Parti Ajanı

Parti Ajanı

parti@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Alışveriş hastalığına tutulmuş, ‘Deli gibi, deli gibi al al al’ hormonu salgılayan kadın ordusundan oldum olası tırsmışımdır. AVM’de rastlarsam yolumu değiştirir, aynı mağaza içine düşmüşsen mümkünse soyunma kabinine sığınırım. Tecrübeyle sabit, itinayla alışverişe çıkmış kadın ta uzaklardan fişlenir. Gözler büyümüş, kalp atışları hızlanmış, baş dik, kalçalar oynak ve mutlaka elde telefon (kız arkadaşına aldığı/alacağı elbiseden bahsediyor), hedefi gözüne kestirmiş, uygun adım marş marş mağazadan mağazaya koşturur. Alışveriş için bahanesi çoktur: Sevgilisinden ayrılan ya da yeni manita yapan, işte tatsız bir gün geçiren ya da terfi eden bir bakmışsınız şık mağazalardan birinde soluklanır. Kredi kartının pos makinesinden her geçişinde ufak çaplı bir orgazm yaşar. Günlerden perşembe, gecelerden “Fashion’s Night Out” olunca bir huzursuzluk çöküyor üzerime. Hiçbir gece öncesi tedirginlik, korku ve endişe bu kadar had safhada olmamıştı. “Ezilme tehlikesi geçirir miyim? Mecburen annesiyle güne gelmek zorunda kalmış sekiz yaşındaki oğlan misali etraftaki yüksek östrojen baskısına dayanmayıp ağlama krizlerine girer miyim?” gibi gibi sorular dönüyor kafada. Gece, kadınlar arasında ‘boy pos’ gösterme yarışından, ‘o etek senin, bu ayakkabı benim’ şeklinde sürüp gidecek, bir nevi toplu orgazm seansından ibaret olacak ve bu karede maalesef erkeklere yer yok. Biriyle sohbeti, göz temasını geçtim, kadınların erkek sineği bile göremeyeceğinden adım gibi eminim!

Haberin Devamı

ÇAR ÇUR, HAR VUR, SAÇ SAÇ, DELİ GiBi, AL AL AL

Saç, saç, saç... ma. Saçma!
Bağdat Caddesi ve İstinye Park’ı es geçtim, gözüme Abdi İpekçi Caddesini kestirdim. Caddenin orta yerine dev podyum, NTV’nin canlı yayın aracı, Virgin Radio’nun DJ’leri derken ortalık yılbaşı yerine dönmüş. “Şekerim, tam Nişantaşı’na yakışır elit bir yılbaşı havası var” diyor bir sosyetik ablamız.
Herkesin üzerinde tuhaf bir mutluluk, şapşal bir oradan oraya koşturma heyecanı. İlk yarım saat, kafayı sıyırıp, göz ucuyla durumu yokluyorum: Yanımdan geçen her 10 insanın iki ya da üçünün elleri kolları torba dolu. Onlar da ya Beymen Blender ya da V2K Designer. Sokaklar gece ilerledikçe daha da şenleniyor.
Bir tarafta “Hanım dışarıda eğlence var. Kalk, bakalım” diyen beyini koluna takmış Nişantaşı’nın çekirdek güzelleri, öteki tarafta fırsattan istifade bayramlığını geçirip piyasaya çıkan genç sosyetikler, hevesli moda bloggerları ve “Moda ayağı düştü” diye hayıflananın egosu şişkin moda editörleri. Geceden diğer manzaralar: İkoncan kardeşler kol kola girmiş, ‘iki dirhem bir çekirdek’ bayramlaşmaya çıkmış şen çocuklar misali mağaza mağaza dolaşırken, Vogue ekibi ‘düğünümüz var ey moda dünyası’ heyecanıyla oradan oraya koşturmakta, sosyetenin av arkadaşları kurt amcalar ise Beymen Bresserie’de pusu kurmuş beklemekte. Gecede öyle parasını çarçur har vuran görülmedi, duyulmadı. Vogue dışında.

Haberin Devamı

İSTEMEDEN DUYDUKLARIM: KAPTANI NASIL KANDIRDIK?
Yer: Otto Saat: 22.30 (gerçek hikayeden)
Kadın 1: Doğum günü partime nasıl gelmedin, hala inanamıyorum!
Kadın 2: Geldim ya kızım! Nasıl yani? Hatırlamıyor musun? Mert’i getirdim. Tanıştırdım hatta ikinizi
Kadın 1: Hadi ya! Nasıl sarhoştum, öyle böyle değil! Önce Margarita, sonra shot’lar... En son Tequlia Sunrise’ları hatırlıyorum. Güneşi gördüm resmen!
Kadın 2: Tekila mucizesini yaşamışsın. Haha! Ne yaptınız, evde miydiniz tüm gece?
Kadın 1: Evde içtik, içtik kudurduk. Gecenin köründe biri kalktı “Kalkın havuza gidiyoruz” dedi.
Kadın 2: Nerede buldunuz Nişantaşı’nda havuzu?
Kadın 1: Ne Nişantaşı’sı? Nişantaşı’ndan kalktık, İznik’teki yazlığa gittik. Giderken büfeye uğradık. Şişe şişe tekilaları zulaladık. Atladık feribota. Yolda içmeye başlayalım dedik. Baktık, tekilalar sıcak, buz yok. Murat çıktı kaptanın yanına: “Kaptan bey, kusura bakmayın, hanım yolda ayağını burktu. Büfede de buz bulamadık. Var mıdır buralarda?” demiş. Elinde kocaman buz paketleriyle döndü. Yatırdık tekilaları buza. Başladık çay bardağında shotlara. Yazlığa varır varmaz herkes soyundu atladı havuza.
Kadın 2: Ne doğum günüymüş!
Kadın 1: Of, evet. Evleri karıştırıp, elalemin havuzunda saatlerce parti yapmasaymışız daha iyi olacaktı!