Özgür Şef

Özgür Şef

ozgur@ozgursef.com

Tüm Yazıları

Bugün beni çok mutlu kılan bir mektubu paylaşacağım sizinle. Böyle anları çok az yaşar olduğumuz için artık, benim için önemli

Bir lokan-taya neden gidersiniz? Kendinizi mutlu etmek için. Ödüldür bu sizin için. Diğer taraftan hizmet veren için ne kadar ağır bir sorumluluk; misafir her şeyiyle size emanet. Ne yazık ki bu işe bu kadar ciddi ve disiplinli bakan işletme neredeyse yok gibi. Her biri ticarethane olmuş. Yemekten sonra içilen çaydan ve kahveden bile para kazanmayı umar olmuş işletmeler. Tabii buna tepki verecek bilinçli tüketici de çok yok... Derken, bir eposta geldi bu hafta bana. Hâlâ bir kahvenin 40 yıl hatırı olduğunu hatırlattı. Sizinle paylaşmak istedim.

Haberin Devamı


“Böyle yaparsanız bir daha gelemem”

“Merhaba, İki sene önce Ataşehir Özgür Şef’in açıldığı dönemde bir müzisyen/eğitmen olarak Kent Plus’a klasik gitar dersi vermeye giderken dış bölümünde birkaç kez oturmuşluğum var. Yeni yapılıyordu... Akşamüstü, bazen 15 dakikalık vaktim olurdu ve dersime erken gidip rahatsız etmemek için çok bayılmasam da Türk kahvesi ya da çay içerdim.
O zaman, bir kahvelik misafiri nezaketle ağırlayan arkadaşlar ısıtıcıları açar, çayımı ya da kahvemi getirir, gülümseyerek uğurlardı. Geçen salı, uzun süre sonra ilk kez yine vakit vardı dersime. Fakat gördüm ki açıldığı ilk zamanlar huzur veren renkleriyle, her yanı özenle, keyifle dizayn edilmiş olan Özgür Şef, bugün keyif vermenin ötesine geçmiş, alımlılıkta benim için iki üst seviyeye tırmanmıştı. Göztepeliyim, Ataşehir’e de derslerim dışında gelmem, size uğramayalı epey olmuş...
Dış mekanın üzeri, yanları kapatılmış. Gördüm ama görmekle içeri fütursuzca adım atmam bir oldu. İki beyefendi bakınca ‘Restoranınızı bir kahve için meşgul edebilir miyim?’ dedim. Hayatta böyle bir yere girip bu soruyu sormam. Bir kere ışık genelde çağırmaz, ikincisi ne gerek var. Üçüncüsü Ataşehir’de değilse de ağaçlı, çiçekli küçük bir yer bana yeter ve mutlaka karşıma çıkar. Gülümseyip ‘Ne demek, hoşgeldiniz’ dediler. Oturdum, insanların kim bilir ne zaman hazırladığı şarap kadehleri vs.nin dahil olduğu servisi ‘Yok, bozmayın, dokunmayın!’ dememe rağmen çektiler. Nefis bir kahve içerken gelip loşluğun beni hiç rahatsız etmemesine rağmen ışığı açtılar. Değmeyin keyfime... Kalkarken hesabı rica ettim ve aldığım cevap ‘İkramımız efendim’ oldu. Olacak iş değil! Olmadı. Olmasın! ‘Bir daha gelemem’ dedim. Şarap eşliğinde yemek yemeyi seçersek arkadaşlarımla adım atacağım tek yerdir artık Özgür Şef.”


Bin teşekkür
Her kimseniz, her kimlerdenseniz, doğduğunuz günden bu yana gülümsemeniz hiç değişmemiş... Bin teşekkür. Böyle anları az yaşar olduk. Nice güzel insanınız olsun, özgür kıldığınız müşterileriniz (arkadaşlarınız) çok olsun...