Shop&Miles ve Maça Kızı’nın 10’uncu yılı şerefine verilen partide, sahnede Arielle Dombasle, parti alanında ‘olması gereken’ tüm davetliler, iskelede ‘yandan çarklı’ cemiyet tekneler ve uzakta bir adet Süreyya Yalçın. Bu şık partiyle Bodrum sezonunu açtık. Vatana, millete hayırlı olsun!
Yazlık bir yerde, son derece şık, zarif bir partiye davetliyseniz gardırobunuz ve siz zor bir imtihandan geçiyorsunuz demektir. Gecenin ev sahibi Shop&Miles ve Maça Kızı, ‘dresscode’u ‘Smart Casual’ olunca işin içinden çık çıkabilirsen! ‘Smart Casual’ ve ‘spor ama şık’ gibi kavramlar çoğu davetliye göre kadınların ofsayt ile olan ruh uyuşmazlığından, kavram karmaşasından farksız bir durum. Örnekler gecede bir bir önümüzde geçiyor: Düğün yolunda yolunu şaşırmış Maça Kızı’na düşmüşü de var, bikinisiyle kalıp üstüne değiştirmeyi unutan da! Peki, ‘Smart Casual’ nedir, ne değildir? Uzmanlar, “Ceket giy ama keten olsun, gömlek giy ama hafif dışarı salınsın, kravat olmasın, abartılı takı/aksesuar olmasın” diyor. Mekanın hangi açısından baksanız ışıltı tutulmasına sebep olan şıkırtılı bir kıyafet kesinlikle değildir. Siyah gömlek altına renkli ayakkabı? Belki. Renkli keten pantolon, altına yazlık spor ayakkabı, üstüne hafif bol bir gömlek? Kesinlikle. O zaman, alkışlar Ertuğrul Özkök’e. Diğer orta yaş erkeklerin ‘smart casual’ meselesini rastgele omuza atılıp, özenle önden düğüm düğüm bağlanmış kazaktan ibaret görmelerini anlamak güç.
MAÇA KIZI’NIN SIRRI
Gece tam da olması gerektiği gibi: Cool, seksi ve zarif. Birkaç ‘cool’ adam, düğün kamberleri, kupa kızı ve bacağı, gerilmiş ‘joker’ yüzler ve papazları da saflarda yerini alınca kadro tamamlanıyor. Bir ara, en ‘Ada vapuru yanandan çarklı’ haliyle Süreyya Yalçın yanaşıyor Maça Kızı’nın iskelesine. Flaşların patlamasıyla beraber bir panik karanlığa karışıp, lüküs kamarasına dönüyor. İşin ‘meğer’i El-Kaide’den gelen kaçırılma tehdidiymiş. Yalçın, nerede olduğunu gizlemek adına denizde süzülüp izini belli etmiyor, basından köşe bucak kaçıyor. El-Kaide bu köşeyi okur mu, Bodrum’un yolunu tutar mı, Yalçın’ı kaçırıp bundan ‘ajan provokatör’ sorumlu tutulur mu? Her şey mümkün. Benzeri tuhaf senaryolar her türlü saçmalığa gebe. Gecenin türlü tuhaflıklardan, malum karakterlerden uzak; şık ve elegan havada oluşu ufak bir “oh be” dedirtiyor.
Maça Kızı ise henüz ‘resmi’ magazin sezonunu açmamış, Pınar Altuğ’un kocaları yan yana dizilmemiş, en sakin günlerini yaşıyor. Aynı gece Maça Kızı’nın da onuncu yaşı kutlanınca methiyeler Türkbükü’nün havalı kızı için diziliyor. İşin sırrı ne sahilini saran begonviller ne de bahçesi içine gizlenmiş zarif odalarda. Keramet servisteki incelik, detaydaki zenginlikte. Misal, parti esnasında yaşanan ‘acil tuzlu ayran’ talebini bara yönlendirmek yerine “Durun, ben size hemen yapayım” diyor garson. Ertesi gün, nasıl olduğunuzu, halinizi, hatırınızı sormayı ihmal da etmiyor.
DOMBASLE’NİN TUHAF BÜYÜSÜNE KAPILMAK
Sahnede Arielle Dombasle var. Akşamüstü provasına şahit olanlar endişeli gözler, yenmiş tırnaklarla kadını bekliyor. Maça Kızı ve Shop&Miles’in yeni yaşını kutlayarak açıyor sahneyi. ‘Arya’ makamından tutturduğu orgazm silsilesinden ibaret performansı kimilerine göre acı verici bulunsa da dağınık saçlarına, ciğerinden dökülen acı tatlı sesine tutuluyorum. Büyüleyici, tuhaf ve hakiki bir karizması var. Sahneye bağlanmış, Bernard Henri Levy ile şarap keyfini, Lagerfeld ve Jean Paul Gaultier ile partilemesini hayal ediyorum. ‘Ajda, Fransız-Amerikan karması bir yıldız olsa, gerçekten yaşını gösteriyor olsa neye benzerdi?’ sorusuna cevap sahnede duruyor. Ajda&Arielle karşılaştırması yaparken yanımda biten Pekkan (sonradan Semiramis olduğu anlaşılıyor) iyice kafa karıştırıyor. Dombasle’in ‘çatallı’ performansına rağmen, gecenin sonuna doğru şakıdığı eğlencelik melodilerle şarkıcı sahnesini beğenen beğenmeyen herkesi dans ettiriyor, parti havasına sokuyor. Devamında sazı elen alan DJ Metin Barım, 80’ler 90’lar derken gecenin ruhunu iyi okumuş setiyle partinin bitiriş düdüğünü geç saatlere çekiyor.