‘Oyunculuk benim hayatım’

Son dönemin yıldızı parlayan genç oyuncularından Aleyna Solaker, Kanal D’nin yeni dizisi ‘Hizmetçiler’de Çiçek karakteriyle izleyici karşısına çıkıyor. Hiçbir zaman başrol hayali kurmadığını söyleyen oyuncu, “Yolun daha çok başındayım ama evet şu anki sürecimin doğru olduğunu ve emin adımlarla ilerlediğimi düşünüyorum” diyor. Solaker’le yeni projesini, aşkı, hedeflerini ve puzzle tutkusunu konuştuk.

‘Hizmetçiler’de canlandırdığınız Çiçek, “Ben de çoğu insan gibi sevmediğim bir işte çalışıyorum” diyor. Sizce sevmeden bir işte çalışılır mı?

İnsan mutlu olmayacağı hiçbir şeyin içinde yer almamalı bence. Mutsuz olduğunuz bir işte çalışırken kendinize ve etrafınızdakilere ne kadar verimli olabilirsiniz ki?

Oyunculuk sizin için ne ifade ediyor?

Çok şey, hatta hayatım diyebilirim. Küçük yaşlardan beri hayalini kurduğum ve bunun için çok çalışıp çabaladığım hedefim ve her şeyim. Hayatımın büyük bir bölümü.

Küçük yaşlarda dizilerde başrol oynamayı hayal ediyor muydunuz?

Başrol hayalinde değildim. Aslında küçük rollerle başladım bu işi yapmaya, sonrasında roller büyüdü.

Kariyerinizde sağlam adımlarla ilerlediğinizi düşünüyor musunuz?

Yolun daha çok başındayım ama evet şu an ki sürecimin doğru olduğunu ve emin adımlarla ilerlediğimi düşünüyorum.

‘Hizmetçiler’in hikayesinde sizi çeken ne oldu?

Kadın karakterlerin çok oluşu ve hepsinin birbirinden bağımsız kendi hikayelerinin olması... Aynı zamanda dördünün birlikte bir hikayesinin olması çok hoşuma gitmişti. Okuduğum andan itibaren içinde olmayı istediğim ve heyecan duyduğum  bir dizi.

Projeye başlamadan önce dizinin orijinalini izlediniz mi?

Bakmıştım. Ama orijinal senaryonun üzerinde yapım şirketinin aylarca süren bir senaryo çalışması oldu, yani izlediğim ve okuduğum çok benzer işler değil.

Canlandırdığınız Çiçek nasıl bir karakter?

Çiçek, hedefleri olan bir kız ve bu yolda yürümek için çok kararlı. Lafını asla esirgemeyen biri. Yaptığı işten hiç memnun değil, asla annesi gibi kaderine razı olup hizmetçi kalmak istemiyor. O yüzden hedefleri başka ama kolay yolları tercih eden de biri değil. Her şeyi kendi emeğiyle kazanmak istiyor. Onu bu yolda nelerin beklediğini hep birlikte göreceğiz. 

Siz ailenizle mi yaşıyorsunuz? Ev işleriyle aranız nasıl?

Hayır, tek yaşıyorum ve işlerimi kendim hallediyorum.  Arada tabii ki annem geliyor ve ufak yardımlarda bulunuyor. 

Çiçek’in ailesi onu aşkından vazgeçirmeye çalışırken “Davul bile dengi dengine” diyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Katılmıyorum tabii ki. Hangi konu olursa olsun, böyle bir ayrımı kabul etmiyorum.

Aşk sizin için ne ifade ediyor?

Bunun açıklamasını nasıl yapacağımı bilemedim... Sanırım kelimelere dökemeyeceğim.

‘Yalnızlığı çok seviyorum’

Berk Boyacıgil ile ilişkiniz   nasıl gidiyor?

Mutlu ve huzurluyuz. Birbirimize her konuda saygı duyuyoruz, en önemsediğimiz konu bu...

Evlilik hayallerinizi süslüyor mu?

Herkes yaşımı daha büyük zannediyor ve o şekilde yazılıyor ama 1996 doğumluyum... Bu kararlar için çok genç olduğumu düşünüyorum (gülüyor).

Oyunculuğa dair hedeflerinizde neler var?

Akıllarda kalan bir oyuncu olmak istiyorum. Her yeni başlayacak projemdeki karakterler için ayrı heyecan duyuyorum. Meral ve Çiçek, bu hedefimdeki başlangıç adımlarım. Daha gidecek yolum ve oynayacak çok rolüm var.

Set dışında günleriniz nasıl geçiyor?

Genelde evdeyim... Yalnızlığı çok seviyorum. Yemek yapıyorum, evle ilgileniyorum. En büyük hobim, puzzle yapmak. Ev bitirdiğim,      astığım ve kutusu açılmayan puzzle’larla dolu.