Özgür Şef

Özgür Şef

ozgur@ozgursef.com

Tüm Yazıları

Söz verdiğim üzere bu hafta, sağlıklı beslenme konusunu işleyeceğim. Her gazetenin bir köşesinde göreceğiniz cinsten zayıflama yöntemi değil bu hafta anlatacaklarım. Zaten nasıl zayıflayacağınızı anlatmak, benim haddim değil. "Kelin ilacı olsa başına sürer" derler ya, 100 kiloluk bir adamın zayıflama reçetesi de pek güvenilir olmaz...
Kilo sorunumu yıllardır hiç bir diyetisyene anlatamadım. Hangi diyetisyene gitsem aynı hikaye, biri diğerinden farklı değil. Diyetisyenlerin gözleri, yemekleri kerat cetveli gibi görüyor, kayısıyı kibrit kutusu kadar peynirle çarpıp akşam yemeğinde bir avuç yeşillikle sunuyorlar. Ama biz yemeklere öyle mi bakıyoruz?

Haberin Devamı

Baş döndüren tatlar
Sadık Usta'nın o güzel dönerinin kokusu, kuzu tandırın insanı delirten görüntüsü, kocaman bir hamburgerden aldığın ilk ısırık ve sonrasında beynin sol tarafında hissedilen o tatmin duygusu... Doktorum, bana bunun bir reçetesini yazar mısın? Ben yemeklere böyle bakıyorum, ara öğünde açlığımı bastırsın diye verdiğin elma beni mutlu etmiyor. Doktorun bu noktada yapacağı bir şey yok onlar bizi anlamıyor. O zaman başka çözümler aramalı.

Aman kanmayın
Birkaç senedir televizyonlarda kanal kanal sabah programlarını aşındıran çakma profesörler var, kendilerini doktor sananlar hani... Kanserin, kısırlığın ve zayıflamanın çaresini bulmuşlar. Bunların formullerini mi denemeli acaba? Kimisi Uganda Üniversitesi'nde tütün profesörü kimisi makina mühendisi ama kendilerini insan hayatı kurtarmaya adamışlar! Çeşit çeşit ilaçlar türetip insanlara satıyorlar ve bu da yetmiyor benim zeki halkım bunları o kadar seyrediyor ki reyting rekorları kırıyorlar.
Kendi adıma şu kadarını söyleyeyim; ben bunların verdiği hiçbir reçeteyi uygulamam. Peki geriye ne kaldı? Her kanalda bağıra bağıra satılan şu çilek hapları var: Altın çilek, bakır çilek, teneke kayısı gibi. "Bir kutu alana beş kutu bedava, 10 günde 10 kilo vermek garanti" diye yine benim akıllı halkımı kandırmaya çalışan bir avuç ticaret uzmanı var.

Kendi doktorunuz olun
Bu konu diğerinden de vahim çünkü kanundaki bazı boşlukları yakalayarak bu ilaçları satmaya çalışıyorlar. Çok merak ediyorum Sağlık Bakanlığı ne zaman harekete geçecek? Allah aşkına bırakın bunları. İnsan önce kendinin doktoru olmalı sonra tıp uzmanından bilinçli yardım almalı. Bir diyetisyen sizin yaşantınızı tanıyamaz o yüzden diyetisyenden aldığınız bilgiler işinize yaramayabilir. Önce vücudunuzun işleyişini iyi tanıyın sonra yardım alın, göreceksiniz hayatınız değişecek!
Ezbere yaptığınız her diyet en kısa zamanda size kilo olarak geri dönecek. Peki ben ne yaptım? Bu arada sanki bir ayda filinta gibi mi oldum? Hayır elbette! Olmadım ama vücudum daha sağlıklı işlediği için hayatımda her şey kolaylaştı ve düzene girdi. Kısaca; akşam 7'den sonra yemeği kestim, daha çok merdiven inip çıkmaya başladım, vakit buldukça sporumu yaptım, daha sık ama daha az yemeğe başladım. Beyaz unu, yağı azalttım ve kendimi dinlemeye başladım. İşte bunların sonucu eşittir bir ayda 10 kilo veren mutlu bir şef!