Bizden sonra yayınlanan ‘Yemekteyiz-Şefler yarışmaları keşke olmasaydı. Çünkü bizim büyük fedakarlıklarla ortaya çıkardığımız mesleki saygınlığı 3-5 arkadaşım yerin dibine soktu
Gazete köşelerinde yemek tarifi yazan ya da mekanları eleştiren gurmeler var. O yüzden ben de son birkaç yazımda yemek üzerine teknik bilgiler vermeye çalışıyorum. Peki, bugüne kadar neler yazdık?
“Sevgilinizi nasıl etkilersiniz?”, “İyi yemek nasıl yaparsınız? “İyi şef nasıl olursunuz?”sorularına cevaplar bulmaya çalıştık. Ama bunların hepsini yapabilmek için “Nasıl adam olunur?”u yazmamıştım. Sıra bunda.
Hep daha iyisi için
Yıllardır bu mesleğin daha saygın bir yerde olabilmesi için gerek yurt içinde gerekse yurt dışında çaba gösterdim. Son olarak ocak ayında Show TV’nin meşhur yarışması ‘Yemekteyiz’de dört şef arkadaşımla yarıştık. Şeflere yakışır bir yarışma olması için kurallarımızı çizdik, kazanacağımız parayı bir hayır kuruluşuna bağışlamaya karar verdik. Sonuçta bütün Türkiye ekranlara kilitlendi, reytinglerin altını üstüne getirdik ama daha önemlisi biz çok eğlendik!
Daha sonra yapılan ‘Yemekteyiz-Şefler yarışmaları keşke olmasaydı. Çünkü bizim büyük fedakarlıklarla ortaya çıkardığımız mesleki saygınlığı 3-5 arkadaşım yerin dibine soktu. Egoları son derece yüksek, belli ki ekonomik özgürlüğüne tam olarak kavuşamamışlar. Daha doğrusu daha aşçı olamamışlar. Üç kuruş için milyonların önünde aslında kendilerini değil mesleğimize darbe vurdular. Bunun için hepsini tebrik ederim. Kusura bakmayın ama bu yarışmaların içinde beş tane şef vardı onlar da ilk hafta yarıştı.
Birkaç tavsiyem var
Bu yarışmaya katılacak arkadaşların içerisinde kazara bir şef olursa ona naçizane tavsiyem; şef gibi davranıp önce ekip olmayı başarmasıdır. Zira şef olabilmenin öncelikli kuralı, ekip kurabilmek. Ben şu anda ekranlardaki aşçıların ekip olabildiğini göremiyorum. Türkiye’de nice şefler var: Eyup Kemal Sevinçler, Mehmet Soykanlar, Zeki Karalar gibi. Bunlar dünya çapında şefler! Elbetteki yarışan şeflerinde içinde de iyileri var ama onlarda kurunun yanında yandılar. O yüzden bu yarışmada ya da normal hayatta şef olarak kariyer yapmak isteyen arkadaşlara haddim olmayarak birkaç tavsiye vermek istyorum:
1- Yönetici ya da yönetici şef olabilmek için, önce ekip kurabilmek ve ekip ruhunu aşılayarak sistemin devam etmesini sağlayabilmek gerekir.
2- Tabii bunu yapabilmek için tüm egolardan arınılmış olması gerekir. Egoları yüksek insanlara, çalışanları saygı duymaz sadece saygı duyuyormuş gibi yapar.
3- Agresif yönetici olamaz, şef hiç olamaz! Çünkü bu, çalışanın motivasyonunu düşürmek yapılan en aptalca şeydir. Çalışanlar yönecilerin kölesi değil, yöneticiden tek eksikleri tecrübedir.
4- Eğitici ve öğretici olmak zorundalar. Bir şefin ya da yöneticinin model alınabilmesi için güçlü ve dik durabilmesi gerekir. Bunun için de çok konuşan değil çok dinleyen bir mizaca sahip olmalı.
İşte bunların toplamı şef eder diyeceğim ama önce adam eder.