.2’. Ve iki gecenin ardından kalan cevapsız sorular
Gerilla partisi için telefona düşen mesaja bakarak, partinin yerini buluyorum. Hattın diğer ucunda her ay şehrin muhtelif noktalarında ücretsiz olarak dağıtılan bağımsız şehir dergisi ZERO’yu çıkaran ekip var. Ekip, ‘9’ isimli tematik yeni bir dergi ve derginin lansmanı olarak da otoparkta gerilla partisi
Sözde değil, özde konsept
Parti ayağı için Tophane’de bir otoparkta, piksel piksel bir dünyanın içindeyiz. Girişte ufak, nostaljik bir sergi var. Ateri salonlarından büyümüş, Mario’yu kendine kardeş bellemiş jenerasyon Commador 64’ten ilk Game Boy’a, ilk oyuncaklarını tek tek anımsıyor sergiyi gezerken. Devamında Vespa’nın yeni modellerinden oluşan atari salonu, Nike’ın Dunk piksel tualleri, Bilstore’un Pac-Man şovu ve Absolut Tetris animasyonu şeklinde gidiyor. Partiye gelen kitle kendi modasını yaratmış, kuralını ‘kuralsızlık’ olarak tanımlamış, taze insanlardan oluşuyor. Kızlarda kısa saç, erkeklerde renkli ve dar pantolonlar; seksin, cinsiyetin pek sorgulanmadığı ‘androjen’ bir kalabalık hakim. Sözde değil özde konsept, gerçek parti insanlarıyla bütünleşince ortaya çıkan sonuç “Budur” dedirtiyor. Evet, budur. Gecenin “hayır”ı partide sahne alan Londra’lı çığırtkan grup ‘Boy of Girl’e gitsin. Sahi, neden o kadar bağırdılar?
BİRAZ ONDAN, BİRAZ BUNDAN, İLLE DE SOSYAL SORUMLULUK!
Akmerkez kültürü diye bir kavram vardı vakti zamanında. ‘Barbour mont, Timberland/Buffallo bot’ gençliği okul çıkışı Akmerkez’de etüde kalır, dedikodulara burada devam edilirdi. Futbol federasyonu S restoranda ciddi meseleler konuşur, Sevda Demirel Home Store Cafe’de yeni silikonlarını görücüye çıkarır, Hülya Avşar yeni doğmuş kızı Zehra’ya ‘marka’ kıyafetler almak için alışverişe gelirdi. Akmerkez tüketim merakımıza ayak uyduramayınca, şanını daha fiyakalı, daha havalı benzer AVM’lere devredip, uzun bir kış uykusuna daldı. Birkaç sezondur da küllerinden doğma sevdasında. Galata’dan transfer genç tasarımcıların rüzgarında yarattıkları ‘FashiOnAir’’i, şehrin muhtelif yerlerinden arak bir parti konsepti, garaj partisiyle allayıp, pulladılar.
Garaj parti gecesi sağımda Adams Ailesi münferitlerinden Deniz Berdan ve kızı Begüm’ün ‘konsept’ fotoğraf sergisi, solumda tasarım ürünlerin garaj satışı ve moda filmlerinden bozma bir sunum/gösterim, karşımda kendilerini “Bizim burada ne işimiz var?” gözleriyle sorgulayan alternatif müzik grubu Luxus var. Üstüne genç tasarımcılar sarmış dört bir yanımı. Yetmemiş, ‘sosyetik’ cansız mankenler doluşmuş etrafıma. Ve yolun sonunda yine bir ‘sosyal sorumluluk’ var.
‘Genç tasarımcılar’ furyasına devam
Sanat ve cemiyet hayatının tanınmış isimlerine ait özel ürünler de satışa sunulacak ve bu ürünlerden elde edilecek gelirle, “Her Yıldız Bir Dilek İçin” isimli sosyal sorumluluk projesi kapsamında, bir yardım kurumuna destek verilecek. Ünlü isimler de dileklerin gerçekleşmesi, hayatların umutla dolması konusunda duyarlılık gösterip, özel eşyalarını bağışlayarak söz konusu projeye destek oldular.
Geceye dair cevabını bulamadığım bazı sorular var: Bir insan neden Demet Akalın’ın kıyafetlerini giyinmek istesin? Sosyal sorumluluk ne zamandan beri azap verici bir alışverişe dönüştü? Ünlülerin satışa sunulan kıyafetleri neden kendilerine benzetilmeye çalışılan cansız mankenler üzerinde sergilendi? Kumpanya oyuncuları misali, Beymen Blender’dan Galata Moda’ya, Akmerkez’den Bebek Şenliği’ne durmadan, nefes almadan daldan dala konmaları nerede ve nasıl son bulacak?
İnsan çekmek, Akmerkez’i tekrar popüler günlerine döndürmek kaldırmak adına ortaya çıkan formül şu: ‘arak bir konsept + genç tasarımcılar+ ikoncan bir fotoğraf sergisi + alternatif gruptan canlı performans + yabancı DJ + Elif Dürüst, Begüm Şen, Emre Ergani ve Sibel Can gibi isimlerin gardırop atıkları + sosyal sorumluluk’. Tuhaf, korkutucu ve tehlikeli bir karışım. Ah, Akmerkez...