Geçen hafta, ‘dost-aileler’ evlerde toplandı, hindiler pişirildi, Noel yemekleri yendi. Bir anda herkes kendini hıristiyan zannetti, Noel aşkı mı kabardı yoksa her şey aileye özlemden mi?
Kadro, 6-8 kişi arasında değişiyor. Hepsinin hali vakti yerinde. Biraz kariyer sevdası biraz İstanbul belası derken aileyle olan ilişkileri hafif gevşemiş. Aile içi sevgi, saygı, alaka sonsuz ama nedense bir türlü vakit bulunup da iki dakika uğrama olmuyor, olamıyor. Aile ilişkileri düğün, cenaze, doğum günü ve belli aralıklara düzenlenen yemekler arasında sıkışmış kalmış, aynı konular arasında dönüp dolanıyor. Oysa toplumumuzda aile dendi mi akan sular durur(du). Pek hassas, aşırı duygusal(dık). Kim bilir kaç nesil, Adile Naşit’in ağlamaklı ama şen kahkahası, Münir Özkül’ün babacan ama yorgun sesi etrafında toplanmış sıcak aile filmleriyle büyüdü.
Kadronun başlıca karakterleri
Değişen şehir yaşamı, izlenen filmler ve alınan örnekler, aile tablosunu da etkiledi, neticede alternatif bir aile çıkardı: Dost aileler. Kan bağı olmasa da gönülden birbirine bağlanmış, yazının başındaki durum gibi, ailesinden bir öte uzakta, aradığı aile sıcaklığını sayısı 6-8 arasında değişen dost aile grubundan bulan şehirli, 30’larında, işinde gücünde olan insanlar bir araya gelip kendi aile kavramını yarattı.
Her buluşmada alttan alta çekilen aile hasreti törpülenirken, herkes bir rol çalıp ailedeki yerini sağlamlaştırıyor: Organizasyon sorumlusu/birleştirici kadın, onun sakin ve her şeye uyum sağlayan uzatmalı sevgilisi ya da eşi, sürekli sevgili değiştiren ve sürekli genç kalan genç adam, liseden beri bir dargın bir barışık çift ve gruba sonradan dahil olmuş filancanın iş arkadaşı, söz konusu kadronun başlıca karakterleri. Friends dizisini, yıllar yılı, bıkmadan usanmadan tekrar tekrar izlemeler, dizinin esprilerini günlük hayata taşımalar da hep bu öykünme halleri yüzden.
Adile Naşit değil Ferzan Özpetek modeli
Artık televizyonda o eksi sıcak Türk aile filmleri yerine Friends’in tekrarları; gönülde ise Adile Naşit/Münir Özkül figürünün yerine bir Ferzan Özpetek modeli var. Anne, baba, çoluk, çocuk yerine masanın etrafını artık en iyi arkadaşlar, onların sevgilileri ve eski/yeni dostlar dolduruyor. Friends dizisiyle, Ferzan Özpetek filmleriyle büyüyen bir neslin çocuklarını bugün bayramda yenen ritüel aile yemeği değil, Noel gibi zamanlarda kendi seçtiği fertlerle birlikte oluşturduğu kendi geleneğini yaşatmak ve yaşamak istiyor. Özden sapmayalım: Noel aşkının, hindi merakının alt metninde ne Batı özentiliği ne de başka bir yandan çarklı duruş var. 2010 tarihli Noel fotoğrafları, tamamen kocaman bir aile hasretinden, Friends’teki matrak anlara, Özpetek’in tablo gibi sofralarına özenen, öykünen, ağzı sulanan orta yaşlardaki şehirli insanlarından yarattığı yeni model mutluluk tablosu. Ha kurbanlık et ha Noel hindisi, önemli olan aynı sofra etrafında toplanmak, paylaşmak ve bol bol gülmek değil midir? Bırakın, Noel de işin bahanesi olsun. Arada gerçek ailenize de bir hindi yapıp götürdüğünüz sürece bir sorun yok.