Parti Ajanı

Parti Ajanı

parti@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Olan Derin Sarıyer, Bennu Gerede, Zeynep Tosun, Simay Bülbül ve Emel Kurhan gibi isimlere oluyor. ‘PR değeri’ taşıyan isimler günün sonunda çiğnenmiş, posası çıkmış, birer davet/açılış figürü haline geliyor
Her geçen gün bir şehir insanı daha, isyan bayrağını sallayıp, elini ayağını gecelerden, partilerden çekip eşiyle dostuyla evinde eğlenmesine bakıyor. Yani, bir sosyal kelebek daha ömrünü tamamlayıp çekiliyor sahneden. Sebep malum: “Hep aynı terane, aynı insanlar. Partiyi veren de partiye giden de o gece için bilmem ne tasarlayan da aynı, aynı, aynı.” Bu dırdır konusu eskiden 35’lik kelebeklerin dilindeyken, bugün 20’li yaşlara kadar düştü. Hepi topu 3-5 sene bu alemde takılan bir insan da sızlanmaya başlamışsa durum vahim. Söylenenlere, ‘Aynı nakarat/hep aynı aynı’ melodilerine hak vermemek elde değil. Her tasarlanan, projelenen, partilenen binlerce unsur, kişi sayısı yüzü geçmeyen, bir kısır döngünün içinde dönüp dönüp gün ışığına çıkıyor.

Haberin Devamı

Bize taze kan, yeni insan lazım
Senaryo belli: Filanca marka, yeni ürünün lansmanını yapmak ister. Tasarımcı tasarlar ve şerefine şaşaalı bir parti verilir. Tasarlayan kişi ‘PR değeri yüksek’ listesinden seçilir. Yani kişinin basında haber olacak kadar tanınır, bilinir ve önemli biri olmasına dikkat edilir. Magazin muhabiri için malzemeden ibaret ünlüler, lansman partisinde bir araya gelir, ertesi gün sayfa sayfa basılır. Gecenin sonunda alan razı veren razı olsa da, sokaktaki adamı yani nihai müşteriyi düşünen yok. Tüm harcanan paralar, verilen emekler sonucunda partideki adam partilenme sebebinden bir haber olduğu gibi sokaktaki adam da yıllardır aynı isimleri görmekten bezmiş durumda.
Olan Derin Sarıyer, Bennu Gerede, Zeynep Tosun, Simay Bülbül ve Emel Kurhan gibi isimlere oluyor. ‘PR değeri’ taşıyan isimler günün sonunda çiğnenmiş, posası çıkmış, birer davet/açılış figürü haline geliyor. Parti, lansman, davet üçgeninde dönen bu diyarda ‘el’ verilen, medet umulan grup hep aynı. Biri de tutsa, risk alsa, öncü olup, ‘no name’lere oynasa. Yok mudur memlekette gelecek vaat eden, taze kan, bizi şaşırtacak, merak ettirecek? En önemlisi bir lansmanda/davette bizi yeni bir dünyayla tanıştıracak, ‘Bitse de gitsek’ lafını ağzımıza tıkacak birileri?

BU GECE: 60 SANiYELiK PARTi
Sinema aşığı, entelektüel içki Jameson Irish Whiskey, bu gece Nu Pera’da vereceği partiyle ‘Done in 60 seconds’ için kronometreye basıyor. Bu da şu demek: Yönetmen koltuğuna geçip, herhangi bir başyapıt ya da kült filmi, kendi yorumunuzla 60 saniyede çekiyorsunuz. Yarışmaya katıldıktan sonra, birinci gelip Londra’nın yolunu tutmak için beklemeye geçiyorsunuz. Bol patlamış mısırlı, bol yıldız oyunculu partinin ajan notları cumartesiye.

BU HAFTA: KADINLARI KARARINDAN CAYDIRACAK DAVET
Satürn’ün efelenmesi, Merkür’ün bir hallere girmesi günlük hayatın ritüel konuşmalarından. Bir ‘Satürn yolunu şaşırdı’ diye laf çıkıyor, su grubu burçlardan balık, yengeç ve akrepler kaçacak delik arıyor, mesela. “Suçlu ayağa kalk” sözüne karşılık bir isim var: Susan Miller. Kadına tapanların, ölüm kalım meselelerinde karar almadan önce ağzından çıkacak iki kelimeye bakan kişilerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Bu kadar popüler olmasında her ay Tempo dergisine yazdığı yazıların da etkisi büyük. Tempo ekibi yazarı Susan Miller’i bu hafta İstanbul’a getirerek, Miller’ın kehanetleriyle yatıp kalkanlara şık bir jest yapıyor. Miller, önce perşembe akşamı Mindshare’in Blackk’te düzenleyeceği geceye katılacak. Ertesi gün ise Trump Towers’ta şerefine verilen bir akşamüstü davetine. Miller’vari bir öneri: Jüpiter lime lime de olsa, Merkür taklalar da atsa perşembeye kadar önemli bir karar vermeyin. Üç vakte (ya da gün mü desek?) kadar yolunuz kulemsi bir yere düşecek. Karar vermek için o günü bekleyin.