PEMBE DOMATESLERiN HiKAYESi

Geçen hafta en iyi dondurmacıları avlamıştık. Yazımı okuyan Gioanni (Bizim Ortaköy’lü deli dondurmacı) bu hafta bana İtalyan usulü iftar verdi. Adam sadece iyi dondurmacı değil aynı zamanda da iyi bir şefmiş!

Laf olsun diye söylemiyorum her detay önemlidir yemek yaparken, malzeme seçimiyse en önemlisi. İtalyanların meşhur mozarella ve domates salatası vardır ya, işte ilk yemeğimiz oydu. “Ne var bunda?” diyeceksiniz belki ama orada yediğim domates dünyada yediğim en güzel domatesti. İtalyanların meşhur pembe domatesi... İtalyanlar şeklinden dolayı “Öküz kalbi” de diyormuş. Her şey güzeldi ama domatese taktım kafayı. Nereden aldığını sordum, meğer bir hikayesi varmış!
“Deli deliyi çeker” derler ya işte Beşiktaş’ta özel tarım ürünleri satan bir manav varmış. Buranın sahibi Mehmet diye işine de deli bir adam. Gioanni, domatesleri Mehmet Bey’e ürettiriyormuş. İstanbul’da gerçek pembe domatesi sadece o satıyormuş. Hemen ertesi gün gittim, hem alışveriş yapayım hem tanışayım diye.
Dedim ya adam işine deli, tek tek meyveleri seviyor, okşuyor sanırsın ki satmaya kıyamayacak! Daha önce bu kadar kaliteli ürünlerin olduğu bir manavı görmedim. Zaten müşterisini seçiyor, herkese satmıyor ürünlerini. Bundan sonra benim de favori manavım burası.

İtalyan lezzetlerinin peşinde
Madem konumuz İtalyan yemekleri, bir de yine gazetelerin seçtiği ‘en iyi 10 İtalyan restoranı’nı araştırayım dedim. Ama ava çıkmadan önce benim penceremden İtalyan mutfağını anlatayım. İtalyan mutfağı, özünde çok yalın ama etkili tatları barındıran yemeklerle öne çıkıyor. Balık ve et yemekleriyle çok oynanmıyor. Tazelik en önemli şey. Kaliteli domates, zeytinyağı ve sarımsakla bile onlarca yemek hazırlanabilir.
Meşhur Papermoon’un şefi Pino, bu konuda haklı gururunu sergilemeye devam ediyor çünkü İtalyan mutfağını Türk damak tadına karakterli bir şekilde uyarlayabilen en önemli şeflerden. Butcha Ankara’ysa aslında bir steak house ama hem sahibi hem şefi Şehmus’un taze makarnalarını kesinlikle deneyin. Birinci kalite et ve makarnanın bu kombinasyonu keşke İstanbul’da da olsa.
Rosario Acıbadem, çok mütevazı bir yer ama lezzetleri güzel. Aslında tam manasıyla Çeşme ya da Göcek koylarında olması gereken bu restoran İstanbul’a çok bile.
İçinde İtalyan mutfağı olan, bistro tarzı, 500 şubeli, ne olduğu belirsiz yerleri bu kategoriye sokmuyorum bile, mekanik hayat bana göre değil.

??
?

Laf olsun diye söylemiyorum her detay önemlidir yemek yaparken, malzeme seçimiyse en önemlisi. İtalyanların meşhur mozarella ve domates salatası vardır ya, işte ilk yemeğimiz oydu. “Ne var bunda?” diyeceksiniz belki ama orada yediğim domates dünyada yediğim en güzel domatesti. İtalyanların meşhur pembe domatesi... İtalyanlar şeklinden dolayı “Öküz kalbi” de diyormuş. Her şey güzeldi ama domatese taktım kafayı. Nereden aldığını sordum, meğer bir hikayesi varmış!
“Deli deliyi çeker” derler ya işte Beşiktaş’ta özel tarım ürünleri satan bir manav varmış. Buranın sahibi Mehmet diye işine de deli bir adam. Gioanni, domatesleri Mehmet Bey’e ürettiriyormuş. İstanbul’da gerçek pembe domatesi sadece o satıyormuş. Hemen ertesi gün gittim, hem alışveriş yapayım hem tanışayım diye.
Dedim ya adam işine deli, tek tek meyveleri seviyor, okşuyor sanırsın ki satmaya kıyamayacak! Daha önce bu kadar kaliteli ürünlerin olduğu bir manavı görmedim. Zaten müşterisini seçiyor, herkese satmıyor ürünlerini. Bundan sonra benim de favori manavım burası.

İtalyan lezzetlerinin peşinde
Madem konumuz İtalyan yemekleri, bir de yine gazetelerin seçtiği ‘en iyi 10 İtalyan restoranı’nı araştırayım dedim. Ama ava çıkmadan önce benim penceremden İtalyan mutfağını anlatayım. İtalyan mutfağı, özünde çok yalın ama etkili tatları barındıran yemeklerle öne çıkıyor. Balık ve et yemekleriyle çok oynanmıyor. Tazelik en önemli şey. Kaliteli domates, zeytinyağı ve sarımsakla bile onlarca yemek hazırlanabilir.
Meşhur Papermoon’un şefi Pino, bu konuda haklı gururunu sergilemeye devam ediyor çünkü İtalyan mutfağını Türk damak tadına karakterli bir şekilde uyarlayabilen en önemli şeflerden. Butcha Ankara’ysa aslında bir steak house ama hem sahibi hem şefi Şehmus’un taze makarnalarını kesinlikle deneyin. Birinci kalite et ve makarnanın bu kombinasyonu keşke İstanbul’da da olsa.
Rosario Acıbadem, çok mütevazı bir yer ama lezzetleri güzel. Aslında tam manasıyla Çeşme ya da Göcek koylarında olması gereken bu restoran İstanbul’a çok bile.
İçinde İtalyan mutfağı olan, bistro tarzı, 500 şubeli, ne olduğu belirsiz yerleri bu kategoriye sokmuyorum bile, mekanik hayat bana göre değil.