Birlikte tatile çıkma ya da yeme içme hadisesi can çekse de ‘bir gören olur’ endişesiyle sürekli erteleniyor. Neden erkekler sürekli zan altında ve ‘erkekliğini’ ispatlama derdinde
Geçen ay GQ dergisi, Amerikan erkeklerine bu soruyu sormuştu. Tam da Önder Bekensir’in erkek arkadaşıyla sarmaş dolaş fotoğraflarının elden ele dolaştığı, ağızdan ağıza yayıldığı anda radara takılmış yazı, yazar Adam Raporot’un erkek erkeğe yemeğe çıkanları nasıl da kıskandığını anlatıyordu. Raporot, eşiyle yemeğe çıkmış, sebebini bile hatırlamadığı bir kavga uzadıkça uzamış, derken kendini yan masada baş başa yemek yiyen iki erkeği kıskanırken bulmuş. Masada en güzel et sipariş edilmiş, en yıllanmış şarap açılmış, kariyer, evlilik, seks ve tabii ki futbol üzerinde ‘ciddi’ laflar ediliyor. Kıskanmamak elde değil! Empati - sempati için bu karenin Türkçe’de karşılığını erkek erkeğe çıkılan, Boğaz manzaralı bir rakı - balık gecesi olarak çevirelim. Erkek erkeğe tatile çıkma ya da yeme-içme hadisesi can çekse de ‘bir gören olur’ endişesiyle sürekli erteleniyor. Taşlar yerine oturduysa günün sorusu gelsin:
Günümüzde erkekler neden sürekli zan altında ve ‘erkekliğini’ ispatlama derdinde? Fazla ortalıkta olan, sürekli partileyen, kendine bakan, iyi görünümlü ünlü - ünsüz her erkeğin ya biseksüel ya da gey olarak kodlandığı düşünüldüğünde erkekliğini Google’da aratanlar, ‘Bornozunu bende unutmuştu’ laflarıyla kanıtlamaya çalışanlar tuhaf ama kendilerine göre haklı bulunuyor.
“Gey misin?” sorusuna en uygun cevabı ‘bir+bir’ dergisine Engin Günaydın vermiş: “Konuşurken bir bakıyorum, sanki geymişim de geyliğimi saklamak için çırpınan bir adam psikolojisi oluyor. Onun için o konuyla ilgili çok konuşmak istemiyorum. Çünkü herkesin şüphesi artıyor: ‘Niye bu adam bu kadar çaba gösteriyor?’ diye.” Erkek olma hali, Google’da aranıyorsa (Google’un kapatılmayla karşı karşıya olduğu bir ülkede yaşadıklarını hatırlatmaya gerek var mı?) beş yabancı modelle cirit atarken ‘Bakın ne kadar da erkeğim!’ laflarına kalmışsa bir sorun var demektir. Bilen bilsin, gerisi teferruattan ibaret olsun. Akşam ‘rakı - balık’tayız. Tüm erkek dostlarımızı bekleriz!
ÇEŞME PARTiLERiMevsimlerden yaz, öncelik Çeşme’nin. Çeşme ahalisi (hafta sonu kendini Çeşme’ye atanlar), kalbi Ege’de kalanların gelecek programında iki güzel parti var. İlki Boyalık Koyu’na konumlanmış 7800’den. 7800’ün daha dingin, daha gurme duruşu Çeşme’nin keşfedilmemiş halini anımsatıyor. İlk yaz partisinin dresscode’u yalın ayak şıklık! Kadının “Bunun altına bunlar uydu mu?” sorusunu, erkeğin ‘flip-flop’ giyme, giyememe krizini kökten çözen bir konsept. Her mekanın yaz gelince olmazsa olmazından bir adet doğurduğu derleme albüm ve DJ kabininde yine Salih Saka olsa da ‘yeni albüm, yeni yaz, yeni plaj’ hatırına gidilir. Tangun ve Mithat Can da Alaçatı’da sezonu açmış, bu hafta sonu sıkı bir partiye ev sahipliği yapıyor. Alaçatı’da açılan ‘11:11@Makah Beach’in yabancı DJ’li partilerle, 11:11 ruhunu aynen Alaçatı’ya monte etse de yazlık 11:11, bir ‘tık’ daha rahat, daha cool ve daha serin! Partide barmen Swen’den ‘Butterfly Effect’ kokteylini isteyin. ‘Kelebek gibi uçar, arı gibi sokar’ cinsten bir kokteyl.
SOKAKLARDANAynı mahallede farklı bir tat için bu hafta sonu iki öneri: Asmalı’da Mirror’un hemen karşısındaki ‘Ondokuz’, Bebeköy MAC’ın arka bahçesindeki ‘Backyard’. Ondokuz, Asmalı’da nefes alarak içki içebileceğiniz, ezilmeden dans edebileceğiniz nadir yerlerden. Backyard ise Bebek’te 3-5 tur atanlardan uzak, çimenlere uzanıp Bebek’e nazır Roze şarap keyfi yapmak için birebir.