27.01.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
SENEM AYDIN - senem.aydin@milliyet.com.tr
'Karagül’, ‘Hayat Sevince Güzel’ ve ‘Kara Yazı’ projelerinden sonra ‘Söz’ dizisiyle adından söz ettiren Burak Çelik, bu kez kötü adam rolüyle karşımızda... Çelik’le The Ritz-Carlton, İstanbul’da buluştuk; karakterini, oyunculuğun hayatındaki yerini ve hedeflerini konuştuk.
- ‘Söz’ dizisinde Selim karakteriyle karşımıza çıktınız. Senaryoda sizi çeken ne oldu?
Hikayesi... Senaryodaki her karakterin kendine ait yoğun bir öyküsü var. Selim’in gizli dünyası, derinliği ve pek çok duyguyu içinde barındırması beni çok etkiledi.
- Ekranda ilk kez mi kötü adamı canlandırıyorsunuz?
Bir önceki projem ‘Kara Yazı’da canlandırdığım Erdem karakterine kötü diyemesek de geçmişte yaşadığı birtakım travmalar sonucu kendi içinde hesaplaşmaları olan bir durumu vardı. Selim’de durum daha farklı. Bu yüzden ilk deneyimim diyebilirim.
- Karakterin sinir hastalığı da var. Rol için nasıl bir hazırlık süreciniz oldu?
Genelde birçok farklı metottan parçalar birleştirmeye gayret gösteriyorum. Tek bir metoda bağlı kalmıyorum. Canlandıracağım karaktere hazırlanırken, rolün iç dünyasını yaratan, onu o yapan özellikleri irdeleyip, psikolojik bir perspektiften bakmaya özen gösteriyorum. İç dünyasına adapte olup, sorular sormaya çalışıyorum. Selim karakterinin de içinde olduğu dünyayı algılayabilmek için elimden geldiğince hastalığına dair birçok makale okuyup, araştırmalarda bulundum.
- Best Model of Turkey, ardından Best Model of the World birincisi oldunuz. Oyunculuk hayatınızın neresinde?
Tam merkezinde diyemesem de benim için çok önemli bir noktada. Hayatımın büyük bir kısmını oyunculukla ilgili şeylerle vakit harcayarak yaşıyorum.
- Hayalinizde canlandırmak istediğiniz bir rol var mı?
Kendi sınırlarımı genişletebileceğim her rolü oynamak isterim. Bu, bir tiyatro ya da müzikal olabilir. İzleyiciye duyguyu canlı canlı aktarabilmek bir oyuncu için en büyük hazlardan biri olsa gerek.
- Mesleğe dair hedefleriniz neler?
Gelişim benim için çok önemli. Sadece dış görünüş olarak değil, yetenek anlamında da anılmak en büyük hedeflerim arasında. Hep daha iyisini, daha fazlasını yapmak istiyorum. Şu an olduğum adamdan çok farklı durup, konuşmak, beni iyi hissettirir. Böyle bir karakter kişiyi tatmin eder.
- “Ekranı yakışıklı erkekler, güzel kızlarla dolduruyorlar” söylemi yeniden gündeme geldi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bu bir avantaj olabilir ancak oyunculuk bu kadar tesadüfen ya da kendiliğinden yapılacak bir iş değil. Oyunculuk asla sadece yüz güzelliğine indirgenemez.
Çok çalışmak, fedakârlık yapmak ve üzerinde yoğunlaşmak gerekiyor. Güzellik ya da yakışıklılık kavramlarının arkasına sığınmanın uzun ömürlü olabileceğine inanmıyorum. Umarım meselenin sadece güzellik ve yakışıklılık olmadığının herkes farkındadır.
‘Sevilmek güzel şey’
- Aşk sizin için ne ifade ediyor? Hayalinizde nasıl bir aile var?