Türkiye’de de hız kazanan dergi partilerinin gelecek program mönüsünde neler var? Global de ise kazanan sürpriz bir isim: I Like My Style!
Dergilerde rakamlar sustu, partiler konuşuyor. ‘Kim kaç sattı?’ karşılaştırmaları yerini ‘Kimin partisi daha havalıydı? Partide kimler vardı?’ gibi dedikodusu bol sorulara bıraktı. Tüm dünyada dergiciliğin geldigi nokta ayrı bir tez konusu. Biz, ‘parti ajanı’ çerçevesinde dergiler arasında yaşanan parti savaşlarına bakalım.
Elle’in ritüel ‘Elle Weekend’ partileri, Vogue Türkiye’nin lansman şerefine Paris çıkarması, W’daki FHM; Wan-na’daki Marie Claire partisi, Tempo’nun İsmail Cem Ödülleri sonrasında verdiği ‘after-party’ bir çırpıda akla gelenler. Gelecek programda ise Elle’in ‘Style Awards’ gecesi, Vogue’un ‘Fashion Night Out’u var.
İki sene önce New York’ta tam ortasında düştüğüm ‘Fashion Night Out’ta ortalık mahşer yerine dönüyor. Krizin en derinden hissedildiği günlerde ekonomiyi canlandırma çabasıyla tüm moda camiasının el verip kırmızı düğmeye basmasıyla gerçekleşen ‘Fashion Night Out’ta alışveriş tutkusu parti havasıyla bütünleşiyor. Soho’dan Beşinci Cadde’ye şehrin farklı atardamarlarındaki mağazalar, gecenin geç saatlerine kadar kepenkleri indirmeden herkesi alışverişe çağırıyor. Gece, mağaza girişlerinde servis edilen şampanyalarla, kabinlerden yükselen DJ müziğiyle canlanıyor.
Güzel içki ve müzik tavan yapacak
Alışveriş yaparken partileme modası bizde de tutar mı? Cevabı, 16 Eylül’de Vogue Türkiye öncülüğündeki ilk ‘Fashion Night Out’umuzda. Abdi İpekçi ve Bağdat Caddesi’ndeki mağazalar 16 Eylül günü gece yarısına kadar açık olacak, alışveriş aşkı tıpkı New York’taki gibi güzel içki ve müzikle tavan yapacak.
Oylaması devam eden ‘Elle Style Awards’ ise polemiğe meyilli, magazin sosu bol bir ödül gecesine gebe. Kategoriler arasında Ajda Pekkan’la Eda Taşpınar, Kenan İmirzalıoğlu’yla Kıvanç Tatlıtuğ, Kenan Doğulu’yla Yalın karşı karşıya.
Elle sayesinde ülkemizde ilk kez stil ödülleri verilecek olması moda dünyası için pek şık bir durum. Site üzerinden adaylara göz atarken sekiz yaşındaki yeğenimin “Stil ne demek?” diye sorarak konuya farklı bir bakış getirmesi, suratımdaki boş ifadeden henüz kurtulamamışken, bu kez yeni pantolonunu giyip “Stil olmuş muyum?” demesi karşısında tıkanmış durumdayım.
Siz oylamaya devam edin, benim ilgilenmem gereken bir ‘İkoncan Jr.’ krizi var!
Ve kazanan...
Dergiler bir bir kepenklerini indirip, Twitter, Facebook ve blog furyasını arkaya alıp sanal dükkan açarken ‘I Like My Style’ gidiyor tersine.
Modaseverleri birbirine bağlayan sosyal paylaşım sitesi ‘I Like My Style’, dünyanın dört bir yanından fotoğraf ve yazı yollayan kullanıcılarını şimdi de yaratıcı bir dergide toplamış.
Sitede İstanbul’dan 110 üye var. İstanbul dışında Tuzla’dan Antep’ten bile üyelere rastlamak mümkün. Derginin tamamı site üyelerinin moda, şehir hayatı ve popüler kültür üzerine yaratıcı yazıları, amatör moda fotoğraflarından oluşuyor. ‘Bu siz de olabilirsiniz’ başlıklı kapağını her sayı bir başka cool kullanıcının fotoğrafı süslüyor. İlk sayısında Londra’dan Stary, ikincisinde New York’tan Lucy Gabriel kapakta boy göstermiş.
Sitenin stilini takip ettiği moda ikonları arasında ‘Yazbükey’in de oluşu sıcak bir gülümseme sebebi. Derginin ilk sayısında tanıdık bir sima var: İstanbul’dan Dinçer Şirin. Şirin, ‘Body Transfer: Marc Jacobs to Taner Ceylan’ başlıklı yazısında Ceylan’ın Galerist’te sergilenen homoerotik çalışmalarını şiirsel bir dille aktartıyor.
‘I Like My Style’in asi havasına yakışan partileri ise zamanı beklenmedik ve şaşırtıcı. Kimisi sokağın orta yerinde, kimisi yerin en dibinde, bazen gündüz bazen gece.