19.05.2022 - 22:16 | Son Güncellenme:
Deniz ticareti ve gemiciliğe dair kendini genç yaşta geliştiren Oruç Reis, dört farklı dil biliyordu. Kızıl Sakal lakabı ise sakalının kızıl renkte oluşu ve tanınırlığı nedeniyle İtalyanlar tarafından verilmişti. İşte, Oruç Reis (Kızıl Sakal) hayatı...
ORUÇ REİS KİMDİR?
Oruç Reis'in 1470'te Osmanlı yerleşkesi olan şu anki Midilli’nin Bonova Köyü'nde doğduğu bliniyor. Babası, Vardari Yâkub Ağa'dır. Burada yerleşip evlenen Yâkub Ağa'nın İshak, Oruç, Hızır ve İlyas adını verdiği dört oğlu vardır.
Devrin denizci milletlerinin dilleri olan İtalyanca, İspanyolca, Fransızca ve Rumca'yı öğrenerek yetiştiler. Gençlik döneminde gemiciliği ve deniz ticaretini çok iyi öğrenen Oruç Reis, cesareti, zekası ve girişimciliği ile kısa zamanda gemi sahibi oldu. Suriye, Mısır, İskenderiye ve Trablusşam’a mal taşıyarak, oradan aldıklarını Anadolu’ya getiriyordu. Oruç ve İlyas Reisler, bir seferinde Rodos Şövalyeleri'nin büyük savaş gemileriyle karşılaştılar. Çarpışmada İlyas Reis hayatını kaybetti, Oruç Reis esir oldu ve 3 yılın ardından kurtulmayı başardı.
Memlük emrinde uzun zaman kalmayıp, Şehzade Korkut’un verdiği on sekiz büyük savaş gemisine komutan oldu. Bunlarla, Rodos kıyılarında ânî bir baskın sonucunda gemilerini kaybetti. Leventleriyle birlikte bu baskından kurtulduktan sonra, Şehzâde Korkut’a tekrar başvurdu. Kendisine, iki oturak iki savaş gemisi verildi ve ardından Akdeniz’e açıldı. Seferlerinde pek çok ganîmet, ticaret malı ve esir aldı.
Türk denizcilik tarihinde önemli bir yeri olan Cerbe Adası, Oruç Reis tarafından 1513 yazında fethedildi. Şöhretini Avrupa ve dünyaya ulaştırdı.
ORUÇ REİS'E NEDEN KIZIL SAKAL DENİYOR?
O tarihe kadar, bir çektirinin, bir baştardayı ele geçirmesi işitilmemişti. Gemi elde edilince kendisi dahil bütün leventlerine İtalyan elbiselerini giydirdi. Oruç Reisin, arkadan gelen ikinci savaş gemisini ele geçirmesi de kolay oldu ve İtalyanlar, bu gemiyi kendi gemileri zannetmişlerdi.İtalyanlar bu başarıları ve tanınmasının ardından kızıl sakalından ötürü kendisine Barbarossa lakabını vermişlerdir. Oruç Reis'in ardından kardeşi Hızır da ağabeyine hürmeten aynı lakabla anıldı.
Oruç Reis, Becâye kuşatması sırasında, sol kolundan ağır yaralandı ve hekimlerin tavsiyesiyle bu kolu dirsekten kesildi. Tek kolla mücadelede de şevk ve azminden hiçbir şey kaybetmeyen Oruç Reis, iyileşince derhal denize açıldı ve pek çok gemi ele geçirdi. Çok güç durumda olan Emevilere yardım ederek, onların binlercesini Kuzey Afrika’ya taşıdı. Kardeşleriyle Kuzey Afrika’yı İstilacılara karşı savunmakla kalmayıp, Emevileri iskan ediyor, yiyecek ve diğer ihtiyaçlarını temin ediyordu. Elindeki leventler, akıncılar ve serdengeçtilerle, devrin en büyük denizci devleti olan İspanyollarla bitmek tükenmek bilmeyen mücadelelerine devâm ediyordu.
Oruç Reis Becâye kuşatması sırasında, sol kolundan ağır yaralandı ve bu kolu dirsekten kesildi. Oruç Reis, iyileşince derhal denize açıldı ve pek çok gemi ele geçirdi.
ORUÇ REİS NE ZAMAN VE NASIL ÖLDÜ?
Cezayir’in doğusunda, İspanya’nın hakimiyeti altında bulunan Tlemsan’ı elde eden Oruç Reis, İspanyollardan yardım alan Tlemsan emirine karşı, elde ettiği yerleri savundu. Topraklarını yedi ay boyunca müdâfaa etti. Yerli halkın ihanet etmesi üzerine, Cezayir’e dönmek için düşman kuşatmasını yarıp dışarı çıkmaya çalıştı.
Düşmanı yararak bir kısım leventleriyle birlikte ırmağı geçti. Oruç Reis, kurtulma ümîdi olmadığını bile bile, düşman arasında kalan 20 kadar leventlerini yalnız bırakmamak için tekrar düşmanları arasına daldı. Nehri geçmeye çalışırken leventlerinin çoğu öldü. Tek kollu Oruç Reis, yanındaki son levendin de öldüğünü gördükten sonra, aldığı mızrak yarası sonucu öldü.
Leventler onu Cezayir'e getirdiler ve Kasbah'da bulunan Sidi Abdurrahman Camii yanındaki türbesine gömdüler. Oruç Reis'in 1518’de hayatını kaybettiğinde, kırk sekiz yaşında olduğu tahmin edilmektedir.