Gecenin kör saati, alkollü olarak atılan yüz kızartıcı mesajlar, ilginç bir projeye ilham verdi. ‘Booty text’ adı verilen bu mesajlar, hem bir İnternet sitesine hem de bir kitaba kaynak oldu
Mesaj candır, kandır. İşin ucunda aşk, meşk, gecenin bitiminde ‘Sevişmeden uyumayalım’ nağmeleri varsa SMS ateşi söndürür, olayı tatlıya bağlar. Altı kadeh votka, beş başarısızlıkla sonuçlanan flörtöz girişimler, dört cevapsız çağrı, üç cila niyetine bira, iki yandakine laf atma derken gecenin sonu tek bir mesaja bakar: Eski sevgili ya da seks partnerine yollanan sevişmeye çağrı niteliğindeki ‘booty text’. Eskiden Amerikan jargonundan ithal ‘Booty call’ vardı. Bir sözlük yazarı durumu, “Kişinin daha önce cinsel ilişki yaşadığı ama artık duygusal olarak çok yakın olmadığı bir kişiyi cinsel ilişkiye girmek amacıyla araması ve arama sonucu birlikteliği” olarak özetliyor. CNBC-e’nin ‘booty call’u, ‘yoklamak, sevişmek için birini aramak’ olarak çevirmişliği bile varmış. Durum değişti. Booty call yerini booty text’e bıraktı. ‘Tek mesajıma bakar’ hesabı. Gelinen son nokta şu: (?), (!), (...) ya da :) gibi farklı anlamlara çekilebilecek noktalama işaretlerinden oluşan mesajla “Müsait misin? Hadi sevişelim” çağrısı. Amaç belli, hedef bariz, alan razı, veren razı olunca ucuz flörtöz hareketlere, uzun ve ağdalı beylik cümlelere gerek kalmamış durumda.
Dün geceden mesajlar
Gecenin kör bir saati, bünye yüksek alkol ve zapt edilmeye çalışılan cinsel dürtülerle baş etmeye çalışırken istenmeyen durumlar yaşanabilir. Sabah kalktınız. Geceden kalan kareler biraz flu biraz kesik. ‘Hangover’ filminden “What happened last night?” repliği eşliğinde, dönüp dolaşıp puzzle’ın eksik parçalarını arıyorsunuz etrafta. Mesaj kutunuzda anlamsız mesajlar, twitter sayfanızda “Yok artık” dedirten tweet’ler olabilir. Bu durumlara düşmemek için, ateşle barut misali, her türlü teknolojik alet yüksek alkollü kişilerden uzak tutulmalı. Kimsenin gönderdiğini dahi hatırlamadığı, yüz kızartıcı mesajlar enteresan bir projeye ilham vermiş. Michiganlı iki genç, Laruen Leto ve Ben Bator, hukuk okulunu bırakıp ‘Text From Last Night’ sitesini kurmuş. 2009’da açılan site, dünyanın dört bir ucundan gönderilmiş, gerçek SMS’leri derlemiş. Mesajların çoğu komik, yaratıcı ve hepsi yüksek alkol oranına sahip! Siteden en yaratıcı mesajlar, ‘Text From Last Night: All the texts no one remembers sending’ kitabında derlenmiş. Birkaç ay önce çıkan kitap New York Magazine, Time Out New York gibi eğlence gurusu dergilerin elinden düşmüyor. Mesajlardan seçkiler:
- “Sabah altımda benim olmayan bir boxer ve kafamda yine benim olmayan bir şapkayla uyandım. Cebimde dün gece dışarı çıkmadan öncekinden 1000 dolar fazla var!”
- “Garson beni barın mutfağında spagetti yaparken bulunca bardan atıldım.”
- “- Çok sarhoşum tatlım. - Pete, ben Jane’in annesi. - Göğüslerini avuçlamak, sana sahip olmak için sabırsızlanıyorum. - Pete, ben hala Jane’in annesi.”
- “ - Aman tanrım! Sabah uyandım ve yanımda Raphael denen bir çocuk yatıyor. - Dün gece, dünyadaki son Ninja kaplumbağa ile sevişeceğine dair mesajlar atıyordun.”
‘KELEBEK’ ETKiSi YARATANLAR
- Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, en kurumsal ve en ciddi ses tonuyla ödül sunmak isterken, zarftan ‘Sevişmeden Uyumayalım’ gibi gayrıciddi bir şarkı isminin çıkması.
- Ayşe Arman’ın ödüllerini vermek üzere Beren Saat ve Kenan İmirzalıoğlu’nu takdim ederken yaptığı ‘spot’ girişi.
- Ferhat Göçer’in bir gün herkesle 15 dakikalığına düet yapacak olması.
- Bülent Ersoy’un başı sonu belli olmayan konuşmasına, Kenan İmirzalıoğlu’nun kahkahalarla karşılık vermesi.
“KINIYORUZ”
Tüm hafta boyunca yaşanan ‘üzücü olaylar’, kınandı durdu. Farklı organizasyonlar, partiler bir bir iptal edildi ya da ertelendi. Satır aralarında, iki tweet’te bir, Facebook grup taleplerinde hep bir mesaj kaygısı vardı. Twitter’da Anjelique’ten bildiren gençlik, bir ara “İsraili kınıyoruz” sloganları attı, araya ‘Rihanna’ tweet’lerini serpiştirmeyi ihmal etmedi. Kulüplerden dahi yükselen “Haa bu arada, ben de kınıyorum” sesleri ne kadar samimi, ne kadar sahici? Kınamanın da bir adabı yok mudur? Partilerde yeni moda; ciddi meseleleri konuşup kınamak olmuşsa ne kınamayı becerebiliyoruz, ne eğlenmeyi, ne de ‘öteki’ olabilmeyi.