Bu aralar bana ters gelen konuları sizinle paylaşıyorum. İçim sıkıldı! Bu hafta da bir hayalimden bahsedeyim diyorum.
Yıllar önce, yeni usta olduğum dönemde eve uydu anteni almıştım. Yabancı kanalların içinde birkaç tanesini belirlemiştim. O dönemde internet çok yaygın değildi. Bilgiye ulaşmak da zordu. Beraber çalıştığın usta sırlarını vermez, sorup öğrenilecek bir yer yok kısacası.
Bu belirlediğim kanalların bazılarında yemek programları vardı ama bizimkilerden çok başkaydı. Sanki çok heyecanlı bir aksiyon filmi seyreder gibi Jamie Oliver’ı ya da yemek yarışması programlarını seyrediyordum. O zamanlar daha Özgür Şef değilim, olsa olsa aşçı Özgür’üm. İşte o zamanlarda dedim ki kendime “Ben de bu programlar gibi bir program yapacağım.”
Türk tipi aksiyon
Yıllar sonra hayalimi gerçeleştirdim. Hayal ettiğim başarıyı da yakaladım ama yolum çok engelliydi, gerçi hâlâ düz olduğu söylenemez ama hepsini azimle aştım. Bugün hâlâ o kanalları seyrediyorum. Tamam Türkiye’de yemek programları gelişti, oldukça yol kat etti. Artık programlarda Türk tipi olsa da aksiyon var.
Bu arada Amerikalı ve İngiliz boş durmadı, ilerletti işi. Şefler artık popstar ya da bir futbolcu gibi. Hitap ettiği kitleler hatta şeflerin yarıştığı futbol ligi gibi bir ligleri var. Bu zaman zarfında Jamie Oliver, 150 milyon sterlinlik servetiyle İngiltere’nin en zengin 100 kişisi arasına girdi. Bunun gibi nice zengin aşçı yarattı Amerika. Yalnız bu zengin şefler sanki mesleğe yeni başlamış gibi mutevazılar. Hayalimin ilk yarısı gerçekleşmişti ve ne kadar eleştirsemde o günden bugüne gastronomi sektöründe köklü değişiklikler oldu ülkemde. Ama hâlâ gerideyiz. Peki ne yapalım! Vitesi 2’ye atalım..
Bizim şefler yaya
Son 10 yıl içinde Türkiye’de şefler ciddi bir saygınlık kazandı ama her konuyu bazı şefler yanlış anladı. Saygınlık, sırmalı işlemeli padişah kaftanı gibi üniforma giymekle olmaz. Amerikalı, İngiliz şef dünyanın dört bir yanındaki restoranlarını gezmek için kendi uçağını kullanıyor ama hâlâ mütevazı. Türk şefin havası tamam ama akbili olmazsa ay sonu yaya.
İşte şimdi hayallerimin ikinci vitesini atıyorum. Bizim niye Amarika’ki ‘Top Chef’ gibi bir yarışmamız yok? Neden gerçek ‘Master Chef’ gibi bir yarışmamız yok? ‘Yemekteyiz’ gibi bir şeyden bahsetmiyorum. Gerçi o program da doğru işlediğinde ne kadar kaliteli olabiliyor, bunu bizimle izlediniz. Bakalım yeni dönemde hangi kendine güvenen şef ve şefler bu oluşumun içinde yer alabilecek. Bizi izlemeye devam edin!