Mac Team yüzüyor, atlıyor, zıplıyor ama asla ‘poz vermiyor’. Sporculardan ilham alınarak yaratılmış poz vermeyen partide, fikir ‘poz vermemek’ olsa da işi pratiğe dökmede çuvallayanlar çok. “Partiler poz vermek içindir. Spor kulüpleri de öyle. Yoksa ne işimiz var burada?” diyor bir Mac üyesi. Poz vermeden eğlenebilmek için patlayan flaşın algısından yoksun, “Kim geldi/kim gitti?”lerle gözler fıldır fıldır ortalıkta dolanmadan sadece içkinize, müziğe ve eşe dosta odaklanmak lazım. Biraz zor.
G-Mall’da Absolut barı kurmuş, Dinamo yukarıdan setleri indirmiş, her şey tamam da spor salonunda partiye gitmenin, eğlenmenin ise kişinin vicdanını sızlatan bir tarafı var. Sağınızda antrenörünüz, solunuzda kardiyo arkadaşınız varken içkileri devirmek, sigara üzerine sigara yakmak biraz kasıyor! Oldu da içtiniz, karşınıza duran mahzun bakışlı spor kulübü karşısında gel de suçluluk hissine kapılma. Geceden kalma bu hislerle, ertesi sabah spora gelenlerin sayısı artmıştır kesin. Üye olup bir daha kapısından geçmeyenleri spora başlatmak için bu tarz partiler, adamı yerinden kaldırır, spora başlatır.
Dot’çu olmak ve Dot oyuncusu olmak
Partinin diğer ev sahibi, dotMARSta kontenjanından Dot sakinleri. Tam kadro hazır bulunan Dot ekibi, parti alanındaki kalabalıktan uzak kendi salonlarında takılmayı tercih ediyor. Genelde olduğu gibi. Herkesle olup herkesten olmamak, kalabalığın içinde var olup aslında ‘orada olmamak’. Partide kalabalığa karışmayı, göz önünde olmayı, sesini yükseltmeyi tercih eden Dot oyuncusu da var. Fakat, Dot’çu ile Dot oyuncusu arasındaki farkı deşifre etmek pek zor değil. Partide ‘Pornografi’ ve ‘Punk Rock’tan sonra dotMARSta sahnesine konacak üçüncü ‘zehir’ oyun konuşuluyor: ‘Beautiful Burnout’. Murat Daltaban’ın Edinburgh Festivali’nde izleyip etkilendiği ‘Beautiful Burnout’, bir boks hikayesi. Beş oyuncunun boks yaptığı, dans ettiği oyun için sahne, boks ringine dönüştürülecek. Şimdi Dot ekibi sahneden, Mac Spor Salonu’na sıçramış, haftanın üç günü sıkı bir boks eğitimi alıyor. Yeni oyun Dot’un en yetenekli, leziz oyuncularını tokuşturuyor. ‘All star’ kadrosunda Engin Altan Düzyatan, Rıza Kocaoğlu, Tuğrul Türek ve Emel Çölgeçen var. Ve evet, Düzyatan özüne, ait olduğu yere, Dot sahnesine geri dönüyor.
BEBEK’E YENi TATLICI
Bebek’i ‘Willy Wonka’lar basmış, her taraftan nefis tatlılar yükseliyor. Chocoist’in baharatlı, bol susamlı tablet çikolataları, orijinaline sadık ‘Chococolate Chip Cookie’leri şehrin en orgazmik tatlanarından Banyan’ın pastaları, Happily Ever After’in ekleri de tamam. Sıradaki makaronu dünyaca ünlü Ladurèe var. Yakında Bebek’te açılacak Fransız Ladurèe’nin şık, cazibe unsuru kutularıysa Louboution, Lacriox gibi ünlü modacıların elinden çıkma. Beklemede kalın.