Bir açılış, bir parti ve birkaç bar ziyaretinden geriye kalan sorular
Maison Française partisindeyim. 15’inci yaşını doldurmuş. Pera Palas’ta şık bir parti verilmiş. Tasarımcısından mimarına tüm ahali burada toplanmış. Kitle, yaratıcı beyinlerden oluşunca partinin tadı tuzu da farklı oluyor. Pasta sonrası kısa bir video dönüyor. Belli başlı isimlere sormuşlar “Nasıl bilirsiniz bizim dergiyi?” diye. Cevaplar iyi hoş da her mimardan, tasarımcıdan farklı bir dergi ismi çıkıyor: Français, Franses, Fröounsua, Fırançöz. Merak konusu: Bir tasarım dergisi olarak, yeniden açılmış Pera Palas’ta davet verip hazıra konmak yerine daha sürprizli, daha şaşırtmalı, ‘a la maison’ bir yerde tasarım işi bir gece kotarılsa fena mı olurdu?
* * *
Nublu’nın açılışındayım. Eski Lounge, yeni Nublu olmuş. Flypropaganda, Nublu duvarlarını şık işlerle süslemiş. Merak konusu: Bu Nublu, New York’taki Nublu’nun nesi olur? İkinci dereceden kuzen mi üvey kardeş mi? Kan bağını, Nublu’nun bu kış programı belirleyecek.
* * *
Bir galeri açılışındayım. Kocaman ortak bir merak konusu: Basılır mıyız? Bizi de tartaklarlar mı? Bu işin arkasında kimler var? Ah, o 'arkasında kimler var kimler!'
* * *
Maybe Salomanje’deyim. Tavana uzun ince bir kara tahta yerleştirilmiş. Tahtaya yazılmış 'belki'li laflar düşündürüyor. Düşündürürken boyun ağırtıyor. Barda içkini içerken ihtimaller denizde açılmak gibi.
* * *
Corridor’dayım. Yanındaki ufak barı hüpletmiş, alanını büyültmüş, büyülerek çoğalmış, çoğalarak güzelleşmiş. 'İyi ki var' dedirtiyor adama. Açılış gecesindeki “Arkadaşlar, barda içkimiz kalmamıştır” anonsu hâlâ dalga konusu. Barda içki biter mi? Corridor’da biter. İki adım ileride Yalın, gerisindeyse Timuçin Esen ve saz arkadaşları var. Yalın rahat, keyfi yerinde. Altında kot, elinde bira, tam da olduğu gibi, olması gerektiği gibi. Merak konusu: Corridor, yanı başındaki boş dükkanı da alıp daha da genişler mi? Genişledikçe o ruhu da genişler, kaybolur mu?