Parti Ajanı

Parti Ajanı

parti@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ÇIK DEDiLER SAHNEYE NAHiDE SAHNEDE



Sahnede İbrahim Tatlıses, Kayahan’dan Ajda’dan ve Barış Manço’dan en arabesk kıvamda okuyor. İçeride kalantor ağabeyler, puma kadınlar, ağır makyaja batmış ünlüler


Önce kadına takılıyor gözüm. Orta yaşlarında, zamana karşı koyma çabasıyla saçını sarıya boyamış, yarı amatör bir estetik operasyondan geçmiş, kendince detoks uygulayarak birkaç kilosundan kurtulmuş havası var. Hâlâ birkaç kilo daha fazlası duruyor. Ama bu azıcık alttan, azıcık üstten açmasına engel değil. Sıkışmış bedeninden sıyrılıp, daha şuh, daha vamp olma derdinde. Biraz eğlenmek istiyor. Başarısız evliliğinden, geçmiş ilişkilerinden, bünyevi sıkıntılarından ‘eller havaya’ kürüyle kurtuluyor. Birkaç adım mesafede ayakta duran adama takıyor kancayı. Bir bahaneyle, “Pardon” diyip, endamını adamın bakış açısına sokuyor. İki cilveli sohbet, bir yudum içki sonrası masadan dört muz kapıyor. Dönüp, masadaki kadın arkadaşlarına dağıtıyor muzları. Kızlara göz kırpıp, tekrar adamın standına dönüyor. Yüzü daha gergin, eteği daha kısa artık. Duruma tanıklık edenlerden “Dört muza gitti güzelim kadın” geyikleri yükseliyor. Kadın mutlu, adam mutlu.
Şimdi beraber eller havaya yapıyor. Kadının adı yok. Bir zamanlar ‘Cahide’ydi, şimdi Nahide oldu. Karakterin bir de erkek versiyonu var. Göbeğine bir beden dar beyaz gömleği içinde sürekli terleyen, gün boyu beyaz mermer dişleri arasından çıkan kelimeleri özenle seçerken buralara gelmesiyle özüne dönen, içinden geldiği gibi göbek atan, arabesklenen, yanındaki mini etekli hatunu rahatça avuçlayan adamlar. Adamın da adı yok. Cahide, Nahide, Al Jamal, Joke... Çapa’nın yarattığı eğlence dünyasında kurgu olmayacak kadar gerçek, ‘bizim hikayemiz’ var. Çapa’nın yarattığı kaçış dünyası belki de bizim ‘ne oralı, ne buralı’ hallerimize en yakın olanı. En efkarlı sözler eşliğinde, boğazda yumru, yürekte sızı, eller havaya eğlenme çabası; Prada’lı, Louis Vuitton’lu en batı, en moda stilin üzerine cila niyetine atışmış makyajı, takıp takıştırması bol, doğunun abartılığı dün Cahide’de, bugün Nahide’de can buluyor.

Haberin Devamı

Boşvermişim dünyaya!
Malum, milletçe ‘kendi’ olarak eğlenmeyi beceremeyen bir yapımız var. Egosu var, havası var, cıvası var bu işin. Havanın kararması, alkolün kana karışmasıyla beraber herkes topyekün başka bir şeye dönüşüyor. Mekanların edepsiz hali bastırılmış cinsel dürtülere çomak sokuyor, repertuar sayesinde içimizdeki arabesk hortluyor. Şıngır mıngır sesler eşliğinde, “Saldım çayıra, mevlam kayıra” diyen atalarımızı yad edercesine, “Boşvermişim dünyaya” diye eğleniliyor. Çapa’daki bu manzaraya burun kıvıran, dolaylı yoldan içindeki arabesk ruha, doğulu, batılı haline, ta derinlere bir yere attığımız o gösteriş, şuh ve görkem sever halimizi reddetmiş oluyor. Ben dahil!

Haberin Devamı

Nahide ‘olmuş’ mu?
Nahide’nin açılış gecesinde sahnede İbrahim Tatlıses var. Popüler deyişle, Tatlıses’in ‘kafası rahat’. Pop söyleyecek deniyor. Kayahan’dan, Ajda’dan, Barış Manço’dan en arabesk kıvamda okuyor. İçeride kalantor ağabeyler, puma kadınlar, ağır makyaja batmış ünlü yüzler. Nur Yerlitaş, Ayşe Özyılmazel, Nükhet Duru, Ahmet Ağaoğlu, surat ifadelerini bozmadan yine köşelerine kurulmuşlar. Herkes eğleniyor mu? Fazlasıyla. Çapa yapmış mı yapacağını? Fazlasıyla. Her Çapa mekanından ayrılırken üstüme çöken, maskeli balonun yarattığı dayanılmaz hüzün. Özlemişim.