Günlük hayatta karşınızda suspus olan insanlar, geceleri ne hikmetse bülbül gibi şakıyor, hayatını bir çırpıda size özetliyor
Bir gecede defalarca maruz kaldığımız ‘hey/vah anı’ nerede, nasıl kesilmeli? Kendinize değil, geceye saygıda hürmet etmemek adına trafiği yoğun bir gecenin ardından çıkarmanız gereken ders!
Gece, Deniz Palas’taki X Restoran’da, Haliç’e karşı kalkan kadehlerle başlıyor. Akşam yemeği için ortam, manzaranın kusursuzluğuyla tezat düşünce X’i tadında bırakıp, yemek için Miss Pizza’ya geçiyoruz. Miss Pizza, Şişhane’nin gizli kahramanlığına soyunmuş. Merasim, akşamüstü meşhur pizzasıyla başlıyor. Öncesinde bir bira, sonrasında bir shot, bir shot daha derken Miss Pizza, komşu kulüplerden rol çalıyor. Miss Pizza sonrası sıra 11:11’in; 11:11’de sahne MT’nin (Murat Pilevni&Tuba Ünsal). Yanlarına Haluk Akakçe’yi de alan MT ikilisi, ekip olarak Ezop masallarını andırıyor.
Ev tadında kulüp
‘Tokat gibi sert’ karakterler pek bir flu, enteresan. Kim hain kurt, kim kırmızı başlıklı kız, çözmek zor. Kim korkar hain kurttan? Biz. Keyfimize bakalım. Gecenin devamı biraz Kiki’rdemeden, biraz Mini mini Müzikhol’leşmeden ibaret. Ev tadındaki iki kulüpte de insan, dışarıda olduğunu unutuyor. Müzikhol’deki geniş koltuklarda, evindeymişçesine rahat rahat sevişen çiftlere rastlamak mümkün. Aynı koltuktaki iki çiftin senkronize biçimde harekete geçmesi, farkında olmadan (ya da olarak) birbirlerine yakınlaşmaları, durumu daha da enteresan kılıyor. Ertesi sabah, yüz ağarmış, ses çatallaşmış bir şekilde uyanış sebebini düşünüyorum bir süre. Hatırladığım her karede, arka planda yüksek volümlü müzik, kulağıma yapışmış bir ağız, beynimde yankılanan niye ve neden anlatıldığına dair en ufak fikrim olmayan konuşmalar var. Meğer herkesin ne çok diyeceği varmış. Konuşacak onca şey varken, hararetle ‘üçüncü tekil şahıs’ dedikoduları yapılır.
Malzeme bitince, kulaklar yan masalara doğru kabarır. Günlük hayatta arayıp, konuşma ihtiyacı duymayan insanlar, gece karşılaşınca, her ne hikmetse, bülbül gibi şakımaya, ayrıldığı sevgilisinden ofisteki yeni çıtıra hayatından geniş bir ‘özel bölüm/özet’ sunmaya başlıyor. Oysa hazırlıklıyımdır, aklımda hazır cümleler vardır. En tuzak soru da şu: “Nasıl gidiyor?” Soru ağzından çıktığı an bir bakmışsın, el kol ne varsa kaptırmış, saatlerdir süzdüğün bardaki sarışın çoktan buhar olmuş, anlamsız bir ses tacizine maruz kalmışsın. Tesadüf karşılaşmalar, kaderin cilvesi, boynumuzun borcu. Selam vermesen küstahlık, yalandan ‘Ne kadar şahanesin’ desen kendine saygısızlık, az konuşsan hoş, çok konuşsan boş. Gizli bir anlaşma yapılsın, yalandan, zorlama, beylik lafları gece sözlüğünden çıkaralım. Uzaktan bir selam, sıcak bir gülümseme neyimize yetmiyor? Yanından teğet geçiyorsa, zorda kaldıysan, bir tokalaşma ya da iki satırı geçmeyen hal hatır sorma anıyla idare edelim. Evet, gecenin amacı sosyalleşmek. Uzun uzun sohbet etmeye açsanız, rakıya bekleriz, balığa bekleriz. Her şeyin ayrı bir yeri var.
Willy Wonka’nın mekanı
“Biraz ağzımız tatlansın” niyetine, bu kez farklı bir tur var sırada. Bebek ve Topağacı’nda açılan iki çikolata dükkânında her bir ısırık hedonist hazlar dalgasından ibaret. Willy Wonka’nın ete kemiğe büründüğü yer Chocoist, Juliette Binoche’lu, Johnny Depp’li ‘Chocolat’ filmini anımsatıyor. Küçük Bebek’teki Chocoist’in yaratıcısı / sahibi Soley Ari sayesinde Bebek halkı, her sabah güne çikolata kokularıyla başlıyor. Topağacı’ndaki 'Marie Antoinette' ise vitrinindeki kocaman çikolata toplarıyla vuruyor sizi. Dekorasyonu ve konsepti Okan Buruk’un eşi Nihan Akkuş’a ait dükkan, Marie Antoinette’nın gizli çikolata odasını andırıyor.
DiKKAT! iÇKiNiZDEN GUGGENHEIM ÇIKABiLiR
‘Artsy fartsy’ kitleyi sanat partileri kesmedi, barlar müze içine taşındı. Trendin öncülüğünü New York’taki Guggenheim Müzesi yapıyor. Guggenheim’in dokuzuncu katında açılan The Wright, akşamüstü içkilerinin yeni adresi. Zaha Hadid imzalı Guggenheim binasıyla aynı şekilde portakal ve limon kabukları, Wright’ın kokteyllerine bohem bir hava katıyor. “New York’ta yapılması gerekenler” listesine Wright’ı da ekleyin. Müzenin dokuzuncu katında!