Akaretler der die das’ta akşamüstü içkileri devrilmiş, keyifler tıkırında. Masada laf dönüp dolaşıp barda kasılanlara, flörtleşememe durumuna geliyor. “Yurt dışında acayip rahattım. Kesişirdim de kırıştırırdım da. Hiç kasmam.”
Şu lafı kim bilir başka kaç Türk kadınından duymuşuzdur? Kendi ülkesine dönünceyse barda ‘Ne bakıyorsun?’ bakışları atar. Aynı durum erkek takımı için de geçerli. Yurt dışında aslan kesilen, koluna hatun kişiyi takmadan bardan ayrılmayan milli çapkınlar, kendi sahalarında kuzuya dönüşüyor. Neden yurt dışında sokaktan geçenin attığı lafa, çağırdığı ev partisine ayılıp bayılınırken, Asmalımescitteki sokak kazanovaları ‘sapık’ damgası yiyor? Burada girişken/ konuşkan olanlara tahammülsüzlük diz boyu. Kime sorsan cevap aynı: “Sinir var bende!” Barda kesişme/kesişememe öncesi filmi geriye saralım: Kişi, takside şoför arkadaş yolu uzattı diye köpürür, kapıdaki görevli içeri almakta naz yaptı diye caz yapar, barmenin ‘eli ağır’, içki gelmek bilmedi diye efelenir. Sonra gel de karşındaki sarışına çapkın çapkın gül. Niyet tatlı da olsa kaşın çatıklığı, sesteki asabi ton kolay kolay geçmeyince karşıdaki de sizi yanlış okuyor.
Gecenin özeti şu: İş, barda bitmiyor. Flörtleşebilme hali, sabah kalktığın andan itibaren gece bara gidene kadar uzayan bir süreç. Sinirlerin alındığı, ön yargılardan arınıldığı vakit, millet olarak, yurt dışındaki rahat ortamlara medet ummadan, çatır çatır flörtleşmeye başlayacağız.
EN UZUN 60 SANiYE
Jameson’un ‘Done in 60 Seconds’ partisinden ajan notları:
* Parti öncesi, Nu Pera binasının yenilerinden, Auf’un tadına bakıldı. Dökme tavada servis edilen bütün tavuklar, etler nefis.
* Auf’ta yemek yiyenler arasında Hande Ataizi ve yakın arkadaşı, partinin ev sahiplerinden Muammer Brav da vardı. Ekip de mekana tam not verenlerden.
* 67’de başlayan, devamında koridora taşan parti, Radikal ekibinin de gelmesiyle bir ara gazeteciler cemiyeti kutlamasına dönüştü. Yayın yönetmeninden köşe yazarına farklı dergilerden, gazetelerden kimi arasan, elinde Jameson, dans ediyordu.
* Oyuncusu bol partinin yıldızları kasmayan tavırları ve şık danslarıyla Hatice Aslan ve Hande Ataizi’ydi.
* Işıklar açılsa da millet dağılmak bilmedi. Parti, Off Pera ve Novo’da devam etti.
YILBAŞI ARİFESİNDE SOKAĞIN NABZI:
* Muji, göz yoran yılbaşı süsüne, gönül yoran hediye derdine yalın ve çevreci çözüm olarak raflarına tahtadan yılbaşı ağaçları koymuş. Motto da şu: “Yormayan bir yılbaşı istiyoruz?
Şu sözü kampanya haline getirsek, ağızdan ağza yaysak? Malum, yılbaşı arifesinde her kafadan yine aynı soru yükseliyor: Yılbaşı ne yapıyoruz? Her mekandan da yükselen slogan aynı: DJ müzik, fiks mönü, limitsiz içki falan filan... Bir yılbaşı kirliliğidir gidiyor. Gereksiz sıkıntıya düşmeler, ‘deli gibi eğleneceğim’ diye şartlanmalar... Kendinizi de etrafınızı da yormayınız. Bırakın, olduğu gibi kalsın. Gece nereden çağırırsa, rüzgar nereden eserse orada yeni yıla girin. Programsızlık, programların en güzeli.
* Bilstore’un Şişhane metro çıkışında açılan yeni mağazasında yok yok: Penguin, Fred Perry, Robinson Cruise, Lale Plak, Muji... En cazip noktası ise Bebeköy’deki Backyard’a emanet ufak kafesi. Backyard’ın ev yapımı ekmekleriyle yapılan sandviçleri, taze kahve eşliğinde güne başlamak için cazip bir ikili.